"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın gözüyle saff-ı evvel talebeleri (1)

Cevat ÇAKIR
21 Haziran 2019, Cuma
Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin talebelerine hitab şekilleri, onları methetmesi, kabiliyetlerine göre hizmette istihdam etmesi ve o saff-ı evvellerin hizmet için her şeylerini feda etmelerinde şüphesiz bizler için hüsnü misaller vardır.

Hizmette muvaffak olmanın ipuçları lâhikalardaki mektuplarda verilmiştir. Saff-ı Evvel Nur Talebelerini örnek aldığımız oranda hizmetler ilerleyecektir. Meselâ, Sabri gibi hayatımız hizmet için çok faideli midir? Sebat ve metanette ölçümüz nedir? Eğer Üstad hayatta olsaydı Re’fet Bey’e dediği gibi bizimle de görüşme iştiyakında bulunur muydu? Ahmed Nazif ve Selahaddin örneğinde olduğu gibi acaba kaç kişi kadar çalışkanız? Şamlı Hafız Tevfik’in hanımı gibi bizim de hanımımız hizmete daha çok koşmamız için işimize yardımcı mıdır? Risale-i Nur’un neşri ve tab’ı için sermayesinin kısmı azamını vermek isteyen Sungur’un davranışının ne kadarını yapabiliriz?

Saff-ı evvel talebelerin husûsiyetlerinden örnek almak dileğiyle Lâhikalardan çıkardığım bazı bölümleri siz okuyucularımın nazarına sunuyorum:  

Hüsrev ağabey hakkındaki mektuplar

Üstad Hazretleri Hüsrev Ağabeyi lâhikalarda bir çok sıfatından dolayı methetmiş ve en çok anılan talebelerindendir.

Hüsrev Abinin yazısıyla ilgili olarak (Kastamonu Lâhikası) “Maşaallah, barekallah keramat-ı Aleviyenin Risaletü’n Nur’a imzasını bu zamanda tasdik ettiren keramat-ı kalem-i Alevî (Ali) ve Kur’ân’a çok kıymettar hizmeti ve Mu’cizat-ı Ahmediyenin (asm) harika bir kerametini gözlere gösteren ve Kur’ân’ın altın bir anahtarı olan kalem-i Hüsrevi, değil yalnız bizleri, belki ruhanileri de sevindiriyor.” 1

Aynı mektubun sonunda Hafız Ali ile olan irtibatını da şu şekilde methediyor: “Hafız Ali ile Hüsrev’in birbirleriyle ciddî bir mahiyet içinde kardeşlik irtibatları, Risale-i İhlâsın tam sırrına mazhar olduğunuzu bana ihsas etti. Ümitlerimi fevkalâde kuvvetlendirdi.” 2

Hüsrev kardeş diye başladığı bir mektupta da Üstad Hazretleri üç özelliğinden dolayı sevincini şu şekilde beldiriyor: Hüsrev Kardeş, “Beşinci Şuânın kıymetini beyan ve takdirin beni çok mesrur etti. İkinci defa yaldızlı Kur’ân’ı yazdığın beni fevkalâde müferrah etti. Hem, benim için de yeni risaleleri mübarek kaleminle istinsah ettiğin beni minnettarlık hissinden mesrurane ağlattı.” 3

Hüsrev Abinin Üstada yazdığı bir mektubunun özelliklerini Üstad şöyle anlatıyor: “Hüsrev Kardeş, senin mektubun, benim meraklarıma (Hasan, Mustafa’lar gibi) bir şifa ve arzularıma bir deva (Mu’cizat-ı Ahmediye gibi) ve ümitlerime bir ziya (Re’fet, Konyalı Sabri gibi) hükmüne geçti.” 4

Bir sayfa sonraki bir mektupta da Hüsrev Abinin yazdığı Mu’cizat-ı Ahmediye’ye mukabil şunları söylüyor: “Hüsrev Kardeş kasem ederim, benim elimden gelseydi yalnız bu defa altın yaldızla yazdığın Mu’cizat-ı Ahmediye’ye mükabil her bir sahifesine, yalnız maddî bir ücret olarak birer altun hediye edecektim. Hakikaten ebedî bir gül fabrikasına kâtip tayin edildiğinize kanaatim katiyet kesbetti.” 5

Hüsrev’in kalemiyle ilgili olarak da şunları söylüyor: “Risale-i Nur, Kur’ân’ın bir mu’cize-i maneviyesi olduğu gibi; Hüsrev’in kalemi de, Risale-i Nur’un pek kuvvetli bir kerameti olduğunu buraca hergün tasdik ediyoruz.” 6

Hüsrev Abinin yazdığı mektubunun tesirini Üstad şöyle izah ediyor: “Kahraman Hüsrev’in onlara dair mektupları, mübarek nüshalar gib, tenbellik, lakaydlık hastalıklarına mübtelâ olanlara şifa olur, ellerde gezer.” 7

Üstad Bediüzzaman, yazdığı bir mektupta Risale-i Nur’un kahramanı Hüsrev’in Risale-i Nur’un hizmetinde gösterdiği harikalardan bahsederek ayrıca Hüsrev’in kalemi gibi fikri ve kalbinin de o nisbette harika olduğunu söylemektedir. 8

Üstad, Hüsrev Abinin askerden ne zaman döneceğini ve nezaman yazmaya başlayacağını şöyle soruyor: “Hüsrev’in kalemi ne vakit Risale-i Nur’un fatihane intişarına kavuşacak diye bilmek istiyorum.” 9

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, sh, 7.

2- A.g.e, sh, 8.; 3- A.g.e, sh, 10.; 4- A.g.e, sh, 32.; 5- A.g.e, sh, 33.: 6- A.g.e, sh, 57.; 7- A.g.e, sh, 63.; 8- A.g.e, sh, 76-77.; 9- A.g.e, sh, 106.

Okunma Sayısı: 3412
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı