ARTIK DENİZ BİTTİ

İŞSİZLİK rakamlarının verdiği mesajı yorumlayan Prof. Dr. Emre Alkin, “Enflasyondan işsizliğe, faizlerden döviz kurlarına kadar istikrarı yakalamak istiyorsak, yapısal reformları bir an önce gerçekleştirmemiz şart. Günü kurtarmak için değil, gele-ceği kurtarmak için çalışmalıyız. Artık deniz bitti” dedi.

YAPISAL REFORMLAR KAÇINILMAZ

Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak da, bir toplantıda, yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu ifade ederek “Aksi halde sa-dece günü kurtarmış oluruz. Yapısal reformları hayata geçirmek kaçınılmaz. Bu saatten sonra Türkiye’nin ‘Ben kapalı ekonomi olacağım’ deme imkânı yok. Dese de olmaz” diye konuştu.

***

Günü değil, geleceği kurtaralım

İşsizlik rakamlarını ve ekonomik durumu değerlendiren Prof. Dr. Emre Alkin, “Yapısal reformları bir an önce gerçekleştirmemiz şart. Günü kurtarmak için değil, geleceği kurtarmak için çalışmalıyız. Artık deniz bitti” dedi. 

İşsizlik rakamlarının beklenilenden fazla olması ve yaşanan ekonomik kriz toplumun birçok kesiminde etkisini gösteriyor. Uzmanlar ise yapısal reformların hayata geçirilmesini vurgu yapıyor. Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin, “İster inan ister inanma: İşsizliğin de çaresi yapısal reformlar” başlıklı yazısında işsizlik rakamlarını değerlendirirken, yapılması gerekenleri anlattı. Alkin’in kendi bloğunda yayınladığı makalesinin bir bölümü şöyle; “Dün işsizlik rakamları açıklanınca, çoğu kişi hayretler içinde kaldı. Çünkü işsizlik rakamı son 10 yılın rekoruydu. Hatta “bir yanlışlık olmasın” diye tekrar tekrar soran bile oldu. Ne kadar sorsalar sonuç değişmedi: % 14.7 Açıklanan rakamlar gösteriyor ki, istihdamda üst üste kayıplar var. Bu işsizlik verileri hem kayıt dışı istihdamın arttığına hem de işsizliğin de gözle görülür derecede yükseldiğine işaret ediyor. Biz ekonomistler çoğunlukla tarım dışı istihdama bakıyoruz. Tarım dışı istihdam rakamı gösteriyor ki, beyaz ve mavi yakalı çalıştıran sektörlerde işsizlik giderek artıyor. 

Bu rakam negatif büyüme yaşanacağını söylüyor

Burada iki önemli tehlike var. Birincisi büyümeyle ilgili. 2018 yılının dördüncü çeyreğinde negatif büyüme yaşadık. Şimdi ortaya çıkan işsizlik rakamları bize 2019’un ilk çeyreğinde de negatif büyüme yaşayacağımızı söylüyor. İkinci önemli tehlike ise sağlanan istihdamın kalitesiyle ilgili. Tüm dünya mavi yakalıların yerini yapay zeka ve robotların alacağı bir yere doğru koşarken Türkiye’nin rekabette olduğu ülkelere göre oldukça konvansiyonel kalmış sektörleriyle yola devam edemeyeceği gerçeği son işsizlik verileriyle bir kere önümüze koyulmuş oldu.

***

Yapısal reformlar kaçınılmaz

“Geleceğin Türkiyesinde Ekonomi” konulu raporun sunumunda konuşan Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu ifade ederek “Aksi halde sadece günü kurtarmış oluruz. Yapısal reformları hayata geçirmek kaçınılmaz. Bu saatten sonra Türkiye’nin ‘Ben kapalı ekonomi olacağım’ deme imkanı yok. Dese de olmaz” şeklinde konuştu.Torlak şöyle dedi: “(Ülkeyi dışa) Kapadığınız zaman sermaye birikiminiz yeterli değil. Büyüme iddiamızın arkasında duramayız. Moral ve motivasyonu da yapısal reformarla ayakta tutabiliriz. Bu proje çok değerli. Ümit ediyoum ki bu raporun çıktıları yapısal reformlara ışık tutacak ve destekleyecektir.”

***

Ekonomi uzun dönem hedeflere odaklanmalı

“Geleceğin Türkiye’sinde Ekonomi” raporunun sunumunda konuşan Prof. Dr. Murat Taşdemir, “Yatırımlar uzun dönem büyümeye katkısı kısıtlı olan inşaat sektörü gibi sektörler yerine daha verimli ve stratejik sektörlere yöneltilmelidir” dedi.

İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği tarafından hazırlanan “Geleceğin Türkiyesinde Ekonomi” raporu kamuoyuna sunuldu. İstanbul’da düzenlenen programda açılış konuşmasını yapan İLKE Derneği Yürütme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Lütfi Sunar, ekonominin en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu belirterek bu konuda atılan adımların uzun vadeli olmadığına, kısa vadeli ve günü kurtarma niteliğinde tedbirler alındığına üzülerek şahit olduklarını söyledi.

KARAR ALICILAR ARASINDA KÖPRÜ

İLKE Derneği Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş da dernek olarak faaliyetlerini karar alıcılar ile toplum arasında bir köprü vazifesi icra edecek şekilde biçimlendirmeye çalıştıklarını söyledi. 

UZUN DÖNEM HEDEFLER

“Geleceğin Türkiyesinde Ekonomi” raporunun proje yürütücüsü ve yazarlarından İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Taşdemir, raporu sundu. Çalışmanın farkının sosyal adalet, ekonomik büyüme ve sürdürülebilirliği birbirlerinin alternatifleri olarak değil, birbirlerini tamamlayan olgular olarak görmesi olduğunu belirten Taşdemir, arzulanan bir ekonomi için kısa sürede uzun dönemli bir bakışa ve uzun dönem hedeflere odaklanmaya ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

12 MADDELİK VİZYON BELGESİ

Türkiye ekonomisinin geleceğin dünyasına hazırlanabilmesinin şartları 12 madde halinde sıralandı.

- Ekonominin üretim kapasitesindeki artışı ifade eden ve beşerî sermaye, teknoloji, verimlilik gibi yapısal faktörlere bağlı olan uzun dönem büyüme hedeflenmelidir.

- Bireylerin eşit haklara ve eşit fırsatlara sahip olmaları temin edilmelidir.

- Ekonomik büyüme gelecek nesillerin refahından ödün vermeyecek şekilde gerçekleştirilmelidir.

- Beşerî sermayeyi arttırmak için ahlaki değerleri güçlü bireyleri yetiştirecek bir eğitim sistemi kurulmalıdır.

- İnşaat sektörü gibi sektörler yerine daha verimli ve stratejik sektörlere yöneltilmelidir.

- Kamuda şeffaflık, söz hakkı ve hesap verilebilirlik arttırılmalıdır.

- Vergi sisteminin adil hale getirilmeli.

- Düşük karbon salınımlı üretim teknolojilere yatırım yapılmalı.

- Esnek çalışma şartları oluşturulmalıdır.

- “İyi finans” modeli olan İslâmî finansın Türkiye ekonomisindeki payı ve niteliği arttırılmalıdır.

- İhracatın ithalata bağımlılığı azaltılmalıdır.

- Tarım ve hayvancılık, enerji, savunma ve bilişim sektörlerine özel önem verilmelidir.

Programa Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, STK temsilcileri ve kalabalık bir dinleyici topluluğu katıldı. 

ÖMER ŞENÖZ - Yeni Asya - İstanbul