Türkiye’de basın ve ifâde özgürlüğü için büyük çabalar gösteren gazeteci kökenli ana muhalefet partisi milletvekili Utku Çakırözer’in en son Temmuz ayı Basın Özgürlüğü Raporu’nda “iktidara iliştirilmiş yandaş medya”nın dışında kalan medyaya cezaların ve engellemelerin, gazetecilere gözaltı, baskıların sürdüğü, tehditlere yargının seyirci kaldığı, erişime engellenen haberlerin artışıyla basın özgürlüğünün baltalandığı tesbitleri dikkat çekici.
Saray’dan iletilen “tâlimatlar”la medyaya çarpık çifte standardını dayatan RTÜK, daha önce iktidarı eleştiren ya da muhalefet liderlerinin haberlerini yayınlayan birkaç televizyona yetmişten fazla yayın durdurma ve ağır para cezası kesti.
İiktidardakilerle ve yakınlarıyla ilgili yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet ve benzeri iddialarına ilişkin haberlere erişim engellendi.
OHAL KHK’LARI
Keza Yeni Asya’nın kanuni ilân hakkını 923 gündür mesnetsiz ve hukuksuz, keyfî olarak vermeyen Basın İlan Kurumu diğer gazetelere de ceza kesmeye devam etti.
Ocak 2022’de açıklanan Basın Özgürlüğü Raporu’nda da yazıları, yorumları, paylaşımları gerekçe gösterilerek gazetecilerin en az 475 kez hakim karşısına çıktığı, 36 gazeteciye 80 yıl hapis cezası verildiği, ekonomik krizle ilgili yorumların dahi soruşturma konusu yapıldığı, pandemi ile mücadele ve orman yangınlarındaki ihmalleri eleştiren yorumlara ceza yağdırıldığı, onbinlerin “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla tutuklandıkları, yoğun gözaltıların yanısıra sosyal medya üzerinden tehdit edildiği tesbitleri var.
15 Temmuz Hâdisesi bahanesiyle dayatılan 20 Temmuz OHAL KHK’larıyla hiçbir hukukta olmayan iltisak” ve “irtibat” perdesinde yeni cezaların oluşturulmasıyla yargı kararı olmadan cezalar yağdırıldı.
Anayasa Mahkemesi’nin “âidiyet”, “irtibat” ve “iltisak” kavramlarının “hukukî nitelik taşımadığı”, “idari bir kararla basın yayın kuruluşlarının kapatılmasının basın ve fikir hürriyetlerini ihlâl ettiği hükmüyle medya kuruluşlarının kapatılmasına dayanak yapılan KHK’yı anayasal temel hak ve hürriyetlere ağır bir müdahale olduğu gerekçesiyle iptaline rağmen…
SON CANHIRAŞ ÇIRPINIŞLARLA…
Bu yüzden, demokraside “hibrit demokrasiler” ve “otoriter ülkeler” sırasına düşen Türkiye, son süreçte temel hak ve hürriyetlerin başında gelen basın ve ifade özgürlüğünde 197 ülke arasında Moğolistan, Uganda, Kenya, Tanzanya, ve Moldova’nın gerisinde, Etiyopya, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Zimbabve grubuna gerilemiş. Avrupa’daki 42 ülke içinde basını özgür olmayan tek ülke olmuş.
Bütün bunlar yetmemiş gibi; “iktidar cephesi”nce şimdi de “dezenformasyonla mücadele” perdesinde hukuk dışı yeni suç tanımları ve ağır hapis cezalarıyla yeni bir “sansür yasası” Meclis’in önüne getiriliyor.
Hedef “yanlış - yanıltıcı haber”, “dezenformasyon” uydurmalı iftiralarla medyayı tamamen susturmak, sindirmek.
“Yolun sonu”na geldiğini görmenin canhıraş çırpınışlarıyla…