"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korkularımdan Risale-i Nur vasıtasıyla kurtuldum!

Ali FERŞADOĞLU
09 Nisan 2020, Perşembe 00:01
Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin nefis terbiyesini (ma’rifetü’n-nefsin) ve baştan ayağa din psikolojisi olan Risale-i Nur’u “anlayarak ve kabul ederek” okudum korkulardan kurtuldum! Kim korkar korkak korkudan.

Risale-i Nur, sevgi, şefkat gibi bütün müsbet; düşmanlık ve korku gibi bütün menfi duyguların psikolojik sebeplerini, gerçek mahiyetlerini, veriliş gaye ve hikmetlerini, sonuçlarını Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’ye dayanarak izah ve ispat etti.

Aklım, kalbim, vicdanım, his ve lâtifelerim mutmain oldu; yersiz, aşırı korkularımdan kurtuldum şükür!

Korkularımdan korkmamayı ve onları yönetmeyi, yönlendirmeyi öğrendim!

Ve hâlen de iman, Kur’ân hakikatlerini tekrar tekrar okuyarak, derslerde dinleyerek öğrenmeye, benimsemeye, sindirmeye, özümsemeye çalışıyorum. 

Birkaçı şöyle: “İnsanda en mühim ve esaslı bir his, hiss-i havftır.” “Cenâb-ı Hak havf damarını hıfz-ı hayat için vermiş, hayatı tahrip için değil. Ve hayatı ağır ve müşkül ve elîm ve azap yapmak için vermemiştir. Havf iki, üç, dört ihtimalden bir olsa, hattâ beş altı ihtimalden bir olsa, ihtiyatkârâne bir havf meşrû olabilir. Fakat yirmi, otuz, kırk ihtimalden bir ihtimalle havf etmek evhamdır, hayatı azâba çevirir.” 1

Korku, hayatı korumak için verilmiş önemli bir duygumuzdur. Korkusuz yaşayamayız. Düşünün, korkumuz olmasaydı yüksek katlardan atlar, aslanla pençeleşir, çok tehlikeli işler içine girerdik. O durumda da hayatımızı bir saat bile sürdüremezdik.

Ama, korkulacaklardan korkmamak, korkulmayacaklardan korkmak hayatı, hayatımızı “ağırlaştırmaz, elemlere gark etmez, azap ve sıkıntılar” içinde bırakmaz mı?

 “Havf ve zaaf, tesirat-ı hariciyeyi teşcî eder.” 2

 “Dessas zalimler, bu korku damarından çok istifade etmektedirler; onunla korkakları gemlendiriyorlar. Ehl-i dünyanın hafiyeleri ve ehl-i dalâletin propagandacıları, avâmın ve bilhassa ulemanın bu damarından çok istifade ediyorlar, korkutuyorlar, evhamlarını tahrik ediyorlar. 3

Evet, “Kuvve-i gadabiye, hadd-i istikamet olan şecaati takip etmezse, ifratla çok zararlı ve zulümlü tehevvüre ve tecebbüre ve tefritle çok zilletli ve elemli cebanet ve korkaklığa düşer, istikameti kaybetmesinin, hatasının cezası olarak daimî, vicdanî bir azabı çeker.” 4

 “Kuvve-i gadabiyenin tefrit mertebesi, cebanettir ki korkulmayan şeylerden bile korkar. İfrat mertebesi tehevvürdür ki ne maddî ve ne manevî hiçbir şeyden korkmaz. Bütün istibdadlar, tahakkümler, zulümler bu mertebenin mahsulüdür. Vasat mertebesi ise şecaattir ki, hukuk-u diniye ve dünyeviyesi için canını feda eder, meşrû olmayan şeylere karışmaz.“ 5

Dipnotlar:

1- Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 404-405. 2- Mektubat, Yeni Asya Neşriyat,  s. 459. 3- Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 404. 4- Şuâlar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 532. 5- İşaratü’l-İ’caz, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 29.

Okunma Sayısı: 2556
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nurefşan Akyüz

    9.4.2020 20:38:02

    Allah razı olsun Ali Ağabey. isfidaye medar bir yazı oldu. ‘Havf ve zaaf, tesirat-ı hariciyeyi teşcî eder.’ cümlesinin bize hatırlattığı bazı hakiketleri paylaşmak istedik. Hulusi Ağabey Barla lahikasının 118. Mektubunda 29. Mektubtan aldığı derse binaen imanın altı şartını değerlendirirken, havf ve vehim korkusuyla Kadere imanı zedeler diyor. Burdan hareketle Hakiki imanı elde edememiş insan, elbette rıza-i İlahi çerçevesinde olmayan zaaf ve korkusuyla ehli dalaletin eline koz verir. Asıl korku, Rıza-i İlahiyi dolayısıyla ahiret hayatını kaybetme olursa başka hiçbir hal beşeri, bu durumdan daha fazla korkutamaz. İnsan, Kadere iman ettiği için kederden de emin olur. Her halin Cenab-ı Haktan geleceğine ve bir imtihan olduğuna kanaat verir.

  • Nurefşan Akyüz

    9.4.2020 20:37:31

    Bu söze başka bir açıdan bakacak olursak, havf damarının zayıflamasına sebebiyet veren hallerden uzak durmaktır. Beşerin ne kadar zaafı varsa korkulacak halleri de o derece ziyadeleşir. Yani insan ne kadar dünyevileşirse zaafları artacağından, havf damarı o derece zayıflar. Ehli dalaletin ehli imana karşı en mühim silahi derd-i maişettir. Kanaat ve iktisatla bu zaafını terbiye edemeyen insan, korkularıyla ehli dalaletin tuzağına düşer. Cenabı Hak bizleri istikamet dairesinde emin kılsın amin.

  • Abdulkadir

    9.4.2020 18:55:54

    Korkulardan kurtulmanın reçetesi;Kur'ân-ı Kerim ve Risâle-i Nur hakikatleridir.Çareyi başka yerde aramaya da,hiç ama hiç gerek yoktur.

  • Fatih Akyüz

    9.4.2020 18:30:50

    Koruyucu hekimligin gayesi hastaligin olusmasina meydan vermemektir aynen onun gibi havf ve zaaf gostermemek te hasimdan gelecek zararlara karsi koruyucu hekim uygulamasidir aksi takdirde havf ve zaaf gosterildiginde hasim tesci' edilir o da hucum eder ve zarar verir zarar meydana geldikten sonra onu telafi icin cok daha fazla calismak icap eder

  • Oğuz

    9.4.2020 15:28:17

    Özellikle son paragraf günümüz yöneticilerinin hal ve tavırlarının analizini çok güzel yapmış ... Demek ki korkuda vasat yolu bulamazsak ya ödlek olup dengemiz bozuluyor ya da zalim olup milletin başına bela oluyoruz !

  • Cenk çalık

    9.4.2020 11:46:21

    Neden korkarız? Belirsizliklerden. İşin hakikatini öğrenince korkununda bir anlamı kalmıyor. İşte Risale-i Nur korkunun bize niye verildiğini, ne amaçla kullanmamız gerektiğini, asıl korkulacak zatın Rabbimiz olduğunu ihtar ediyor. Bu pasajları okumak korktuğumuz bütün konuları vuzuha kavuşturarak tedavi ediyor. Yazınızdaki korku pasajlarını özellikle koronavirüs ekseninde de döne döne okumak ve müzakere etmek gerekiyor diye düşünüyorum...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı