"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim bir gönül işidir

Ali ATAÇ
27 Ocak 2019, Pazar
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “2023’e Doğru Türk Eğitim Sistemi Bulma Konferansı’’nda evrensel anlayışın mahalli temsili için düşünmeye ihtiyaç olduğuna belirterek ‘’Bilimle, aklı, gönlü kokteyl yapmaya ihtiyacımız var. Çift kanatlı olmaya ihtiyacımız var…

Eğer bu konuda mesafe alabilirsek –ki almalıyız- bizim yeni çekirdeklere, tohumlara ihtiyacımız var’’ demiştir. (9 Eylül 2018 günkü gazeteler).

Şimdiye kadar eğitim müfredat programlarının sorgulanıp sorgulanmadığını, ya da ne kadar sorgulanabildi mi bilemiyoruz. Ancak herkes gibi biz de sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz. Din ilimdir. Dinde zorlama olmadığını biliyoruz. Demokratik rejimlerde ‘’zorlama’’ ve zora dayalı eğitim müfredatı da olmaz. Zorla insanın iradesi elinden alınmaz. Madem ki Dünya’da ‘’başka bir rekabet var, başka bir ilim ve teknoloji var’’ artık eğitim sisteminin sorgulanması ve değişmesi için vazgeçilmez ve kaçınılmazdır. 

Bediüzzaman Said Nursî, Muhakemat’ta Birinci Makalede dediği gibi; ‘’Lübbü bulmayan, kışır ile meşgul olur. Hakikatı tanımayan hayalâta sapar. Sırat-ı müstakimi görmeyen, ifrat ve tefrite düşer. Muvazenesiz ve mizansız olan çok aldanır, aldatır.’’

Her zaman ilmin teorisi, bilimin pratiği, ilmin ağacı, bilimin meyvesidir. Aradan bu kadar zaman geçmiş eğitim sistemimiz sorgulanmayıp, siyasî ideolojilerle kısırlaştırılıp muhafaza edilmiş bu tohumun bizi zehirlediği aşikârdır. Madem ki artık bu zehirlenmeden kurtulmamızın çarelerini aramalıyız ve ‘’gerçekçi bir amaç ve sağlam bir metot ortaya konulması gerekiyor’’  deniliyor. Bilim ama, nasıl bir bilim? Bediüzzaman Said Nursî’nin Lem’a’lar isimli eserinde Yirmi İkinci Lem’a’da işaret edildiği gibi; ‘’Hayat-ı içtimâiye-i beşeriyede bir çığır açan, eğer kâinattaki kanun-u fıtrata muvâfık hareket etmezse; hayırlı işlerde ve terakkide muvaffak olamaz. Bu hareketi şer ve tahrip hesabına geçer’’. 

Yani insanın kudret ve iradesi fıtratı (yaradılış) yönünde kullanılmalı. Yoksa zihni zehir ve tahriften, beyni şer ve tahripten başka bir işe yaramıyor. İşte size insan fıtratına uygun bir ’’araştırma, sorgulama, akıl ve kalbe hitap yöntemiyle Dünya’daki bütün rakiplerini geride bırakacak hazır bir eğitim programı; nörobilim, biyoloji ve fizyoloji , fizik ve kimya bilimleri ve İlâhiyeti kapsayan ‘’bilimle, aklı(n) ve gönlü(ün)kokteyli(n) den ‘’çift kanatlı‘’ bir yöntemin Risale-i Nur Külliyatı’nın Sözler isimli eserin Otuz İkinci Söz’ün Birinci Mevkıfı’nden kısa bir kesit sunuyoruz:

‘’Sâni-i Hakîm, beden-i insanı gayet muntazam bir şehir hükmünde halk etmiştir. Damarların bir kısmı, telgraf ve telefon vazifesini görür. Bir kısmı da çeşmelerin boruları hükmünde, ab-ı hayat olan kanın cevelânına medardırlar. Kan ise: İçinde iki çeşit küreyvât halkedilmiş. Bir kısmı küreyvât-ı hamrâ tabir edilir ki, bedenin hücrelerine erzak dağıtıyor ve bir kanun-u İlâhî ile hüceyrelere erzak yetiştiriyor. (Tüccar ve erzak memurları gibi). Diğer kısmı küreyvât-ı beyzâdırlar ki; ötekilere nisbeten ekalliyettedirler. Vazifeleri, hastalık gibi düşmanlara karşı asker gibi müdafaadır ki, ne vakit müdafaaya girseler Mevlevî gibi iki hareketi devriyye ile, sür’atli bir vaziyet bir vaziyet-i acîbe alırlar. Kanın hey’et-i mecmuası ise: İki vazife-i umumiyesi var. Biri: Bedendeki hüceyratın tahribatını tâmir etmek. Diğeri: hüceyratın enkazlarını toplayıp, bedeni temizlemektir. Evride ve şerayin namında iki kısım damarlar var ki: Biri sâfi kanı getiriri dağıtır, sâfi kanın mecralarıdır. Diğer kısmı, enkaz toplayan bulanık kanın mecrasıdır ki, şu ikinci ise: Kanı,‘’Ree’’ denilen nefesin geldiği yere getirirler.’’

Eğitim bir gönül işidir. Gönül işi ise, samimiyet ister, ciddiyeti gerektirir. Yoksa üzerinde siyaset yapılırsa, inandırcılığını da kaybeder eder. 

Artık buna fırsat verilmesin.

Okunma Sayısı: 1136
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı