"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Arayan bulur

Emine Sultan Çakır
15 Mayıs 2016, Pazar
Şu sıralar ilginç bir paradoksun içinde gibiyim.

Bildiklerim yanında bilmediklerimin çokluğu ve bilmediklerimin giderek azalması gerekirken gittikçe arttığı bir paradoks. Bir kitap okuyorum misalen, bilmediğim bir terimle karşılaşıyorum. Telefon ve internet nimetinin yardımıyla anında o terimin ne olduğunu öğreniyorum, fakat bu terimi öğrenirken yeni bir bilgiyle karşılaşıyorum. Onu öğrenmek yeni şeyler öğrenmeme vesile oluyor ve hakeza müteselsilen devam eden bir döngünün içinde buluveriyorum kendimi.

Geçenlerde “Portreler”e bakarken yaşadım bu olayı. İçindekiler kısmına bakarken “Herakl” ismi dikkatimi çekti. Açtım, okumaya başladım. Herakl’ı okurken Rûm Sûresinin adının neden Rûm Sûresi olduğunu öğrendim. Rûm Sûresi’nde geçen savaşı araştırırken ‘Avarlar’ adlı bir millet olduğunu, onlara proto-Türk denildiğini ve proto-Türk’ün ne demek olduğunu öğrendim. Sonra Herakl zamanında yaşamış ve Müslüman olduğunu ilân ettikten sonra şehit edilen meşhur rahip Dağatır’ı öğrendim. Hele ‘Portreler’den okuduğum Zülkarneyn’i araştırırken karşılaştığım bilgileri duysanız hayret edersiniz. Bir taraftan tarifi güç bir lezzet alıyorum bu araştırmalardan, diğer taraftan sürekli bilmediğim şeylerle karşılaşmak sinirlerimi bozuyor. Çünkü sâbık misaldeki gibi, bilmediğim bir şeyle karşılaşınca araştırmak istiyorum, ama biliyorum ki onu araştırınca yine bilmediğim bir şeyle karşılaşacağım.

Fakat araştırmak yine daha iyi zannederim. Hele cebimizde taşıyabileceğimiz kadar küçük, fakat milyonlar kütüphaneyi içinde barındıran bir alet emrimize amade iken… Sahi, şaşıyorum bazen ‘sosyal medya’ mecralarından bana soru soranlara. Çünkü bana internet üzerinden bir mesaj atabiliyorsa o kişi, hem internete hem telefona sahip demektir. Madem bunlara sahip, neden az daha gayret edip arama butonuna basarak sorduğu soruya cevap aramaz? Tembellik mi, hazıra konmacılık mı nedir bu hastalığın teşhisi? Belki de araştırmanın zevkine varamamaktandır.

Her ne ise sözün güzelliği kısalığındadır. Bir deneyin araştırmayı, ilmin kapısını ısrarla çalın. Göreceksiniz kapının ardındaki has bahçeyi.

Okunma Sayısı: 3103
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı