Allah hepimizi muhafaza etsin; kendimiz veya canımız, ciğerparemiz çocuğumuz-çocuklarımız-ağır bir hastalığa yakalansa, tedavi için bütün varlığımızı, vaktimizi, nakdimizi harcamaz mıyız? Seferber olup her türlü fedakârlıklara katlanmaz mıyız?
İmansızlık ve ahlaki zaaflar en ağır hastalıklardan daha beter değil midir? Zira, hem dünya huzurunu, hem de sonsuz hayatımızın mutluluğunu yok ettikleri için onlarla kıyas bile edilemezler!..
Üstelik maddi, dünyevi hastalıklar, sevabımızı artırır, makamımızı yükseltir, ilmi ve teknik gelişmeleri sağlar. İmanlı bir insan bu hastalıktan ölürse, “hükmi, manevi şehid” olur. İmansızlık kanseri ise, bin kat kanserden daha beterdir!
Hz. Yunus (as), “Denize atılmış, büyük bir balık onu yutmuş. Deniz fırtınalı ve gece dağdağalı ve karanlık ve her taraftan ümit kesik bir vaziyette… Hazret-i Yunus Aleyhisselâmın birinci vaziyetinden yüz derece daha müthiş bir vaziyetteyiz… Çünkü onun hûtu yüz senelik bir hayatı mahveder. Bizim hûtumuz ise, yüz milyon seneler hayatın mahvına çalışıyor.” 1
O halde ebedi hayatımızı da kurtararacak, din, iman, Kur’an hakikatlerini öğretecek, müşküllerimizi halledecek, bizi psiko-sosyal zaviyelerden rahatlatacak eserlere ihtiyacımız var.
Organik gıda varken, GDO’lu, inorganiği tercih edilir mi? Süleyman Çelebi’nin Mevlid’ini, Mehmed Akif’in, Necip Fazıl’ın şiirlerinin veya William Shakespeare’in eserlerinin sadeleştirilmiş şeklini tavsiye edemeyiz. Tıp, hukuk ve edebiyatın orijinal kelimelerini öğrenmek zorundayız. Risale-i Nur’un aslı, orijinali varken, “sadeleştirilmiş”, daha doğrusu “sahteleştirilmiş” olanları neden okuyalım?
İşte bunlara cevap verecek çağımızın en muhteşem tefsiri Risale-i Nur’dur. Yeni okumaya başlayanlar için sıkı ve ciddi okumanın, derslere, sohbetlere iştirak etmenin yanında hem sosyalleşmeyi de sağlarız. Yeni Asya Neşriyat Araştırma Merkezi’nce hazırlanan şu kitaplar tavsiye ediliyor:
-“Risale-i Nur’dan Örnek Metinler, I, II, III
-“Risale-i Nur Eğitim Seti”
Öğrenciler için de Risale-i Nur’u doğru okuma ve anlamalarına yardımcı olmak gayesiyle hazırlanmış…
Sık sık ders ve sohbetlere iştirak ile müzakere, mütalaa, müdavele ve münazara kısa zamanda öğrenme ve bol bol feyiz almamıza vesile olmaz mı?
Dipnot:
1-Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, s. 11-12