"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cimrilik, aşk, ümit

Ali HAKKOYMAZ
16 Temmuz 2022, Cumartesi
Önemli hastalıklarımızdan biri de cimrilik... Selâm cimriliğimizden sofra cimriliğine uzanır bu liste...

Cimrilik ve korkaklık; cömertlik ve cesaret beraber gezermiş; bu da hatırda dura! Aman, kimseler görmeden geçip gideyim şuradan! Şunu tek başıma yiyeyim yalnızlığına, hırsızlama tavırlara atıyoruz kendi kendimizi.

Bu bizim dünyaya yapışıp kalmışlığımız... dünyayı ebedî sanışımız... hayra alâmet değil... 

Parasını pulunu yiyemeden, evini oturamadan, çulunu giyemeden bırakıp gidenler de pek ibret olmuyor demek ki! 

O, her şeyi veriyor; buradan bize bir yol gösteriyor; biz saklıyoruz, biriktiriyoruz. 

Dünyanın yarısı aç... Ülkemizde yoksulluk, açlık sınırında milyonlar var. Herkese yetecek, artacak yiyecek, içecek var da... bu cimriler, bu israf, bu ben kazandım kibri var ya... 

Bilenlerin de bu cimriliği, israfı -hele ve öncelikle bu devletteki dev israfı- anlatacak cesaretleri mi yok, onlar da ilim cimrisi midir nedir; kendilerine kalsın da bu... -ama olmaz ki- hakikati saklamakta çok “cömertiz”, ha!

Aşk; değil gözden; gönülden de taşan şeye derler. 

Aşkı (gönlünde) büyüt şimdi. Ki insanlığın nefesinin daraldığı demlerde; yolu açacak, çölü geçecek, dağı delecek âşıklardır. 

Dünya, aşkını kaybetti. Aşkı “makam” sandı. “Şöhret” sandı. “Mecazî cezbeler”den ne varsa “aşk” sandı. Hakiki aşk olmadan da yandı, bitti, kül oldu. “O aşk”ta yansa gül olacaktı. 

Şimdi çığlık çığlığa çöldeyiz. Şimdi dağlar gerildi önümüze. Şimdi cimriliğimizin cenderesinde sıkıştık kaldık. Bu cenderelerden ufka, maviliklere, dalgaları aşıp ötelere, sonsuzluğun derin, sade, sakin iklimlerine taşınmak için bir şeye ihtiyacımız var: Ümide... 

Doktorun hastasıyla, öğretmenin öğrencileriyle, idarecilerin halkıyla konuşurken ses tonları, jest ve mimikleri de şefkatin, ümidin kapılarını aralamalı... Sürekli savaş halinde gibi hallerden azadelik gerek... 

Yüreklerimizde aşk kıpırtıları kalmamışsa değil ağır yükleri; tüyü bile kaldıramayız. Zaten öyleyiz.

Aşkla, ümitle yazılmayan/yapılmayan ilaçlarda şifa olur mu?! 

Kendinden geçilmeden verilen hutbelerin, anlatılan derslerin tesiri ne kadar ki... 

Halkın dertlerinin ahı; idare edenlerin kulağından kalbine inmiyorsa acılar nasıl dinecek?

Çok konuşup çok az kitap okunduğunda -ve çok zaman okunmadığında- aşksızlık, ümitsizlik, cimrilik caddeleri dolanır. 

Hayat gibi tazelenmek ister her şey! Bu da aşk ister, cömertlik ister ve başköşeye ümit...

Gidiyorsun şunu da heybene koy: Ümidin yani aşkın kadarsın.

*

VEDA

Değmesin insan eli; dağ taş temiz kalsın.

Betona, asfalta veda... veda kirli hırslara...

Veda bundan böyle; kuşları küstürmeye...

Veda... Neon ışıklarına, cinnetine şehirlerin...

*

AĞIN AĞIDI

Emeller b-ağladıkça b-ağlar.

Ölü-m gibi d-ağlar son-bahar.

Ve ağlar ağ yaralandıkça av;

Utanır aynalarda!

*

GELİRKEN

Cümleden evler kur; huzur bulsun gelenler.

Sofrana çağır herkesi, yüreğini ko;

Cimrileri başköşeye oturt!

Bir cümle evi kur; keyfince şöyle!

Bütün mevsimleri içinde...

Ne yani hepsi bir hoş geldin hikâyesi...

Bak; sen de boş gelme; ha!

Gelirken biraz rüzgâr getir!

Yanında o çocuk gülüşlerin olsun!

Anlatamadığın rüyaları da al da gel!

Papatyaları, akarsu seslerini, yıldız kıpırtılarını...

Aşklarını, ümitlerini ve bütün cömertliğini...

B/aktığın aynaları getir!

Okunma Sayısı: 1456
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı