Yaşanan uluslar arası gerginlikler sebebiyle ekonomi çıkmaza sürükleniyor. Milli gelirdeki düşüş hızlanırken piyasalardaki ithalatçılar da malını çekemiyor.
Ankara-WashIngton hattında yaşanan gerginlik sonucunda dolar/TL kurunda yaşanan kriz çoğu sektörü etkilediği gibi ithalatçıyı vurdu. İthalatçı, malı gümrükte beklemeye aldı, son bir haftada antrepolar doldu taştı. Maliyet artışı nedeniyle malını çekemeyen ithalatçıların müşteri kaybetmeye başladığı da dile getiriliyor. Yükselişle birlikte Türkiye’nin borçlanma maliyetinin de hızla arttığını belirten analizciler gelinen noktayı rekor seviye olarak değerlendirdi. Mayıs sonu itibarıyla Türkiye ‘nin vadesi bir yıl veya daha az olan dış borç stoku 180.6 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Son rekor üzerinden hesaplandığında bu rakam TL bazında 979 milyar 755 milyon TL ediyor.
Günlük kayıp 457 dolar
Kurdaki son gelişmelere paralel Türkiye ’nin millî geliri dolar bazında 882.7 milyar dolardan 598.6 milyar dolara kadar geriledi. Kişi başına millî gelir ise 10 bin 923 dolardan 7 bin 407 dolara indi. Buna göre sadece kur farkından dolayı kişi başına millî gelirdeki düşüş 3 bin 493 doları buldu. Sadece bir günde milli gelir 36.9 milyar dolargeriledi. Kişi başına gelirdeki günlük kayıp 457 dolar oldu.
İç pazar durdu
Hursan Antrepo Genel Müdürü Bayram Durademir, konuyla ilgili şunları söyledi: “Kurdaki bu hızlı yükseliş nedeniyle ithalatçının hem girdi maliyeti arttı hem de stok maliyetleri artıyor. Son dönemdeki ekonomik gelişmeler iç pazarda satışları yavaşlattı. İthalatçı bu nedenle yurtdışından eskisi kadar mal getirmiyor. Bazıları kur düşer diye bekliyor, ancak bazı firmalar ise getirdiği malı iç pazarda satamadığı için antrepoda bekletiyor.”
Ekonomide atacak adım kalmadı mı?
Gelinen noktada tırmanan ekonomik krizden kurtulmanın yollarını arayan ekonomistler içinde bulunulan durumu değerlendiriyor. Dünya Gazetesi köşe yazarı Alaattin Aktaş, Merkez Bankası’nın (MB) sadece 21 milyar dolar döviz rezervi kaldığını iddia etti. Aktaş, MB’nin piyasalara müdahale etmek için elinde sanıldığı kadar fazla argüman olmadığını şu sözlerle anlattı:”Sanki Merkez Bankası’nın yüz milyarlarca dolar dövizi var da bunu kullanmaktan kaçınıyor ve piyasaya müdahale etmiyor! Yok ki, Merkez Bankası’nın piyasayı dengeye getirecek kadar dövizi yok ki! Kaldı ki Merkez Bankası’nın rezervi 21 değil de, 40 milyar, 50 milyar dolar olsa bu tutarlar müdahale gücü verir mi, o da tartışılır.Çünkü artık kurdaki artışı durdurmak için ekonomi cephesinde atılabilecek çok fazla adım kalmıyor gibi.”
Haber Merkezi