"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

An/la/dı/m ölüm var!

Ali HAKKOYMAZ
16 Ağustos 2020, Pazar
Ölümün adını koydum: Hayat... gibi... Nereye gitsem yanımda bir sevgili gibi...

*

Derdi olmayan insan mıdır!

Hiç mi derdin yok; ölüm var!

Terk edip gitmek var; buraları!

Ha bugün ha yarın...

*

Tam dünyaya daldığım anda; bir haber geliyor: Falan  dünyayı bitirdi! Unuttuğumda ölümlü olduğumu; bir veda haberiyle şöyle bir sarsılıyorum. Bugün de öyle oldu. Bir dostum daha gitti. Ölüm bu kadar yakın mı yakın! Hayat bu kadar sade mi sade... Ölüm kardeşliği olmadan; hayat kardeşliği de olmuyor gibime geliyor!

*

Anla: Ölüm var!

Anladı: Ölüm var!

Anladım: Ölüm var!

*

Ölecek gibi değildi; öldü!

Hep kaçardı ölümlü sözlerden.

Mezarların yakınından geçmezdi.

Sonbaharların yüzüne bakamazdı.

Ne yaptı, etti; öldü!

Planları yalan oldu.

Alan satan oldu mirasını.

“Yarın” yazıyordu bıraktıklarında;

Taptaze bir şimdiki zamanda öldü.

Öldüğünde çok yaşamaklıydı!

Öldü; nasıl olduysa!

*

Çok uzaklaştık hayattan;

Mezarları şehirlerden kovunca!

*

Cenazelerde diriliyoruz. 

Şehre bakmıyor kimse.

Herkes işinde gücünde...

Ölümünü kucaklıyor herkes!

Şehir sıradan; ölüm efsane;

Ohh be!

Ölüyü bilmem; şehir rahat uyur bu gece!

*

Gece...

İncecik bir hece gibi seslenir.

Şeffaf bir ölüm haberi...

Uykulara çağırır;

Ölümü çağırır gibi...

*

Konuşmalar yetmiyor.

Susmalar yetmiyor.

Diplomalar, paralar yetmiyor.

Zamanlar, mekânlar yetmiyor.

Ölüm hepsine yetiyor.

*

Ölü Sesleri

Büyüdükçe köreliyor mi duygularımız.

Daha sağır, daha kör, daha cimri...

Misketlerimiz kayboldu; ondan mı!

Uçurtmaların selâmlarını unuttuğumuzdan mı!

Ne yol, ne ekmek, ne su veriyoruz.

Gölgeleri bile paylaşmıyoruz.

Bir çığlığın adı olsam;

Çağırsam, çağırsam çocukluğumu.

Beni bu okullardan, evlerden alın!

Sanki bir et yığınıyım; kekeme bile değilim!

Aşkın bütün renklerini kaybettim; solgun bir baharım.

Yağmalanmış bir bestenin ölü sesleri...

*

Evet... ölüm var!

Ha yakın ha uzak...

Evet... Ölüm var;

Geliyor üstümüze üstümüze...

Ùstümüze pek almayız; ne/den/se?!... 

*

İsraftan, hırstan,  cimrilikten, etiketim/param var diye ötekini küçük görmekten vazgeç/e/miyorsak; ölümlü olduğumuzu unutuyoruz, ha!

*

Geleceksin bir gün;

Kendine (geleceksin!)

Öleceksin bir gün;

Kendini (göreceksin!)

Okunma Sayısı: 2241
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı