"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Seçimi sabote mi?

Cevher İLHAN
24 Kasım 2022, Perşembe
Taksim saldırısının ardından Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyine kapsamlı hava harekâtının başlatılmasıyla sınır ötesinden savrulan roketlerin Türkiye topraklarına, özellikle okullara düşmesiyle çocukların, vatandaşların katliyle yaralanması birçok vahim soruyu sorduruyor.

İçişleri Bakanı’nın ifadesiyle patlatmada kullanılan teröristlerin Kobani’den değil, IŞİD’den El Nusra’ya emperyal ecnebilerin “maşa” olarak istimal ettiği taşeron terör örgütlerinin cirit attığı Münbiç’den gelmeleri daha baştan dikkat çekici oldu. 

Asıl çarpıcı olan, tam da siyasi iktidarın Meclis’i ve cumhurbaşkanlığını kaybedeceği seçim öncesi yeniden terörün tırman(dırıl)dığı 7 Haziran (2015) - 1 Kasım seçimleri arası toplumda terör endişesinin tırmandırılmasına algısına son saldırının bahane edilmesi. 

SİYASİ RANT STRATEJİSİ…

Daha da çarpıcısı, bir zamanlar kapalı kapılar arkasındaki bir gizli toplantıda bir devlet yetkilisinin “dört kişi öbür tarafa geçer sekiz roket atar, Suriye ile savaşı ateşleriz!” cümlesini hatırlatan haliyle hava harekâtında özellikle Fırat’ın batısında onca askeri operasyonla Türkiye’nin denetiminde olduğu belirtilen bölgeden Karkamış’a ve Kilis’e peşpeşe onlarca havan saldırıyla hava harekâtına misillemeyle sivillerin katledilip yaralanması. 

Ve bunun üzerine “darbeci diktatör” dediği Sisi’ye el sıkışan Cumhurbaşkanı’nın Katar’dan “hava harekâtıyla kalınmayıp sınır ötesi kara harekâtının da olabileceği”ni açıklaması.

Birbirini tetikileyen zincirleme emrivakiler öteden beri ileri sürdüğü “bir gece ansızın gidebiliriz!” çıkışıyla Suriye topraklarında alevlendirilmesiyle “Türkiye’yi savaşa sokma oldubittisiyle seçim öncesi Türkiye’yi savaşa sokma “siyasi stratejisi”ni sözkonusu ediyor. 

Bütün bunların, kamuoyu araştırmalarının tesciliyle “millet ittifakı” eksenindeki “parlamenter sistem işbirliği”ndeki demokratik muhalefetin kazanacağı belirtilen seçimi ertele, ötelemeyle sabote etme senaryosunun sahnelendiği tesbitini doğruluyor. 

SINIR ÖTESİ OPERASYONLARIN AKIBETİ

Oysa savaş uçakları, tank ve toplarca bölgedeki örgüt kamplarının bombalandığı her harekât sonrası Genelkurmay, Milli Savunma ve İçişleri bakanlıklarının “operasyon bildirileri”yle “etkisiz hale getiren teröristlerin, imha edilen sığınakların sayısının açıklandığı sınır ötesi hava ve kara harekâtlarının terör örgütlerini tasfiye etmediği, terörün kökünün kurutulmadığı terörle mücadele uzmanları analizleri ortada. 

Genelkurmay eski Başkanı Başbuğ’un daha Temmuz 2010’da “1984’ten 2010’a kadar 30 bin teröristin öldürülüp 10 bininin yaralı ve teslim alınmasıyla toplam 40 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi. Güvenlik kuvvetleri beş defa PKK’yı bitirdi; ‘terör örgütü dağıldı, bitti’ diye yanlış algıladık, ama aslında terör örgütü bir türlü bitmedi” tesbiti bunun ikrarı.   

Kısacası, zaten Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin kontrolündeki bölgeye son askeri harekâtın neticesinin da aynı olacağı, istikrarsızlığı ve bataklığı daha da derinleştireceği kaydediliyor. 

Bundandır ki bölgeden terörün tasfiyesi, teröristlerden temizlenmesi için Suriye’nin siyasi birliğinin sağlanması, toprak bütünlüğünde sınıra hâkim olması; ve bunun için Ankara’nın Şam yönetimiyle mutlaka ciddi işbirliğine gitmesi. 

Başka da çâresi yok…

Okunma Sayısı: 1508
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    24.11.2022 07:11:50

    Sineklerle uğraşmamalı, fakat ÖNCE BATAKLIĞI KURUTMANIN YOLLARI için çareler aranmalı! Doğru ve SAMİMÎ bir tavır ve Siyaset yapmayıp, Çeşit çeşit zikzaglarla, şahsî menfaat ve icraatlarla Vatandaşı etkileyip, Milî ve Manevî his ve duyguları da galeyana getirerek TOPLUMA YÖN verme çabaları için her şey mümkün ve mübah gibi görünüyor!? Böyle devam ederse, başımıza YAĞMUR yerine TAŞ (FELÂKET) bile yağabilir! Allah c.c sonumuzu HAYIRLI eylesin, yar ve yardımcımız olsun inşaallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı