İnsan hayatında çocukluk dönemi, yetişkinliğin temellerinin atıldığı, bir ömür devam edecek kişiliğin şekillendiği temel evredir. Bu dönemde kazandırılacak davranışlar büsbütün bir hayatı şekillendireceğinden yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması da hayatî öneme haizdir.  

Her konuda olduğu gibi çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasında   ebeveynlerin tutarlılığı ve doğru örnek oluşturmaları gereklidir. Yemek saatlerinde müsait olan bütün aile fertlerinin birlikte sofraya oturması, aile içi iletişim için mükemmel bir fırsattır. Anne babanın yemek seçiyor olması çocuklar için “Hadi sende bazı yemekleri seç “mesajıdır. Çocuklar yemeğini kendisi yemesi için alıştırılmalı, döküp sıçrattıkları için sıklıkla ve yüksek sesle uyarılmamalıdır. İstendik davranışları gösterdiklerinde, kola, cips veya şekerli gıdalarla ödüllendirilmesi “aslında sen bunlardan yiyebilirsin, ama biz görmeyelim” gibi bir mana taşır. Tüketilmesi mahzurlu gıdaların tamamıyla yasaklanması ise çekiciliği arttıracak, kaçamak yasaklı gıda tüketimine sevk edecektir.

Büyüklerin de olumsuz örnek teşkil etmesiyle çocuklar küçük yaşlarda besinlere karşı seçici tavırlar sergileyebilirler. Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da her tür meyve ve sebzeden tüketmek esas olmalıdır. Seçici davrandıklarında alternatiflerin yanı sıra, yemek yemeyi eğlenceli bir formata sokmak küçük çocuklarda bizi neticeye götürmektedir. Pırasa yemeği yemeyen bir çocuk, pırasa dolmasını severek tüketebilir. Etler içinde aynı şeyler geçerlidir. Kırmızı et, beyaz et birbirinin yerini tutmaz. Çocuk her iki gruptan yeteri kadar tüketmelidir. Kuşbaşı sevmeyene kıyma, kıyma sevmeyene et suyu bir şekilde tükettirilmelidir. Servis tabaklarını muhtelif figürlerle süslemek, yemek yemeyi bir eğlenceye dönüştürmek  yetersiz yemek tüketen çocuklara yemek yedirmede  teşvik unsurudur. Genel olarak çocuklar baharatlı ve karışık yemekleri tüketmeyi sevmezler. Annelerin bu durumu akıllarında bulundurmalarında fayda vardır.

Sevmediği yemekleri için ısrar etmek, zorlamak ve  kınamak yerine diğer yemeklerle birlikte sessizce önüne koyup yemek bitiminde de kaldırmak en doğru yoldur. Bu yöntem ilerleyen süreçte o yemekleri de yemesine bazende severek tüketmesine sebep olabilecek bir yoldur.

Sağlıklı büyüme ve gelişme için alınan enerji ile harcanan enerji dengeli olmalıdır aksi durumda fizyolojik arızalar ortaya çıkacaktır. Yaşıtlarından zayıf veya kilolu olması, bu konuda göz kararıyla bize ciddî ip ucu vermektedir. “Üç yaşındaki bir çocuğun 1400, 6 yaşındaki çocuğun ise günlük 1700 kaloriye ihtiyacı vardır.” Bu ihtiyaçların giderilip giderilmediği, fazla mı eksik  mi olduğu konusunda milimetrik hesaplar yapacağız diye bir kural yoktur. Çocuğunuzun düzenli yemek yemesini sağladığınızda bu mesele çözülmüştür. Düzenliden kasıt yemek zamanı yenilen yemek yeme ameliyesidir. Yoksa üç saat arayla yemek, dört saat arayla meyve gibi yönlendirmeler komik yönlendirmeleridir. Hiçbir fizyoloji diğerine benzemeyeceği için bütün çocuklar için aynı saat aralığı ile beslenme cetveli çıkarılması mümkün değildir.

Çocukların protein ihtiyacı yetişkinlere oranla fazladır. Bedenin oksijen taşıma, mikroplarla savaşma, dokuları besleme gibi hayatî pek çok fonksiyonu proteinler aracılığı ile gerçekleşir. Çocukların tükettiği gıdalar içinde protein kaynağı olan türler  diğer besinlere göre ön planda olmalıdır. Karbonhidrat ve yağlar da çocuklar için gerekli olmakla birlikte beslenmede protein kaynaklarının ön planda olması önemlidir. Hayvan kaynaklı proteinler ile bitki kaynaklı proteinlerde dengeli olmalıdır. Protein kaynağıdır diye tek yönlü hayvanı veya nebati  beslenme şeklide yanlıştır. Et, süt ve yumurta ve bunların türevleri başlıca hayvanî protein kaynaklarıdır..

Sağlıklı beslenmek için vitamin ve minarelerde gereklidir. Bunların eksiklikleri çeşitli hastalıklarla kendini hemen belli eder. Vitamin kaynağı sebze ve meyvelerdir. Sofralarda yeşillik bulundurmak, çocukları buna teşvik etmek yeterlidir. Kahvaltısını sütle yapan çocuklar kalsiyum ihtiyaçlarını karşılamış olurlar. Kanaatimize göre bitki kaynaklı en güzel protein kaynağı arı polenidir. Yirmi iki amino asit ile birlikte bir insanın günlük ihtiyaç duyabileceği vitamin ve minarelerin tamamını ihtiva edecek zenginliktedir.

Öğünlerin temeli ve büyük küçük herkes için en çok faydalı olanı kahvaltıdır. Kahvaltısız güne başlanıldığı takdirde “dikkat dağınıklığı, yorgunluk, baş ağrısı ve zihinsel performansta azalma” olmaktadır. Bu sebeple güne kahvaltı ile başlamak öğrencilerin okul başarısının artmasında son derece önemlidir. Çocukların her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına itina gösterilmelidir.

Protein ağırlıklı bir kahvaltı, “çocukların hafızasını güçlendirerek” okulda daha başarılı olmalarını sağlarken, “kan şekerini düzenler ve enerji kullanımını zamana yayar”. “Yumurta, süt ve peynir hem protein, hem de kalsiyum ihtiyacını karşılamaktadır.” Bunların yanında sağlıklı bir öğünde, mümkünse organik gıdalar, mümkün olamıyorsa köylülerin ürettiğinden emin olduğunuz gıdalar bulundurulmalıdır. 

“Gün boyu fiziksel ve zihinsel performansın en üst düzeyde tutulabilmesi, düzenli olarak ana ve ara öğünlerin tüketilmesi ile mümkündür.” Bu nedenle, öğün atlanmamalıdır. Çocuklar için günlük tüketilecek besinlerin 3 ana, 2 ara öğünde alınması kanaatimize göre en uygun olanıdır. 

Öğle ve akşam yemekleri mümkünse evde ev yemekleri ile olmalıdır. Dengeli bir dağılımla uygun zaman aralıklarıyla  mevsim  gıda ve sebzelerinden hazırlanmış yemekler, sağlıklı ve dengeli beslenme için yeterlidir. Bunda küçük sapmalar olsa da esasta bir sapma olmayacağından bizleri dengeli ve sağlıklı beslenme konusunda hataya sürüklemeyecektir.