"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Salgınla mücadele”de fiyasko

Cevher İLHAN
02 Aralık 2020, Çarşamba
Salgına karşı uzmanların en az on dört günlük “tam kapanma” önerisine karşı, hafta içi geceleri ile hafta sonu sokağa çıkma yasağıyla kalınması, öncelikle “virüsün sadece bu saatlerde bulaştığı” gibi tuhaf bir durumla karşı karşıya bıraktırıyor.

Esas kalabalıkların biriktiği saatlerde hiçbir kısıtlamanın olmaması; başta toplu taşıma araçları, metrolar, devlet daireleri ve avm’lerde, özellikle özel ve kamu işletmelerinde ve fabrikalarda yüzlerce kişinin bir arada bulunması, iktidarın baştan beri saplandığı ve yanıltmalarla yürüttüğü “salgınla mücadele”deki fiyaskonun perde arkasını açığa çıkarıyor.  

Dünya ülkelerinin pandemi sırasında, özellikle tam kapanmalarda işçisine, esnafa, sokakta çalışanlara maaş ve gelirinin en az yüzde 80’ini karşılayan karşılıksız desteği vermelerine karşı bizim iktidarın iki haftalık karantina için vatandaşa verecek parası yok. 

Bunu yapamadığından hâlâ çarpıtmalarla “etkin önlem” yerine halka çağrıda bulunuyor; evlerde mevlid, gün, misafir kabulünü yasaklamakla kalınıyor. Gerekli tedbirler zamanında alınamazken, yine halka “önlem almadınız” bahanesine sığınmaya hazırlanılıyor. 

KÖTÜ YÖNETİMDE DÜNYADA DÖRDÜNCÜ, AVRUPA’DA BİRİNCİ!

Gerçek şu ki “tek adam rejim” otokrasisi, sağlıkta da baskı ve propaganda hesâbına tam bir fiyaskoda. Sahte “başarı hikâyesi”ni uydurmak uğruna, enflasyon rakamlarında ve işsizlikte olduğu gibi, gerçek salgın rakamlarını saklıyor.  

Bu süreçte “pozitif vak’alar”, inatla ve ısrarla saptırıldı. Dünya Sağlık Örgütü’ne, dünya ve Türkiye kamuoyuna yanıltıcı bilgiler verildi. Bu havayla toplum rehâvete sevk edilirken, sırf turizm için 1 Haziran’da “sağlık kadar ulusal çıkarlar da var” diye yaz boyu sahillerin, plajların, eğlence mekânlarının, avm’lerin sonuna kadar açılmasıyla kalabalıkların yığılmasının önü açıldı. 

Düşülen vartada, bir tek İstanbul’da Büyükşehir Mezarlıklar Müdürlüğü’nün 204-213 insanımızın bulaşıcı hastalıktan vefât ettiğini “defin bilgileri”yle açıkladığı günde, hâlâ “turkuaz tablo”da bütün ülkede 156 - 188 ölümün olduğunun duyurulması saptırmanın sürdüğünün en bâriz belgesi. 

Ve vak’aların açıklanmasıyla, daha önce “dünyada salgınla mücadelede en başarılı ülke” olarak propaganda edilen Türkiye’nin salgın krizinde dünyada en kötü yönetilen dördüncü, Avrupa’da birinci ülke olduğu ortaya çıkıyor. 

Görünen o ki “vefat sayısı” hâlâ düşük gösteriliyor. Bütün dünyada kovid 19’dan “ölüm oranı”nın vak’a sayısının yüzde üçüne tekâbül etmesine mukabil, bütün dünyanın aksine Türkiye’de “ölüm oranları” vak’a sayısının yüzde biri gösteriliyor. Bakanlık verileriyle -30 Kasım’da- ülke genelinde günde 31 bin 219 vak’a ve 6 bin 514 hasta olduğuna göre, vefat oranlarının en az 300-450 olması gerektiği belirtiliyor.

Kısacası, sadece üç büyük ilde vefat sayısı 16 bini geçerken, Türkiye çapında hâlâ salgından toplam vefat sayısının 13 bin 746 olarak sayılması vahameti su yüzüne çıkarıyor. 

SALGINDA SİYASET VE YANILTMA DEVAM EDİYOR

Özetle, ilgili kuruluşların tesbitiyle, “turkuaz tablo” ile gerçek durum, “resmi rakamlar”la sahadaki vaziyet ciddi bir biçimde çelişiyor. Keza kaç kişiye test yapıldığı, yoğun bakım yatak sayısı ve risk gruplarının öncelikli ele alınıp alınmadığı, hasta sayısının hastaneye yatan kişileri mi, yoksa pozitif olanları mı gösterdiği hâlâ bilinmiyor. 

Bütün bunlara rağmen, her defasında alarm seviyesi yükseltiliyor, ama hâlâ kapsamlı bir tedbir yok. Bundandır ki resmi açıklamaların millet nezdinde hiçbir güvenirliği kalmamış; ekonomide “yeni dönemde şahlanıyoruz!” pompalanmasında olduğu gibi parça parça karmaşık tenakuzlu önlemlerin akıbetine de artık kimse inanmıyor.

Bu dönemde “IBAN numarası” verilerek “biz bize yeteriz!” kampanyasıyla vatandaşlardan 10’ar lira toplanırken, salgına karşı sırf siyasi rant sâikleriyle muhalefete mensup belediyelerin halka doğrudan yardım ve desteklerini göz göre göre engelleyen iktidar, hâlâ politik polemikler peşinde. Cumhurbaşkanı’nın “salgın tedbirleri” konuşmasında birkaç dakika “kısıtlamalar”a ayrılırken, büyük bir bölümünde yine muhalefet tahkir ediliyor.

Yazık, çok yazık…

Okunma Sayısı: 2095
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı