"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Merak ilmin hocasıdır

Durmuş Ali İnci
26 Ağustos 2020, Çarşamba 00:07
Üç yıl önce bugün çiçekler açmış bahçemizde, yaz dönemi bizimle kalan torunum Onur’la güneşin ilk ışıklarıyla parıldayan denizi ve bahçeyi seyredip tefekkür etmiştik.

Torunum her zamanki sorularını peşpeşe sıralamaya başlamıştı:

- Denizlerde bu kadar suyu kim toplamış? Dünya küre şeklinde olduğu halde altta kalan sular neden havaya dökülüp gitmiyor? Rüzgârla dev dalgalarla çalkalanan denizler neden karaları istilâ etmiyor? Kim onları adeta yere yapıştırmış gibi tutuyor?

Hakikaten denizler yer kabuğuna yer çekimi diye isimlendirdiğimiz bir kuvvetle bağlanmış. Ancak bu bağı gösteren kalın halatlar falan yokken manevî, gözle göremediğimiz fakat neticesi itibariyle müşahade ettiğimiz bu ‘yer çekimi’ nasıl bir kuvvet ki koca okyanusları bile yere adeta mıhlamıştı? Dünya kendi etrafında ve güneşin etrafında sür’atle dönerken de bu güç onu sabitliyor. 

Sonra başımızı kaldırıp semavata bakıp görüyoruz ki başka çekim alanları dev küreleri adeta etrafında pervane yapmışlar. Bütün kâinatta aynı tarzda, aynı güç hâkim. Demek denizleri yer çekimi ile kim karalara bağlamışsa, aynı güç semavattaki güneşler etrafında seyyareleri birer pervane gibi döndürmekle, adeta koca kâinatı birbirine raptetmiş dağılmaktan kurtarmıştır. Maddenin temeli olan zerrenin yapısında da bu güç aynen hâkimdir. Öyle ise zerreyi kim yaratmışsa koca kâinatı da O tanzim edip yaratmıştır.

Aynı gün gündüz boyunca Anadolu’muzun Cennet gibi güzel yaratılmış şehirlerinden Çeşme ve Alaçatı’da gezmiştik. Akşam vakti teyzesi, eniştesi ve kuzeni ile birlikte Alaçatı’nın kalabalık sokaklarında biraz dolaşmak için park edilmiş binlerce araçın önlerinden geçiyorduk. Birden çığlık atıp hızla koşarak karanlıklı loş ışık altında pek iyi göremediğimiz bir arabanın yanında duran torunum, adeta okşayarak arabanın etrafında dolanıyordu. Merakla içine bakarak direksiyonu ve ekranı görmeye çalışıyordu.

- Dede bu arabanın markasını biliyor musunuz?

Nereden bilebilirdim ki, daha önce hiç böyle bir araba görmemiştim.

- Hayır! diye seslendim. Fakat onun karanlıkta nasıl fark ettiğine ve araç hakkında bu kadar bilgi sahibi olmasına çok şaşırmıştım. Sonra bir başka aracı aynı şekilde fark edip gösterdi. Araçların bütün özelliklerini saymıştı. 

Sonuçta insan neyi merak ederse onu öğreniyordu. Merak uyanmazsa, “Derdinde olmayan deveyi görmezmiş” darb-ı meselindeki gibi koca deveyi görmezmiş. 41 yıl eğitimin her kademesinde çalışmış bir eğitimci olarak şu sözü yaşayarak tasdik ettim: “Merak ilmin hocasıdır.”

Okunma Sayısı: 1296
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı