"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nuri Kutlu Hoca’mızın hatırasına

Durmuş Ali İnci
19 Mart 2019, Salı
1982 yılı Ocak ayının ayazlı gecesinde 12 Eylül darbecilerinin Çanakkale’deki kolu tarafından Risale-i Nur sohbetinden askerî araçlarla bilinmeyen yerlere götürülmüştük.

Aramızda 17 Şubat 2016’da rahmetli olan Nuri Kutlu Hocamız da vardı. 

Gözlerimiz ve ellerimiz bağlı olarak askerî bir pikabın üstü brandalı kasasında zorunlu seyahat ettirildik. Aracımız bazan yokuşlu inişli yollardan geçerken, bazan su içinden geçtiğini suların hışırtısından, gecenin ayazında titreyerek hissederdik. 

Ne kadar dolaştırılırdık bilemem, ama sonuçta gece yarısından sonra köpek havlamalarının dışında hiçbir sesin duyulmadığı sessiz, korku verici bir yerde indirilir askerî bina olduğunu bağlı gözlerimizin alt kısmından gördüğümüz tüfeklerin sıralandığı bir ahşap askıdan anlardık. 

Soğukta binanın ortasında üstü açık alanda saatlerce bekletilir, sonra hiç bilmediğimiz onların hayal ettikleri eylemlerin hesabı sorulurdu. 

Defalarca 28 gün süren ve soğuk kış gecelerimizin geçtiği o mekâna bizler ‘KÖPEKLİ KÖY” diyerek şu imtihan dünyasında burayı, neticesi çok kârlı eski tarikatların çilehanesi gibi görürdük. Hergün namaz vakti gibi ‘köpekli köy’de ibadet zamanı olduğunu düşünüp sabır içinde şükrederdik.

‘Köpekli Köy’ün mağdurları birer birer mükâfatını almaya gittiler. 17 Şubat 2016 günü Nuri Kutlu Hoca’mızı Allah’ın rahmet’ine teslim ettik. Bardakçı Nuri, Aynalı Çarşı’nın Hasan Abisi, peşinden çok dakik, tertipli, kararlı, hizmetlerde kuralcı Mustafa Toros Ağabeyimiz rahmet-i Rahman’a kavuştular. Fakat biz birbirimizden ayrılmadık. Çünkü Risale-i Nur’da söylenen şu ifadeler, bizim de haykırarak söylediğimiz hakikatlerdir. 

Evet Nur Talebeleri ağır ceza mahkemelerinde demişler ki: “Bizi Üstadımız Bediüzzaman’dan ve Risale-i Nur’dan ve bizi bizden ayıracak hiçbir beşerî kuvvet yoktur.” 

Evet o münafıkların atomları dahi, bu hususta âcizdir. Farz-ı muhal yapabilseler, hattâ cesedimizi öldürseler de, ruhumuz selâmet ve saadetle ebediyete gidecektir. Hem Üstadımızın Mektubat Mecmuası’nda dediği gibi deriz: “Birimiz dünyada birimiz âhirette, birimiz şarkta birimiz garbda, birimiz şimalde, birimiz cenubda olsak; biz yine birbirimizle beraberiz.” (Tarihçe-i Hayat)

Nuri Kutlu kardeşimize ve diğer “Köpekli Köy” mazlûmlarından mevt ile bu hayattan ayrılanlara Allah rahmet eylesin. Ruhları için El Fatiha!

Okunma Sayısı: 1272
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı