"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalet, hakkı gerçekleştirmektir

11 Nisan 2019, Perşembe 11:26
Adalet, hakkı gerçekleştirmektir. Herkese kendi payına düşeni vermek, bunun yol ve yöntemlerini belirlemektir. Aksi takdirde toplumda adaletsizliğe dair, güçlünün iradesinin empoze edildiği, haklının hakkının elde edemediği, edemeyeceği yönünde bir düşünce oluşur. Bu da toplumsal barışı bozar, hoşnutsuzlukları tetikler, bir arada yaşama kodlarını olumsuz etkiler.

Ethem Atay Semineri - 2

***

Toplumlarda fertlerin hukuk kurallarına riayet etmemesinin en büyük sebebi, kurallara tabi olacak kişilerin bu kuralın adil olmadığı yönündeki inanç ve düşünceleridir. Onun içindir ki kuralların bir hukukîliği (legalité) ve bir de meşrûiyeti (legitimité) meselesi vardır.

Kuralın önceden öngörülmüş usûl ve esaslar çerçevesinde ve önceden belirlenmiş bir otorite tarafından konulması halinde hukukîlik sorunu şeklen aşılmış olur. Ama bu hukuk kuralına tabi olanların ekseriyetinin kurala tabi olma husûsunda bir şüphesi ve bir reaksiyonunun olmaması gerekir. Hukuk kuralı legal ve legitimitesi yani meşrûiyeti olduğu zaman sorun hallolmuş, kural adalete yakınlaşmış demektir. Zaten bunun içindir ki, günümüzde hâkim olan kanaate göre, olan hukukun yani pozitif hukukun kabul edilebilirliği, uygulanabilirliği ve geçerliliği, olması gerekeni ifade eden tabiî hukuka olan yaklaşması, yakınlaşması ile paralellik arz eder. Günümüzdeki hukuk düzenlerinin demokratik unsur üzerine vurgu yapmasının sebebi de budur. Demokratik çoğunluk hem hukukiliği sağlayabilmek ve hem de meşrûiyeti sağlayabilmek için iyi bir ölçektir.

Seçim adaleti de gerekir

Şeklî hukukîliği sağlayabilmek kolaydır. Bir siyasî sistem seçeceksiniz, kuvvetler ayrılığı, başkanlık, parlamenter sistem vb. diyeceksiniz ve uygulayacaksınız. Ama seçimde halkın iradesinin sandığa yansımasını sağlıklı ve adil kurallara tabi kılmadığınız zaman, artık o andan itibaren sorunlar başlar. Onun için biz diyoruz ki; “demokrasilerde aslî unsur seçimdir” ama bu husus gerek şart olmakla birlikte yeterli şart değildir. Seçim adaleti de gerekir.

Gereklilik unsurlarının tamamını yerine getirmezseniz bunları ya reddediyorsunuz ya göz ardı ediyorsunuz ya da görmezden geliyorsunuz demektir. Bunlar da kendi içinde tedricen çeşitli sorunlar doğuracak hususlardır. Zira bu halde toplumda önce bir kırgınlık başlar, sonra bu kızgınlığa ve daha sonra da kine ve nefrete dönüşür.

SiyasÎ iktidarların amacı nedir?

Siyasî iktidarların amacı kırgınlıkları kızgınlığa ve kin ve nefrete dönüşmeden görüp, önlemektir. İktidarlar toplumdaki birlikteliği, ayrışmayı körüklerse, toplumda antidemokratik yol ve yöntem arayışları artar. Darbeler, isyanlar, devrimler hep bu yanlış arayışın, yanlış sonuçlarıdır.

Meselâ Fransa’da “sarı yelekliler” olayını bu gözle değerlendirdiğimizde aynı sonuca ulaşırız. O gösterilerin bütün can sıkıcı olumsuz boyutlarına rağmen, Fransız halkın yüzde yetmişi halen bu eylemleri destekliyor. Fransız Cumhurbaşkanı Macron ilk başlarda “bunlar çapulcular” gibi nitelendirmelerde bulundu ve ifade etti, söyledi. Ama sonra meşrûiyet temeline bağlı olarak toplumun yüzde yetmişinden gelen baskıdan dolayı önce “bu haklı bir öfke” dedi, yetmedi özür diledi, yetmedi onlarla masaya oturdu. Demek ki hukuk kurallarının meşrûiyetini sağlamak devletin varlık sebebi ve aslî görevidir. 

Aksi halde bir karşı güçle, reaksiyonla karşılaşması kaçınılmaz olur.

ADALET-HAK

Adalet hak kelimesiyle çok sıkı ilişkisi olan bir kavramdır. Hakkı esas almayan bir adaletten söz edilemez. 

Hak kelimesinin anlamı ile ilgili olarak sözlük şöyle diyor: “İnkârı mümkün olmayacak, yok olup gitmeyecek, sabit olan hakikat”. Adalet de, hakkı gerçekleştirmektir. Herkese kendi payına düşeni vermek, bunun yol ve yöntemlerini belirlemektir. Aksi takdirde toplumda adaletsizliğe dair, güçlünün iradesinin empoze edildiği, haklının hakkının elde edemediği, edemeyeceği yönünde bir düşünce oluşur. Bu da toplumsal barışı bozar, hoşnutsuzlukları tetikler, bir arada yaşama kodlarını olumsuz etkiler.

Nitekim Allah’ın sıfatlarından biri “Adl” diğeri “Hak”tır. Kur’ân-ı Kerîm’de konuyla ilgili birçok âyet var. Peygamber Efendimizin (asm) bir takım hadislerinde, tutum ve davranışlarında adaletin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin ilkeler öngörülmüştür. Meselâ “hırsızlığı yapan kızım Fatma da olsa cezasını veririm” gibi. Bunlar bugün de geçerli ve öyle de olmalıdır.

-Devam Edecek-

Okunma Sayısı: 5807
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı