Koronavirüsüyle başlayan pandemi sürecinde en ilginç tedbirler camilerde uygulanmakta.
Caminin avlusunda, şadırvanında ve sohbetlerde mesafeye dikkat etmeyenlerin, namazda ‘sosyal mesafeye’ abartılı biçimde uymaları ve uymayanları uyarmaları tuhafıma gider.
Hatta bazı camilerde, imamların hızlarını alamayarak, “pandemi kurallarına!” uyma adına saf arasında iki, bazen üç kişilik boşluk bırakmaları “Kraldan fazla kralcı” olmalarıdır.
Saf düzenini her ne kadar bilim kurulunun kararlarına uyma adına yapılsa da, Peygamberimiz (asm), sahabenin, tabiinin, mezhep imamlarının ve günümüze kadar icmâül ümmetin uygulamalarına aykırı yeni bir uygulama olduğundan bidâ’ olduğudur.
İslâmda bulaşıcı hastalıklarla mücadele etme metodu ve biçimi vardır. Bu da camilerde uygulanan korona tedbirleri ile farklı olduğudur.
Abdurrahman bin Avf (ra) rivayetle Peygamberimiz (asm): “Veba olan yere girmeyiniz ve veba olan bir yerden başka yerlere gitmeyiniz, oradan kaçmayınız.” (Buhari ve Müslim)
“Girmeyiniz, kaçmayınız” kuralı ile camideki abartılı mesafe tedbirleri arasında bağ kurmanın mümkün olmadığıdır.
Otobüste, uçakta, arabada, pazarda, AVM’lerde, sokaklarda, cami avlusunda ve benzeri yerlerdeki pandemi kuralı ile camideki uygulamanın farklı olması yanlış olduğudur.
Geçenlerde Diyarbakır’daki bir hastane camisinde öğle namazını kılmak istedim. Saf düzeni pandemi kurallarına (içime sinmese de) uygun oluşmuştu. İmam efendi bir saf daha boş bırakılmasını isteyince “sünnete uygun...” demeye kalmadan camiden çıkmak zorunda kaldım.
Bilim kurulunun kuralları koronayı bağlamaz. O herkese ve her kesime eşit davranır.
Camide pandemi kuralına uyarken işi abartmayalım. Vur derken, biz öldürmeyelim.
Sünnete uyma konusunda daha bir titiz davranalım.
Enes (ra) rivayetle Peygamberimiz (asm):
“Saflarınızı düz tutunuz. Zira safların düz olması namazın tamam olmasını sağlayan hususlardan biridir.” (Buhâri, Müslim, Ebu Davut ve İbni Mâce)
Ebu Mesut (ra) rivayet:
“Safları düz tutunuz. İleri geri durmayınız. Sonra kalplerinizde birbirinden farklı olur. Aklı başında ve bilgili olanlarınız benim arkamda, onlardan sonra gelenler daha arkada, daha sonra gelenler daha arkada dursunlar.” (Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, Nesei ve İbni Mâce)