"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur Kur’ân’ın malıdır

Ali ATAÇ
04 Haziran 2020, Perşembe
İşin aslı, Risale-i Nur Külliyatı’nda da birçok yerinde geçtiği gibi Bediüzzaman Said Nursî’ye yapılan bütün haksız itham, iftira ve suçlamalara karşılık, onun “Ben sizin dünyanıza karışmadığım halde; siz ne için sebepsiz olarak benim âhiretime karışıyorsunuz?’’ cümlesi içinde düğümlenmiş bulunmaktadır.

Evet, bu gerçek, sebep ve sonucuyla Mektubat’taki On Altıncı Mektup ‘Üçüncü Vehimli Sual’a karşılık verdiği cevabın içinde yer almaktadır.

Bakınız Said Nursî orada ne diyor: “Ben değil sizi, belki dünyanızı sevseydim, dünyadan çekilmezdim. Ne sizi ve ne de dünyanızı beğenmiyorum. Fakat karışmıyorum. Çünkü ben başka maksattayım; başka noktalar benim kalbimi doldurmuş, başka şeyleri düşünmeye kalbimde yer bırakmamış. Sizin vazifeniz ele bakmaktır, kalbe bakmak değil. Çünkü idarenizi, âsâyişinizi istiyorsunuz. El karışmadığı vakit, ne hakkınız var ki, hiç lâyık olmadığınız halde “Kalb de bizi sevsin” demeye?’ diyor. Evet doğrudur ve öyledir.

Said Nursî, bu gerçeği ta o zaman dünya hukuk literatürüne de kazandırmıştır. Onun içindir ki, insanlık bugün bu yönüyle Said Nursî’ye borçlu sayılır. Çünkü, böylesi bir gerçek ancak bugünkü dünyanın en ileri demokrasilerinde ve bu demokrasiye sahip olan ülkelerinde bulunabilmektedir.

İşte yıllarca ona çektirilen eziyetler, işkenceler ve defalarca hapis ve zindan hayatı ve o verdikleri haksız mahkûmiyet kararına karşı; onun hep tavizsiz ve vakarlı ve kararlı duruşu; herkese ve her insana her devirde harika bir ders ve örnek teşkil etmiştir.

Dünyanın her tarafında bulunan milyonlarca insanın imanlarını kurtarmalarına ve milyonlarca Nur Talebesinin yetişmesine sebep olmuştur. Onun içindir ki, ne Said Nursî mahkûm edilebilmiş ve ne de onun telif etmiş olduğu Risale-i Nur Külliyatı yasak edilememiştir. O kendisi ve eserleriyle Türkiye ve dünya gündemine lâyıkıyla oturmuştur.

Çünkü onun elinde suç teşkil edecek bir şey yok ki; ona göre de onun mahkûmiyetine karar verilebilsin! O “En büyük hileyi hilesizlikte bulmuş’’ 1 ve asla yalana da tenezzül etmemiştir. Bunun içindir ki, kendisine yapılmış olan bütün iftira ve itham ve asılsız suçlamalar sonuçsuz kalmıştır. Adlî merci ve her derecedeki mahkemelerin ikibine yakın mahkemelerin beraatı ve takipsizlik kararları bunu bütün dünyaya ilân etmeye yeter ve artar.

‘Halbuki, bu asra akıl hükm ediyor.’2 Said Nursi, “Bütün ahkâm-ı şer’iye hakaik-ı imaniye aklîdir. Aklî olduğunu ispata hazırım’’ demiş ve Risale-i Nur’da ispat etmiştir.’ 3

Onun içindir ki, o doğrudan insanların aklına hitap etmiş ve etmektedir. Aklını ikna etmiştir. Aklı ikna ettikten sonra da nefsini de ilzam etmiştir. Belki de en mühimi de aklı ikna ve nefsi ilzamdan ettikten, sonra kalbi de ikrar ettirmiştir. Yani insanın imanını kurtarmayı başarmıştır.

Said Nursî’den ve Risale-i Nurlar’dan başka böylesine bir başarıya imza atan yoktur. En kolayı ve en çirkini ise, insana hem de Bediüzzaman gibi birisine iftira atmaktır. Oysa, ‘’Güneş balçıkla sıvanmaz.’’ Risale-i Nur, Şems-i Kurânîyenin ziyasındaki elvan-ı seb’ayı ve o güneşteki renk renk, çeşit çeşit temessül’’ 4 eden bir güneştir.

İnşallah Risale-i Nur, kıyamete kadar Kur’ân’ın parlamasına sebep olacaktır! Çünkü Risale-i Nur Kur’ân’ın malıdır.

Dipnotlar:

1- On Altıncı Mektup’tan. 2- Konferans s. 55. 3- Age s. 55. 4- Lem’alar s. 636.

Okunma Sayısı: 1314
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı