"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yandaş medyada dönüşüm gerçeği

Davut ŞAHİN
26 Haziran 2019, Çarşamba
Bir dönem televizyon kanalların birinde program yapıyordum.

Medya sahasında öne çıkan isimleri bir araya getirip, günün konusunu değerlendiriyor, gazete manşetlerinin altına gizlenmiş gerçekleri cımbızla yakalamaya çalışıyorduk.

Kimi zaman ünlü isimleri, kimi zaman akademisyenleri ve kimi zaman da gazetecileri konuk alarak medya profilini değerlendiriyorduk.

Çok sevdiğim bir gazeteci dostumu programa konuk almak istedim.

Çalıştığı gazeteyi ziyaret edip, şifahen kendisine ricada bulundum. 

Bana kibarca mealen, “Hiçbir gazete ve televizyona görüş bildirmiyorum” dedi.

Anlayışla karşıladım. 

*

Yıllar sonra…

O gazeteci arkadaş, bir televizyon kanalında, ekranların “manken” diye lanse ettiği bir hanımefendiyle(!) söyleşi yapıyor. Üstelik röportaj yaptığı mekân bir “bar.”

Muhabbet öyle koyu ki, iç dünyasını o ekranlardan okurlarıyla paylaşıyor. Yani bildiğimiz “geyik muhabbeti.” Kendi mahallesine bir başka mahalleden sosyolojik tahliller sallıyor.

*

Muhafazakâr yazar ve programcıların bu “dönüşümü” ilk değildi, sonrası geldi zaten.

İktidara geldikten sonra, ünlü isimlerle magazin programlarına “meze” oldular. 

28 Şubat sürecinde aslanlar gibi mücadele eden isimler, devran değişince kaplanlar gibi mankenlerle magazin programlarına konu olarak “evrim” geçirdiler.

Dahası ünlü isimlerin “reklâm kokan beraberlikleri” gibi evlendikten sonra boşanarak gündeme oturdular.

Yandaş medyanın yazarları artık tıpkı “onlar” gibi oldu.

*

Bu kalem erbabı sıkıntılarını “okurları”yla değil, tanıştığı mankenlerle paylaşıyor… Halkın derdini paylaşmak yerine, yandaş olduğu “güç”e dayanarak kendi koltuğunu garantiye almanın derdiyle hemhal.

Şimdi hangi yandaş ekrana baksan en önde onlar! Bu canım ülkemin problemlerinden ziyade “muhalefet”in incir yaprağını doldurmayan sözlerini büyütmekle meşguller.

*

Artık “muhafazakâr” gazete yerine çok satan gazetelerde kalemleriyle iktidara güç pompalıyorlar. Geçmişte küçük gazetelerde yazı yazdıkları için utanıyorlar. Yan yana fotoğraf çektirmekten haya ediyorlar.

Şartlar ne olursa olsun, eğer fikir işçisi etiketi taşıyorsanız, o misyonu son nefesinize kadar muhafaza etmeniz elzem.

Biz bu meslekte bu terbiyeyi aldık.

Bu yüzden iktidarın “nimet”inden nemalananlar, geçmişi sevmiyor.

*

Sadece o yazar dostum değil, bu gün herhangi bir gazetede veya beldede yönetici olmuş birçok dostum, geçmişte yaşadıkları sıkıntılı dönemi hatırlamak istemiyor.

Vefa sadece bir semtin adı olarak kalmamalıydı. Dostlukları oluşturan o zorlu şartları bir kenara bırakıp, bugüne bakarak sanki hep o koltuklarda oturacakmış gibi “biz”i yok sayarak tepeden bakmak gibi bir lükse girdiler. 

Halbuki Cenap Şahabettin ne diyordu: “Hayat merdivenlerini çıkarken insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken yine aynı insanlara rastlayacağız.”

*

Şunu söyleyebilirim ki, değerleri ölmemiş gazeteciliği yaşatmaya çalıştığıma inanıyorum. Bu mesleğe ilk adım attığım dönemde bizlerle birlikte ön saflarda bulunan gazeteci ağabeylerimizle birlikte omuz omuza kuru ekmek yediğimiz günleri özlemle anıyorum. 

“Ya bu deveyi güdeceksin, ya bu deveyi güdeceksin” iradesiyle bu dâvâya sımsıkı sarıldığımız dönemi özlüyorum.

Gazeteye giderken, aktarmalı minibüs ve otobüsle, yağmur/çamur/kar demeden sırılsıklam kaldığımız günleri özlüyorum.

Tek bir ideal uğruna harcadığımız enerjiyi özlüyorum.

*

Tabiî ki devran değişti. Mevsimler değişti, insanlar değişti… varsın başka meslektaşlarımızın plazaları, ofisleri sekreterleri olsun.

Ama şunu bilin ki, bizim halen içimizde o amatör ruh var. Ve bu ateş sönene kadar görevimizin başındayız.

Ya sizler?

Hayat merdiveninden iniş yaparken bizleri bulabilecek misiniz?

Okunma Sayısı: 2704
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • çetin acar

    26.6.2019 11:26:46

    basın mensuplarının istikameti, ülkenin istikametidir. basını izle ülkeyi gör. sizler gibi müstakim idealist davasına sahip kaç kişi kaldı ki. davut kardeşim sizi ve sizin gibi davasından taviz vermeyen gazetecileri gururla takip ediyoruz. ve sayınızın artması için dua ediyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı