"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın gençliğe bakışı

Ali FERŞADOĞLU
02 Ekim 2020, Cuma
“Genç nesilleri kaybediyoruz!” feryatlarına nasıl cevap vermeliyiz?” sualinin cevabını bulmaya çalıştık. Şimdi de Risale-i Nur’dan birkaç çarpıcı örnek sunalım.

Ara tatillerde genç yazarlarımıza okuma, yazma teknikleri seminerleri verilmeli. 

Gençlere ve (orta yaşlılara), telefon, internet kullanma ve tv izleme rehberi çıkarmalı.

Gençleri, derslere anne-babalarından ziyade sevdiği, hürmet ettiği, diyalog kurduğu kişiler çağırmalı, yönlendirmelerini sağlamalıyız. 

Bediüzzaman’ın gençliğe bakışını anlatan bir kitapçık çıkarmalı.

• Ey bu vatanın gençleri, Üstad’ın gençlik yılları (ilk hayatı),   

• Bir zaman, Eskişehir Hapishanesi’nin penceresinde, bir Cumhuriyet Bayramı’nda oturmuştum. Karşısındaki lise mektebinin büyük kızları, onun avlusunda gülerek raksediyorlardı.   

• Eğer sesim erişseydi olanca kuvvetimle bağırarak, küre-i arzdaki gençlere diyecektim: “Risaleleri ciddî okumak ve yazmak, yirmi sene medresede okumaktan fâiktir ve daha menfaatlidir.” Medresede okumaktaki maksat, evvelâ kendini kurtarıp, saniyen ümmet-i Muhammed’i (asm) kurtarmaya çalışmak değil mi? Risaletü’n-Nur ve Mektubatü’n-Nur, yirmi senelik medrese ilmini veriyor itikadındayım. Ve herbir Risale, tek başıyla bir mürşid-i ekmeldir. Kalbi bozulmamış herhangi genç, bir Risaleyi alıp dikkatle ve teslimiyetle okusa, daire-i inkıyâda geliyor, ıslah oluyor. 

• Kur’ân-ı Mucizü’l-Beyan çok tekrarla, en ziyade “Halekassemavati ve ardı/Gökleri ve yeri yarattı. (En’âm Sûresi, 6:1)- ve “Rabbu’s-semavati velardı”/göklerin ve yerin Rabbi. (Ra’d Sûresi, 13:16)- âyetleriyle Hàlıkımızı bize tanıttırıyor, diye o mektepli gençlere dedim. Onlar dahi tamamıyla kabul edip tasdik ederek “Hadsiz şükür olsun Rabbimize ki, tam kudsî ve ayn-ı hakikat bir ders aldık. Allah senden razı olsun” dediler. (Asay-ı Musa)  

• Gençlik Rehberi Mahkemesi münasebetiyle iki defa İstanbul’a gelip üçer ay İstanbul’da kaldığı 1952-1953 tarihlerinde ve daha sonra yine Emirdağı’nda iken talebelerine yazdığı mektuplar ve mahkemelere ve dâvâlara temas eden meselelere dair müteaddit bahislerdir. (Barla Lâhikası) 

Okunma Sayısı: 2174
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Toygar

    2.10.2020 08:25:47

    O yazıları oturup okuyabilecek bir gençlik hayal(?) ediyorum.... Ama şimdilerde pek mümkün görünmüyor.. Çünkü değil kitabı, iki çift lafını dinlemeye vakit ve tahammülleri yok. Enaniyetler asrının gençliği... Ah bir bileseler nereye doğru yol aldıklarını... Ah ki ne ah.. Çok ağlayıp, az gülerlerdi. Bazen kendimize kızsam da, "dinlemiyoruz gençleri" diye, biraz da nasip her halde bu iş. Beşeriyetin nasibi.. Elden bir şey gelmiyor, gelenler de işte öylesine.. Rabbim yâr ve yardımcıları olsun, hem bu dünyada, hem kabirde, hem de dâr-ı ahirette. Hesabını vermek onlara da, onları bu durumda bırakan bizlere de zor!..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı