“Vazifemiz hizmettir, müşterileri aramayız, onlar gelsinler, bizi arasınlar, bulsunlar” derler. Azlık ya da çokluğa önem vermezler. Hakikî ihlâsı taşıyan bir adamı, yüz adama tercih ederler. İhlâslıdırlar. Sadece Allah’ın rızasını düşünürler. Daima toplumu birleştirici olmuşlardır. Çünki onlar Kur’ân’ın hizmetkârlarıdırlar. Dinsizlere karşı ehl-i kitapla dahi ittifak ederler. Allah’a inananlar inanç ekseninde, birbiri ile kenetlenmelidirler. Ayrı ayrı inançsızlara karşı mağlûp olurlar. İnananlar, mü’minler; canları ve malları konusunda onlardan emindirler. Kendilerine bir zararları dokunmaz. Hatta bırak insanları, diğer canlılara da bir zarar vermezler.

“Ve işlerde onlarla istişare et.”, “Onların aralarındaki işleri istişare iledir” âyetini hayatlarında tatbik ederler. Bütün işlerini istişare ile danışma ile hallederler. Mi’raç hediyesi namaza dikkat ederler. Tadili erkâna titizlikle uyarlar. Alınlarında isimleri, nurları parlar. Çok okurlar. Kur’ân’ı, kâinatı ve Risale-i Nurlar’ı daim mütalâa ederler. İslâmın ilk emri; ikra, oku emrine fiilen uyarlar. Yaşayışları ile de İslâm’ı ve Kur’ân’ı okurlar. Boş zamanları yoktur. İçleri dışları birdir. Dışları içine, içleri dışlarına yansımıştır. Ölçülü, itidalli hareket ederler. Aşırıya gitmezler. Sükûnet ve yumuşaklığı severler. Sabır kahramanlarıdırlar. Soğukkanlıdırlar. Sebatkârdırlar. Bu kararlılıkları, Allah’a imanın derecesini gösterirler.

Feraset sahibidirler. Aynı delikten ikinci defa sokulmazlar. Sokulanları, deniz gibi, Risale-i Nur dairesi dışına atarlar. Ayasofya konusunda Üstadları gibi hassasdırlar. İbadete açılma gününü dört gözle beklerler. Kalplerinde Allah sevgisi o kadar büyük yer kaplamıştır ki, fani şahışlara bu sevgiyi yönlendiremezler. Şirkin büyük günah olduğunu bilirler. Kişileri haşa hatasız görüp ilahlaştıramazlar. Duâları: “Rabbimiz! Nurumuzu arttır, eksiltme ve bizi bağışla. Şüphesiz Senin her şeye gücün yeter.” (Tahrim-8) “Bizleri son nefesimize kadar bu dâvânın içinde tut. Saptırma” olur. İman kardeşliğinin en güzel örneğini, Risale-i Nur Talebeleri aralarında sergilerler. 

Hedefleri Asr-ı Saadettir. Aynen Muhacir-Ensar kardeşliğini, işbirliğini kendilerine misal alırlar.