Kastamonu Lahikası isimli eserinde Bediüzzaman, Hadis-i Şerifi yorumlamaya devam etmektedir:
İkincisi: ‘’Resmi ilanıyla, ’Allah’a istinat edip dinsizliği kaldıracağım, İslamiyeti ve İslamları himaye edeceğim’ diyen bir hükümet (Almanya-İtalya) yüz milyon küsur iken, dört yüz milyon nüfusa hükmeden diğer bir devlete (İngiltere) ve dört yüz milyon nüfusa yakın (Rusya) ve onun müttefiki olan Çin’e ve Amerika’ya ve onlar ise zahir ve müttefik oldukları olan Bolşeviklere galibane, öldürücü darbe vuran o hükümetteki muharip cemaatin şahs-ı manevisiyle, mücadele ettiği dinsizlerin ve taraftarların şahs-ı manevileri tecessüm etse, yine minare boyunda bir insana nisbeten küçük bir insanın nisbeti gibi olur.’’ (Sayfa, 54)
Bediüzzaman’ın yukarıdaki ifadelerini açmaya çalışalım:
‘’Almanlar kendilerini İslam’ın koruyucusu olarak sundular.’’1
‘’New york Times, Ortadoğuda Hitleri ‘İslamın koruyucusu’ olarak tanıtan Nazi propogandacılarını haber yapıyordu.’’2
‘’Bütün Müslüman Dünyada İtalyan propogandacılar Mussolini’yi ‘İslamın Koruyucusu’ olarak yüceltti.’’3
‘’1941 senesinde Berlin’e giderek Hitler’le görüşen ve Müslümanları Alman ordusunda savaşa çağıran Filistin Başmüftüsü Emin el Hüseyn’i Führer’in ‘Herhangi bir İslam ülkesini köleleştirme ya da ezme niyetinde olmadığını’’4 anlattı.
Almanya’nın ve İtalya’nın öncülüğünde Bütün Avrupa Bolşevizme karşı örgütlenmeye başladı.
‘’Berlin, Bolşevizme karşı bir Avrupa ittifakını teşvik etmeye başladı.’’5
‘’Alman savaş uçaklarından atılan notlarda Almanya’nın Rus halkını komünizm belasından kurtarmak için Sovyetlere savaş açtığı iddia edilecekti.’’6
‘’İslam merkezi Enstitüsü 18 Aralık 1942 günü öğleden sonra saat dört buçukta Berlin’in merkezinde.. resmen açıldı.’’7
Alman ordularında Bolşeviklere karşı Müslüman askerler toplanarak birlikler oluşturuldu. ‘’Bu, tarihte; Müslüman olmayan bir gücün öncülüğünde, en büyük Müslüman seferberliği kampanyalarından biri oldu.’’8
ALMANLAR HİÇ BİR ZAMAN İSLAM DÜŞMANI OLMADI
II. Dünya savaşında Alman orduları içerisinde Doğu savaş alanında: ‘’35.000 ila 40.000 civarında Müslüman Volga Tatarları, 110.000 ila 180.000 Müslüman Türkistanlı, Kafkasyadan 110.000 Müslüman, 25.000 ila 38.000 Azerbaycanlı Müslüman’’ asker vardı.
Toplamda 350.000 civarında Müslüman (Balkan Müslümanları hariç) Asker alman orduları içerisinde doğu bölgesinde Bolşeviklere karşı savaşıyordu.
‘’Almanlar, ‘hiçbir zaman’ İslam düşmanı olmamış ve bir İslam ülkesine hiç saldırmamış.’’9
Bu savaş boyunca Almanya radyolarında, İslamı anlatan programlar yapıldı:
‘’Bir müslümanla gelecekte bir buluşma ayarlayacaksanız ‘inşallah’ sözünü eklemeyi unutmayın.’’10
‘’Müslüman bir kentte, ne kadar meraklı kız ve kadın pencere parmaklıklarından sokağa bakarsa baksın onları selamlamak ya da el sallamak büyük bir düşüncesizlik olur…’’11
Bu kadar detay, Alman askerlere talimat olarak veriliyordu. Almanya’da o kadar çok İslam’ı tanıtan bildiri dağıtıldı ki, Almanlar İslam’dan çok etkilendiler.
Hatta bunlar içerisinde, savaş döneminde ve sonrasında Müslüman olanların sayısı bir hayli fazladır:
‘’Irk teorisyeni Ferdinand Clauss rejimin belli başlı ırk ideologlarından biriydi… Clauss savaştan sonra İslamın büyük bir hayranı olarak kaldı ve Müslüman oldu.’’12
‘’Nazi propogandacısı Johann von Leers, Almanya’da ideolojik bir İslam yorumunu öne çıkaran önemli şahsiyetlerden biriydi… Savaştan sonra Leers, Mısır’a yerleşti, Müslüman oldu.’’13
Yaptığımız iktibaslar özellikle de Almanya’nın İslama sahip çıktıklarını gösteriyor.
Dipnot:
1- David Motadel, İslam ve Naziler, Alfa Basım Yayım, Haziran 2015 İstanbul, s.363.
2- age, s.168;
3-age, s.18;
4- age, s.343;
5- Dergi Park Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, Yıl 2017, Cilt 21, sayı:2
6- David Motadel, İslam ve Naziler, Alfa Basım Yayım, Haziran 2015 İstanbul, s.387-388
7- David Motadel, İslam ve Naziler, Alfa Basım Yayım, Haziran 2015 İstanbul, s.64.
8- Cengiz ÖZAKINCI, Hitlerin İmamları, Jerusalem Post,14.12.10
9- David Motadel, İslam ve Naziler, Alfa Basım Yayım, Haziran 2015 İstanbul, s.237;
10- age, s.239;
11- age, s.135;
12- age, s.130-131;
13- age, s.173