"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman ‘İttihad-ı Muhammedî (asm) Cemiyeti’ kurucusu değildir

Ali FERŞADOĞLU
22 Temmuz 2019, Pazartesi
Bazı tarihçiler, Bediüzzaman Said Nursî’yi “İttihad-ı Muhammedi (asm) Cemiyeti kurucularından” ve hatta, “üyesi” olduğunu ileri sürüyor. Bunlardan birisi şudur:

“Osmanlı’da II. Meşrûtiyet’in ilânıyla cemiyetler serbest hale gelmişti. İttihad-ı Muhammedi (asm)  Cemiyeti aynı isimde birkaç defa kurulup kapanmıştı. Son olarak yeni bir yüz ve yeni isimlerle tekrar faaliyete başlaması 31 Mart Vak’ası’ndan bir ay kadar öncedir. Kurucusu Derviş Vahdetî, yayın organı da Volkan gazetesi olarak meşhur olmuştur. Cemiyet’in yirmiden fazla kurucu üyesi mevcuttu…” 1

“Kurucu ve merkez idare meclisi üyeleri arasında (...) Bedîüzzaman Said Nursî gibi meşhur isimler de bulunuyordu.” 2

Bediüzzaman kesinlikle İttihad-ı Muhammedi (asm) Cemiyeti kurucularından değildir! Kurucu ve üye olduğuna dair kesin bir belge de yoktur; yalnızca iddia vardır. Bazı gazetelerde isminin geçmesi ve üye gibi gösterilmesi bunun delili değildir. Olamaz da… Zira, kendisinin yoruma dayalı olmayan apaçık, net, kesin yazılı ifadeleri vardır. 

Aşağıdaki paragrafın ilk cümleleri dahil, tamamı, kurucu olmadığının kendi ağzıyla beyanıdır: “Yedinci Cinayet: İşittim, İttihad-ı Muhammedî (asm) namıyla bir cemiyet teşekkül etmiş. Nihayet derecede korktum ki, bu ism-i mübarekin altında bazılarının bir yanlış hareketi meydana gelsin. Sonra işittim, bu ism-i mübareki bazı mübarek zevat (Süheyl Paşa ve Şeyh Sadık gibi zatlar) daha basit ve sırf ibadete ve Sünnet-i Seniyyeye tebaiyete nakletmişler. Ve o siyasî cemiyetten kat’-ı alâka ettiler. Siyasete karışmayacaklar. 

Lâkin tekrar korktum; dedim: “Bu isim umûmun hakkıdır; tahsis ve tahdit kabul etmez. Ben nasıl ki, dindar müteaddit cemiyete bir cihetle mensubum; zîra maksatlarını bir gördüm; kezalik, o ism-i mübareke intisap ettim.” 3 Evet, “İşittim, İttihad-ı Muhammedî (asm) namıyla bir cemiyet teşekkül etmiş… Sonra işittim… Sırf ibadete ve Sünnet-i Seniyyeye tebaiyete nakletmişler. Ve o siyasî cemiyetten kat’-ı alâka ettiler. Siyasete karışmayacaklar…” ifadeleri, kesinlikle İttihad-ı Muhammedi (asm) Cemiyeti kurucu ve hatta üyesi olmadığının “sözlü ve yazılı” kesin delili ve belgesi değil midir?

O halde bu iddia, yanlış anlama veya anlatma nereden kaynaklanıyor? Cemiyet, açılışını sonraları Ayasofya Camii’nde tertiplediği Mevlid merasimiyle ilân etmiş ve Bediüzzaman’ı da konuşmacı olarak çağırmıştır. O da katılır ve açılış konuşmasını yapar.

Ancak, açılış konuşmasını yapması, Bediüzzaman kurucu üyesi olduğu için değildir. O karmaşık devrede onlara da nasihat etmek; fikri istikamet vermek ve “siyasallaşmalarını” önlemek için katılmış ve o meşhur konuşmayı yapmıştır. Meselâ, Bediüzzaman Yeşilay Cemiyeti’nin kurucuları arasındadır ve kesin belge vardır. Ama, İttihad-ı Muhammedi (asm) Cemiyeti’ne üye olduğuna dair bir belge yoktur. 

Bazı tarihçi ve yazarların-bazıları belki de maksatlı olarak-Bediüzzaman’ı Derviş Vahdeti ve gazetesi Volkan’ın bu cemiyetle irtibatı dolayısıyla onu da kurucu ve üyeleri arasında göstermek istemiştir.

Dipnotlar: 1- Hasan Güneş, Divan-ı Harb-i Örfî Şerhi – 6/ Yeni Asya, 09 Temmuz 2019. 2- Volkan, 3 Mart 1325 [16 Mart 1909]. 3- Bediüzzaman, Tarihçe-i Hayat, s. 58.

Okunma Sayısı: 1475
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • cenk

    22.7.2019 22:04:36

    Resmen kurulan ittihad-ı muhammedi cemiyetine intisap etmedi,ismine intisap etti.Şöyle ki:'lakin tekrar korktum;dedim:'bu isim umumun hakkıdır;tahsis ve tahditkabul etmez.Ben nasıl ki,dindar müteaddit cemiyete bir cihetle mensubum;zira maksatlarını bir gördüm;kezalik,o ism-i mübareke intisap ettim.'(tarihçe-i hayat,s.58.) Dolayısıyla intisap,üyeliğini göstermez ve doğru olmayan bir değerlendirme sıkıntı olur.

  • Ali

    22.7.2019 11:30:55

    İntisap etmek üyeliğini gösterebilir.Sıkıntı da olmaz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı