“Charlie Hebdo kimdir” diye internete girdiğimde çok sağlıklı bir bilgi alamadım. Halbuki dünyayı sarsan saldırı sonrası, bu adamın kim olduğuna dair kapsamlı bir bilgiye ihtiyaç varken, neden onunla ilgili bilgiler setredilmiş, anlamakta zorlandım.
Ancak, derginin kökleri ile ilgili şu anekdotlar yer almış:
1960’lı yılların Hara-Kiri Hebdo adlı dergiye dayanan bir geçmişi var derginin. General de Gaulle’ün ölümü sonrasında yayınlanan karikatürler nedeniyle büyük tepki gören Hara-Kiri Hebdo, ertesi yıl yerini Charlie Hebdo dergisine bırakmış.
Düşünün, o dönem ünlü Fransız asker ve devlet başkanı De Gauelle’ün karikatürlerine dayanamayan Fransa, bu gün tüm dinlerin Peygamberlerine söven aynı dergi için “fikir özgürlüğü” safsatasını yutturuyor dünyaya.
Malum dergi, karikatür yoluyla her türlü inanç ve kutsallara karşı ağır eleştiri getirirken, bir yandan da haklarında çok sayıda dâvâyla uğraşıyordu.
Dâvâcıların en başında kim var dersiniz?
Hemen söyleyelim; Katolik Kilisesi!
…
Bir dergi ki, adı mizah etiketi taşımasına rağmen, güldürü sanatıyla hiçbir ilgisi olmamış ve buna rağmen ha bire yangına körükle gitmiş.
Bir dergi ki, provokasyona malzeme olabilecek her türlü yola başvurmuş. Mesela; “Şeriat Hebdo” adıyla çıkarılan 2 Kasım 2011 sayısından sonra dergi binasına molotof kokteyli atılmış. Anlayacağınız; bile bile lades! Göz göre göre provokasyon!
Malûm, bu kıvılcımlar ne yazık ki, başka bir tehlikeyi beraberinde getirdi ve son olarak Paris saldırısı adı altında yeni bir tezgâha kapı açtılar.
Bilanço; dergi editörü dahil 7 çizerin de bulunduğu, toplam 12 kişi hayatını kaybetti.
…
66.6 milyon nüfusa sahip Fransa’da ülke nüfusunun yüzde 31’i ateist ve agnostik olarak tanımlanan bir ülkede malum dergi gibi bir derginin varlığı herhalde kimseye batmaz!
Yani, neredeyse 20.6 milyon Fransız herhangi bir dinin mensubu olmayıp resmen bir Allah inancını kabul etmemekte.
Fransa İçişleri Bakanlığının verilerine baktığımızda; ülkedeki Müslüman nüfus oranı yüzde 10’u geçmiyor. Yani mizah bile olsa, Peygamberimizin karikatürünü çizemezsiniz, diyen 6 milyon Müslüman mevcut. Bunun dikate alınması gerekiyor.
…
Peki Fransızlara şunu da hatırlatmak gerekiyor; malum köpek hakları ve sevgisi önce Fransa’da yaygınlaştı. Bu kadar hayvansever bir ülkenin insanları olan, sözüm ona, kadirşinas ve özgürlükçü Fransızlar için, 1. Dünya Savaşında Fransa uğrunda canlarını feda eden 70 bin Müslümana hiç mi minnet duygusunda bulunmayı düşünmedi?
Karikatürlerle alay ettikleri Peygamberin (asm) Fransa uğrunda ölen 70 bin Müslüman için en kutsal ve en saygıdeğer biri olduğunu hiç mi akıl edemediler?
Hadi diyelim ki; 21 milyonu bulan “inançsız” Fransız, kendileri gibi dinsiz olan karikatüristlerin öldürülmesini “Hepimiz Charlie’yiz” diye protesto ediyor. İyi de, ülkelerindeki bu protestocular kendini protestonun bir parçası yaparken, asıl mağdur olan ve hakarete muhatap olan Müslümanlar olduğu halde, hiç mi vicdanları sızlamıyor?