Dün, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “Din, siyasetin dışında olmalı. Siyasette beyaza bilerek siyah deme söz konusu. Kendinizi bir dinin temsilcisi, partinizi bir din partisi gibi sunarsanız bütün bu yanlışlıklar, noksanlıklar dine atfedilir. Bu çok tehlikeli bir durum. Bu dinin anlatılmasına da, tebliğine de en büyük zararı veren büyük bir sorumsuzluk olur.” (02.08.2022) şeklindeki beyanını nakletmiş, özür dileyip helâllik alması gerektiğini ifade etmiştik.
Zira, MSP-RP-FP-AKP “din partisi”, R. Tayyip Erdoğan ve kendisini “dindar” diye lanse ettiler! “Kendilerini dinin temsilcisi veya partilerini din partisi” gibi gösterdiler. “Tüm yanlışları, dine atfedildi! Çok tehlikeli bir duruma” sokup, “Dinin anlatılmasına da, tebliğine de en büyük zararı veren büyük bir sorumsuzluğa sebep oldukları” için kerrat ile özür ve helâllik dilemelidirler!
“Dinin temsilciliğine” soyunduklarından dolayı, yaptıkları yolsuzluk, haksızlık, rüşvet, kayırmacılık ve sayısız kusur ve kabahat ile dindarları iğdiş edip dindarlığın da içini boşalttıklarından; ayrıca din ve dindarlığı olumsuzlaştırdıklarından öncelikle Allah’tan af dilemelidirler! Ayrıca, milletten, hakiki dindarlardan, memleketi bu hale getirdiklerinden ve özellikle bunları kerrat ile yazıp hatırlatan Yeni Asya’dan özür ve helâllik dilemelidir! O zaman haklı itiraf ve yerinde söylemlerinin bir kıymet-i harbiyesi olur!
CHP özür dileyip helalleşiyorsa ve ayrıca “devlet helalleşmeli!” diyorsa, Gül, meseleleri anlamış dindar bir siyasetçi olarak niçin helâllik almıyor, özür dilemiyor? Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi “Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmişte hiç kusur olmadı mı? Kabahati olamadı mı? Oldu efendim. Kabahati de oldu. Kusuru da oldu…” (yerelingundemi.com)
Ve keza, “Bizim muhafazakâr dünyayla helalleşmemiz lâzım, eksiğimiz var, oturup konuşmadık, derdinizi dinlemedik” diyor. 28 Şubat mağduru başörtülü öğretmen Sultan Kara’yı ziyaretinde, “İnsanlar mağdur edildi, helalleşmemiz ve mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor” diyor ve ekliyor:
“Devletin haksızlığa uğrayanlarla helâlleşmesi lâzım. Sıradan bir hata değil, insanların hayatlarıyla, gelecekleriyle oynuyorsunuz. Bunun telafi edilmesi lâzım. Bu meseleyi günlük politikalarla değil, sistematik ve kalıcı olarak çözmemiz gerekiyor.” (Yeni Asya, 8 Temmuz 2022)
Peki, AKP’de uzun yıllar siyaset yapan ve şimdi onları haklı olarak yerden yere vuran bazı “dindar siyasalcılar”, Gül ve arkadaşları özür dilemek ve helâlleşmek için neyi bekliyor!?