“Şimdi, Hüsrev gibi Nur kahramanı size ihsan edildi. İnşallah, bu medrese-i Yusufiye dahi, Medresetü’z-Zehra’nın bir mübarek dersanesi olacak. Ben şimdiye kadar Hüsrev’i ehl-i dünyaya göstermiyordum, gizlerdim. Fakat, neşredilen mecmualar, onu ehl-i siyasete tamamıyla gösterdi, gizli bir şey kalmadı. Onun için, ben onun iki-üç hizmetini has kardeşlerime izhar ettim.” 21

Üstad Hazretleri Nur Talebelerinin arasına soğukluk girmemesi için şöyle bir tavsiyede bulunuyor: “Başta Hüsrev aleyhinde bir tenkid ve itiraz ve gücenmek, birbirimizden ayırmaktır. Ben size ilân ederim ki, Hüsrev’in bir kusuru olsa, ben onun aleyhinde bulunmaktan korkarım. Çünkü şimdi onun aleyhinde bulunmak doğrudan doğruya Risale-i Nur aleyhine ve benim aleyhime ve bizi perişan edenlerin lehine bir azim hiyanettir.” 22

Üstad Hazretleri “Aziz, Sıddık kardeşlerim ve varislerim” diye başladığı bir mektubunda da Hüsrev Abinin mektuplarının özelliklerinden şöyle bahsediyor: “Ezcümle: Gül ve Nur Fabrikası namına Hüsrev’in tebrik mektubu, beni sevinçle ağlattırdı. Zaten Hüsrev’in mümtaz bir hasiyeti budur ki, şimdiye kadar bana gelen bütün mektuplarının hiçbirisi beni incitmiyor, elim zamanlarımda da yumuşak geliyor, ruhumu okşuyor. Bu cihette dahi ona şahsım itibariyle çok minnettarım.” 23

Üstad Hazretleri bu mektubunda ise Hüsrev Abinin kendisi yerine ölme isteğine cevap veriyor: “Evvelâ: Risale-i Nur’un kahramanı Hüsrev benim bedelime ölmek ve benim yerime de hasta olmak samimî ve ciddî istiyor. 

Ben de derim: Telif zamanı değil, şimdi neşir zamanıdır. Senin yazın, benim yazımdan ne derece ziyade ve neşre faideli ise, hayatın dahi hizmet-i Nuriyede benim bu azaplı hayatımdan o derece faidelidir. Eğer benim elimden gelseydi, hayatımdan ve sıhhatimden size memnuniyetle verirdim.” 24

Yine bir mektupta Üstad Said Nursî Hazretleri, Hüsrev ve Tahiri Abinin özeliklerini şöyle açıklıyor: “Hüsrev ve Tahiri gibi vazifelerini tam yapan ve bin Hüsrev ve beş yüz Tahiri meydanda bırakan iki kardeşimiz” demiştir. 25

Said Nursî Hazretleri, Hüsrev (Altınbaşak) Abinin ‘Dördüncü Söz’ü yazmaya başlamasını şöyle tebrik ediyor: “Hüsrev’in kalemi Dördüncü Söz’e başlamasına bin barekellah deriz. Allah muvaffak etsin.” 26 

Hüsrev Abinin hizmetleriyle ilgili olarak Üstad Hazretleri şunları söylüyor: “Hüsrev’in bu vatan ve millet ve âlem-i İslâma hizmet-i imaniyeleri ve tahripçi dinsizlerin desiselerine sed çekmeleri o kadar büyük bir hasenedir ki, farz-ı muhal, binler seyyiesi olsa affettirir.” 27

Dipnotlar:

21- Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar, sh. 418.

22- A.g.e., sh. 444.

23- Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikası, sh. 84.

24- A.g.e. sh. 121.

25- A.g.e, sh. 213.

26- A.g.e, sh. 237.

27- A.g.e, sh. 290.