"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Felsefenin ahlâkî değerleri ve Hz. Muhammed (asm)

Atilla YILMAZ
22 Ocak 2019, Salı
19 söz. Sekizinci reşha

İnsanların köle pazarlarında bir eşya gibi satıldığı devirler. Kapkara bir çağ. Zulüm hat safhada. Soy sop üstünlüğü, zenginlere her türlü üstünlüğün erdemsizce tanındığı bir devir. Adetlerinde mutaassıp bir kavim. Kadının değersiz, kız çocuklarının gereksiz addedildiği cehalet devri.

Böyle bir ortamda hayata gözlerini açan; bu kapkara cehalet döneminde erdemli bir gençlik devresine imza atan Hz. Muhammed (asm) peygamberlikle müjdelendikten sonra, şirke ve putperestliğe hiçbir korku eseri göstermeden, âyetlerin ışığında meydan okudu.

Hiçbir zulme aldırış etmeden; en olumsuz işkencelere ve aşağılanmalara rağmen, etrafındaki halka her geçen gün genişlemeye; farklı insan unsurlarından, farklı kavimlerden, köle, çocuk, genç, ihtiyar, zengin, fakir fark etmeden, iman halkası artarak çoğalmaya devam etti.

Zulmet nura, kesafet şeffaflığa, cehalet marifete, küfür imana inkılap etti.

Sigara gibi sıradan bir alışkanlığın bile, ortadan kaldırılmasının hayli müşkül olduğunu, hem tarih, hem realite bize gösterdiği halde; Şarabın, içkinin oluk oluk ciğerlere dolduğu bir dönemde, Allah’ın bir âyeti, Hz. Muhammed’in (asm) bir tebliği ile Mekke’nin sokakları günlerce, kırılan şarap testilerinden boşalan müskiratla seller gibi akıverdi.

Kız çocuklarından utanç duyan babaların, en sevgili varlığı evlatları oldu.

Damarlarına kadar cehaletin ve kötü adetlerin yer ettiği Arap kavmi; Hz. Muhammed’in (asm) öğretileri ve tebliği ile ahlâkın en yüce erdemine ulaşarak, diğer kavimlere örneklik teşkil ettiler.

Eğer beşer saadet istiyorsa, eğer insanlık huzur ve refah istiyorsa, bu tabloya hasrı nazar ederek, eğitim sistemlerini Asr- ı Saadet’e göre dizayn etmek zorundadır.

İnsanlara saadet sunmak için çırpınan menfî felsefe, sadece aklı yücelttiği için, sadece insanı merkeze aldığı için; aklı ve ferdi ilahlaştırıp firavunlaştırmaktan başka bir şey yapamadı.

Batı dünyasında geçmişten bu yana on bin civarında felsefecinin gelip geçtiği rivayet edilir.

Ne Freud, ne Auguste Comte, ne Frederic Niche, ne Marx, ne Engels ve daha binlercesi, ahlâkî hiçbir değer üretemedi.

Ama hiç birisi de (iki üç örnek hariç) erdemli bir davranış ortaya koyamadı. Ahlâkî değer üretemeyen menfî felsefe, saadet vaadettiği toplumlara, felâketten başka bir şey veremedi.

Bediüzzaman’n bir teklifi vardır: ‘Haydi diyor yüzlerce felsefeci yüzlerce filozof alıp Arap yarımadasına gitsinler. Öyle bir kavimde yüz sene çalışsınlar; Hz. Muhammed’in (asm) aynı şartlarında acaba onun yaptığı ve ortaya koyduğu ahlâkî erdemliliğin binde birisini yapabilirler mi?’1

Beşerde felsefenin devri, sanayi devrimiyle son bulmuştur. Sanayi devriminden sonra artık Batı Dünyasında felsefeci yetişmez olmuştur. Zira insanın yerini makine almıştır. İnsan ötelenmiştir. İnsanın saadeti ötelenmiştir.

Artık yön Hz. Muhammed’e (asm) dönme vaktidir, Yüzlerin Hz. Muhammed’e (asm) dönme vaktidir. Teveccüh ona olmalıdır, kurtuluş onda aranmalıdır.

Artık sadece akla dayalı felsefenin devri kapanmış,  Asr- ı Saadet’in devri açılmıştır. Çalışmak, üretmek, aydınlanmak, nurlanmak, yükselmek, ahlâkî değerleri hayata geçirmek vakti Müslümanlar içindir.

Biz tembellik edersek insanlığa yazık olacaktır vesselam.

Okunma Sayısı: 2610
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı