"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Din ile dünyanın avına gitmek!

Ali FERŞADOĞLU
11 Ağustos 2022, Perşembe
İlk buharlı yolcu gemisi Clermont, 7 Ağustos 1807’de New York-Albany arasında ilk seferini yapar. Aslında 1698’de İngiliz mühendis Thomas Savery (1650-1715), ilk ticari olarak satılan buhar makinesini yapmıştır.

Bu memleket insanlarının makine-i tekemmülâtının (ilerleme, gelişmesinin) buharı nedir ve ne zaman kullanacağız? Teşhisi; Bediüzzaman yapsın: “Hem de meşrutiyet-i meşrua denilen dünyada beşer saadetinin bir sebebi ve hâkimiyet-i milliyeyi (millet hakimiyetini) temin ile makine-yi hayatın buharı olan hürriyetteki irade-i cüz’iyeyi (cüz’i hür irade) istibdat ve tahakkümün (baskı ve zorbalığın) belâsından kurtaran meşveret-i şer’iyenin mayasıyla mayalandıran meşrutiyet-i meşrua sizi herkes gibi imtihana davet ediyor ki, sinn-i rüşde bülûğunuzu (ergenlik çağı yaşına ulaştığınızı) ve vasîye adem-i ihtiyacınızı görmek istiyor. İmtihana hazırlanınız. Mevcudiyetinizi ittihadla (varlığınızı birleşerek) gösteriniz.” 

(Divan-ı Harb-i Örfi, s. 59.) 

Kalkınmak ve dine hine hizmet etmek isteyen hak ve hürriyetlere çalışacak, dünyevi makam ve maddi menfaatlerini terk etmeli. Zira, “Mâruf (bilinen) umum enbiyanın memâlik-i İslâmiye ve Osmaniyeden zuhuru, kader-i İlâhînin (İlahi taktirin) bir işaret ve remzidir (gizli işaretidir) ki; bu memleket insanlarının makine-i tekemmülâtının (ilerleme, gelişmesinin) buharı diyanettir (dindir). Ve bu Asya ve Afrika tarlasının ve Rumeli bostanının çiçekleri ziya-yı İslâmiyet (İslamiyet ışığı) ile neşvünema bulacaktır (büyüyüp gelişecektir). 

“Dinin meseleleri terk ve feda edilmesinden, zarardan başka ne faydası görüldü? Milletin kalb hastalığı zaaf-ı diyanettir. Bunu takviye ile sıhhat bulabilir.”

“Bizim cemaatımizin (Müslümanların) meşrebi (huyu, karakteri), muhabbete muhabbet (sevgiye sevgi) ve husumete husumettir (düşmanlık duygusuna düşmanlıktır). Yani, beyne’l-İslâm muhabbete imdat (Müslümanlar arasında sevgiye yardım); ve husumet (düşmanlık) askerini bozmaktır.” 

Yoksa, din ile dünya makamlarını kovalamak ve avlamak değildir. Dini hasis çıkarlarına alet ve basamak yapar. Sevgi dili değil, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı, ötekileştirici, düşmanlaştırıcı dili kullanır. Menfaatperestler, çıkarcılar, dünyevileşenler, iktidarı isteyen “siyasal dinci/dindar siyasalcılar” ve işin ehli olmayan “Din ile dünyanın saydına (avına) gider.” 

(Münazarat, s. 119.) 

Okunma Sayısı: 1534
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı