"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Siyasal İslâmcılar”, Nurcular ve Bulaç

Ali FERŞADOĞLU
17 Nisan 2015, Cuma
İlahiyatçı-yazar ve sosyolog Ali Bulaç, “Müslümanların zaafı!” başlıklı yazısındaki iddialarının özeti şöyle:

Müslümanlar iktidar olunca, ‘İslâmî hassasiyetleri’ bir anda yok oluyor. Bir kapitalist gibi vahşi piyasanın kanunlarına sarılıyorlar; birbirlerine karşı ahlâksızca mücadele ediyorlar.

Siyasal İslâmcılar adâleti, özgürlüğü ve ahlâkî temeli olan sosyo-politik bir düzen kuramıyorlar.

“Bu zihni tutumda olan Müslüman’ı mazur görebileceğimiz yegâne nokta var, o da birçok konuda yeterli içtihatların yapılmamış, fıkıh kitaplarının bundan 1200 sene önce tedvin edilmiş olmasıdır. Ama problem bir ‘içtihat konusu’ olarak da ortaya konmuyor…”

Sosyal İslâm’ın temsilcisi mevkiindeki Nurcular da siyaseti öteliyor, ancak sorgulamıyorlar, yönetimi ‘laiklere’ teslim ediyor… (Zaman, 9 Nisan 2015)

Bu hassas meseleler hem “siyasal İslâmcılar”, hem Nur Cemaati, hem İslâm âlemi -içtihad meselesinden dolayı-hem insanlık adına-birlikte yaşayacağımıza göre-hayati öneme sahiptir. 

Tek tek ele alıp, enine boyuna mihenge vurmayaya çalışacağımız ilk cümlesi şöyle: “Müslümanların ‘diyanet’e ilişkin birtakım sahih ibadetler (namaz, oruç), gösteriye dönük semboller (başörtüsü, sakal) ve İslâmî temeli olmayan ritüeller (kutsal geceler, Kutlu Doğum Haftası, türbe nakli vs.) dışında, sıra asıl hayatının maddî ve sosyo-politik yanına gelince; vicdanları sızlamadan müdahil oldukları bir ülke halkını yıkıma uğratabiliyorlar!”

Aslında cevabın ipuçlarını da, “Asıl hayatın maddî ve sosyopolitik yanı…” ifaderinde kendisi veriyor!

“Asıl hayat maddî ve sosyopolitik yanı” değildir, olmamalıdır.

Asıl hayat, “Yaratılışın gayesi imtihandır, imandır, ibadettir, ahlâktır.”

“Müslümanların zaafı”, -siyasal İslâmcıların-siyaset (güç, madde, enokonomi, iktidar) olduğunu vehmetmeleri ve “siyaseti hayatın merkezine” oturtmalarıdır.

Daha net bir ifadeyle: İslâma hizmeti, “önce siyaset/iktidar, güç, dünya hayatı” sıralaması şeklinde yapıyorlar. Yani, yukarıdan, çatıdan aşağıya doğru bir yapılanmayı esas alıyorlar. Bunun gereği olarak da yatırımlarını (zaman, zihin, himmet, kısaca maddî-manevî imkânlarını) “asıl hayata” yapmaya mecal ve fırsat bulamıyorlar. 

Zira, günümüz siyasetinin vasıtaları, “benlik/egoizm, yalan, hile, rüşvet, tuzak, hırs, menfaat, korku, aldatma, dünyanın cazibedar şeyleri, kadın vs. vs.’dir.”

Bu ise, husûmet, haksızlık, zulüm, çatışma, gerginlik, boğuşma, intikam hırsı üretir ve “Müslümanca yaşamayı” berhava eder.

Kur’ân, Rasul-i Ekrem (asm) ve Asr-ı Saadetin hayat modelini günümüze taşıyan Bediüzzaman (dolayısıyla Nurcular) ise, “iman, ibadet, ahlâk ve ihlâsı” hayatın merkezine koyuyor. “İman, (ibadet, ahlâk), hayat, şeriat” olarak, aşağıdan yukarıya doğru bir yapılanmayı öngörür.

Ki, Peygamber Efendimiz (asm), sair peygamberler, müceddid ve müçtehidler bu yolu benimsemişlerdir.

Not: Bizim Aile Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve yazarımız Yasemin Güleçyüz’ün annesi, gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz’ün kayınvalidesi Nezaket Yavuztürk’ün vefatını teessürle öğrendim. Merhumeye Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına taziyetlerimi sunuyorum.

Okunma Sayısı: 2560
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Vefalı

    17.4.2015 18:46:17

    Çok güzel, peygamberler, evliyalar, müçtehitler direk ihtilal yapıp siyasi iktidara konmamışlar. Hep aşağıdan başlayıp halkı irşad edip doğruyu öğretmişler. Amma velakin bu günkü siyasal islamcılar o kadar hissi inat oluyorlar ki Nuh diyor peygamber demiyorlar. O kadar şiddetli manevi tokat yiyorlar ki, yine de doğruyu göremiyorlar. İş gizli güçlerde derin mihraklarda, Üstadın didiği gibi dışardan üfürüyorlar onlarda oynuyor. Tabiki sonları devamlı vahim oluyor. Belki de islama zarar için görevlendiriyorlar.

  • Mustafa Işıldak

    17.4.2015 12:27:10

    Siyasal İslamcılar, Solcuların "Biz hep fikirden hapis yatıyoruz, siz Sağcılar yolsuzluk ve hırsızlıktan" sözlerinindeki bu durumdan üzerimize sıçrattıkları çamura sebep olmalarının hesabını nasıl vereceklerini düşünsünler.

  • demokrat

    17.4.2015 12:15:07

    Anlar mı dediklerinizi;sanmam...

  • ali sarıkaya

    17.4.2015 09:50:03

    Hayatın merkezine imanı, ibadeti, ahlakı, samimiyeti, ihlası koymazlarsa bunun adı dünyevileşmedir. Ali Bulaç dünyevileşmenin neresinde duruyor? Gönüller ise ancak Allah'ı anmakla tatmin olur. Gönüle konulacak imandan daha büyük bir cevher yoktur. Yazınızı güzel buldum.

  • cemal özkaya

    17.4.2015 08:54:52

    Siyasal İslamcılar sadece şu sorunun cevabını vermeli: İslamcılar devleti elde etmek için harcadıkları emek, para ve zamanı ferdin imanı ve cemiyetin ahlakı için harcasalardı Türkiye’de dindarlık bu günkünden daha yüksek mi, daha düşük mü olurdu? bırakın bu işleri demokrat manasındaki adamlar yapsın. dinsize karışmadığı gibi dindarada karışmaz manasındaki laikliği isteyelim onlardan. işimizi yapalım. yoksa görüyorsunuzki ihvanı müslimin örneğinde olduğu gibi en sonunda terörist ilan ediliyorsunuz. Yanıtla (1) (0)

  • M Numan

    17.4.2015 08:07:13

    Ferşadoğlu Abi, Bulaç öncelik olarak hayat tabakasını ele almakta. bizler ise iman kısmını ele almaktayız. iman hizmeti olmadan bir islami hayat yaşatmaya çalışmak maymunculuktan (taklitten) öte gitmediği malumunuzdur. bulaç burada hataya düşmekte.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı