Dünyada yaklaşık bir milyar insan açlık çekerken, iki milyar insanın fazla kilolu veya obez olmasını nasıl yorumlamak gerekir? Empati yaptığımızda vicdanen rahat mıyız? Bu kadar aç insan varken hesap gününde Rabbimize ne cevap vereceğiz? “Komşusu açken tok olan bizden değildir” 1 hadisi bizi ne zaman kendimize getirecek?
Üstadımızın “Eskiden ekser İslâm aç değildi, tereffühe (bolluğa, rahatlığa) ihtiyar vardı. Şimdi açtır, telezzüze ihtiyar yoktur.” 2 ifadesi milyonlarca Müslüman kardeşimizin ekmek bulamazken bizleri kesin bir şekilde lezzet peşinde koşmanın hata olduğunu düşünmek gerekmez mi?
Üç kriteri düşünelim:
Nimetler içinde yüzüyoruz. Karnımız toksa, temiz su içebiliyorsak ve gece olduğunda başımızı koyabileceğimiz bir yastığımız varsa dünyanın yarısından zenginiz demektir. Ne kadar basit nimetler geliyor bize değil mi? Sırf bu üç kriter bile dünya ortalamasının çok üstünde varlıklı olduğumuzu ispata kâfi değil mi?
Dipnotlar:
1- Hakim, 4/167.
2- Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, s. 559.