"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Süzme bal mı petekli bal mı?

Erdal Odabaş
29 Ocak 2019, Salı 00:37
Zaman zaman vatandaşlarımızdan gelen bu tür sorulara muhatap olmaktayız.

Süzme bal mı, petekli bal mı? Hangisi daha iyidir? Hangisi daha sağlıklıdır? Vatandaşımız kendince her ikisi arasında bir fark olduğunu hissettiği için haklı olarak bizlere bu tür sorular yönelterek kafalarındaki soru işaretlerini gidermek istiyorlar.

Bal; arının çiçeklerden  topladığı  nektara enzim katarak oluşturduğu  çok kıymetli bir besin maddesidir. Bunun  kovan içinde depolandığı yere ise petek diyoruz. Maksadımız yalnızca bal tüketmekse aslında neyi tüketmemiz gerektiği  gayet net açıktır.

Türk toplumunun damak zevkine petekli balın daha çok hitap ettiği de bilinen bir gerçektir. Peteğin ( bal mumu da denir) insan bünyesine katacağı kayda değer bir katkısı yoktur. Literatürde yer alan bir besin değeri de yoktur. Vitamin ve mineral yönünden oldukça fakir bir dokudur. Bir kg bal mumu üretmek için arılar en az 20 Kg bal tüketmek durumunda kalırlar.

Meseleye buradan baktığımızda, her yıl milyarlarca lirayı damak zevkimize fazlaca hitap ettiği için yiyerek tüketiyoruz. Eğer süzme bal tüketmeyi tercih etsek, bal çerçevesindeki petekli yapı korunacak arıcı onu tekrar kullanarak geri dönüşüm sağlayacaktır. Eğer kullanamayacaksa bile petek fabrikalarına ulaşmasını sağlayarak temel peteğe dönüştürerek yine kullanma imkânı elde edecektir. Böylece arılar petek yapmak için harcayacağı balı depolayarak insanlığa sunacak buradan başlayan döngü ülke ekonomisine olumlu olarak yansıyacaktır. Arıcının masrafı azalacak, arı daha çok bal üretecek, tüketici daha ucuz bala ulaşacaktır.

Dünya petekli bal tüketme şampiyonuyuz. Bu özelliğimizi de kimseye kaptırmıyoruz. Bu nedenle de temel petek üreten fabrikalar hammadde sıkıntısı yaşamakta, yurt dışından maalesef hammadde getirilmek  mecburiyeti ortaya çıkmaktadır.

Petekli bal tüketmenin peteğe bağlı olan tespit edilmiş bir sakıncası yoktur. Ancak bazı riskler olduğu da bir gerçektir. Bunlar, arıcının hastalık ve zararlılar için  yapmış olduğu ilaçlamalar sırasındaki oluşan kalıntı riskidir. Kovanda baş gösteren çeşitli hastalıklardan kalan spor riskidir. Bu riskler balda olama olasılığı düşük, petekte yüksektir. Bahsi geçen gerçekler bizi süzme bala yönlendirmektedir.

Süzme bal da, bal kalpazanlarının rahat çalışabilecekleri bir alansa da yazılarımızı takip eden hiçbir okuyucumuzun yanılmaması gerekir.

Okunma Sayısı: 7679
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    9.9.2020 15:38:12

    Çok Güzel Anlatmış Sınız, Vatandaşlarımıza, Bu Konuda Bilgilendirmek Lazım. Bu Arada Balcılıkla Uğraşan, Üretici Arkadaşlarımızında, Sağlıklı Bal Üretimi, Yapmasını, Arının Bal Yapma Sürecinde Dürüst Üretim Yapmasını Sağlamalıyız. (Şekerle, Glikozla, Kekle Birtakım Katkılarla Değil)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı