"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hepimiz ölecek yastayiz

18 Mayıs 2014, Pazar
Unutma kardeşim hepimiz ölecek yaştayız! Dünya sen ne tuhafsın ya da tuhaf olan biz miyiz yalan olduğunu bile bile sana inandığımız için . Aslında hakikatler ne kadar da gözlerimizin önünde. Şah damarımızdan daha yakın bir nefes kadar uzaklıkta maalesef yine de görmüyoruz. Ya da görmezden geliyoruz. Gençliğimize güvenerek ölümü unuttuk.
Biz gençler olarak her idealimizi, dünya üzerine kuruyoruz yaptıklarımızın bir çoğu dünya için. “Hiç ölmeyecekmişiz gibi” dünya için çalışıyoruz, ama yarın ölebileceğimizi hiç düşünmüyoruz. Bizleri yaratana kullukta kusur gösteriyor tembellik ediyoruz. İnsanlar, hedefin ne diye sorduklarında ise makam ve mevki sahibi olmak para kazanmak diyebiliyoruz. Ölümü unuttuk, ama ölüm bizi unutur mu acaba?
Annelerimiz dahi bizler için duâ ederken oğlum zengin olsun, kızım güçlü olsun diye duâ ediyor. Çok azı “Rabbim çocuklarımızı ahiret yurduna aldığında oralarda perişan bırakma, imanla huzuruna al, cennet ve cemalini nasip et...” diye duâ ediyor. Dünyevîleşiyoruz, ölümü unutuyor üç kuruş bile etmeyen dünyaya değer veriyoruz.
Bu konudan şikâyetçi olan sadece ben değilim biliyorum. Siz gençler de şikâyet ediyorsunuz lâkin somut birşeyler arıyoruz. Tam bu noktada aklıma ölümün aslında bizlere soyut geldiğini lâkin kabrin somut olduğu düşünürsek biraz da olsa kendimize geleceğimizi düşünüyorum. Hakikat noktasında ise Üstadım Bediüzzaman, yardımımıza yetişiyor ve şöyle diyor: “Dünya öyle bir meta’ değil ki, bir nizaa değsin.” Çünki fani ve geçici olduğundan kıymetsizdir. Koca dünya böyle ise, dünyanın cüz’i işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın!.”
İşte tamda bu sözlere istinaden kurtuluş reçetemizi yine Üstadım Bediüzzaman Hazretlerine bırakıyorum: “Sizdeki gençlik katiyen gidecek. Eğer siz daire-i meşrûada kalmazsanız, o gençlik zâyi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem âhirette kendi lezzetinden çok ziyâde belâlar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslâmiye ile, o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak, iffet ve nâmusluluk ve tâatte sarf etseniz, o gençlik mânen bâkî kalacak ve ebedî bir gençlik kazanmasına sebep olacak.”


SEDAT ÇİÇEK
Okunma Sayısı: 4159
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı