"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kovid-19 ruh sağlığını da vuruyor

Feyzullah ERGÜN
29 Aralık 2021, Çarşamba
Zamanımızın yaşanmakta olan hayat tarzındaki eksik ve yanlışlıkların çözülemeden, yığınlar halinde bekletilmesiyle, dünya hayatı insanları huzursuz, mutsuz ve perişan etmiştir.

İnsanlar ekonomik ve sosyal baskıların altında ezilerek, en sonunda covid-19 pandemisi ile yüksek ölüm oranlarını gördüğünden, hayatı fobi ve paniklerle yaşar hale gelmişlerdir. Bu yoğunlukta yaşanan korku ve stresler sonucu, insanların çeşitli psikolojik dengesizlikler yaşadığı görülmektedir. İnsanların sağlıklı dengeli ve yeterli beslenememeleriyle, bağışıklık sistemlerinin baskılanması sonucunda, hastalıklara karşı savunmasız hale geldiklerinden, fizyolojik olduğu kadar, psikolojik sıkıntılar yaşamasına yol açmıştır.

Hastalıklara karşı bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, sağlıklı ve dengeli beslenmenin yanında, ruh dünyasının da sağlıklı geliştirilmesiyle doğru orantılıdır. Eğer beslenme sağlıksız ve dengesiz olursa, bağışıklık sistemi güçsüz ve dengesiz olacağından, her zaman hastalıklar karşısında, giriş kapısı açık halde bulunacaktır. Böyle bir durumda kovid-19 enfeksiyonu bulaşanların, uzun ve zorlu bir süreçten geçerek, hastalıktan şifa bulduktan sonra, hastaların bir kısmında UZAYAN COVİD (Long covid) sendromu olarak etkisini sürdürmeye devam etmektedir. Kovid-19’dan yorgun ve bitkin olarak kalkan hastalarda, bugüne kadar hiç yaşamadıkları bir yorgunluk, tat ve koku kaybı gibi şikâyetler bir süre daha devam edebilmektedir.

En uzun süreli ve kalıcı bir komplikasyon ise, ruh sağlığının olumsuz etkilenmesidir. Kovid-19 pandemisi, psikiyatri alanında en çok depresyonlara sebep olarak, hasta sayısındaki istatistiklerin yükselmesine kaynak olduğu, bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur.

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sibel ÇAKIR, uyarıcı bilgiler toplamı olan bir röportajında, “Dünyaca ünlü tıp dergisi THE LANCET’te yayımlanan ve 204 ülkede yapılan araştırma sonucuna göre, covid-19 pandemisinden sonra depresyon yüzde 28, anksiyete yüzde 26 oranında artmış. Ülkemiz ise maalesef bu konuda da, dünyadan negatif ayrışıyor. Bizdeki oranlar sırasıyla yüzde 38.7 ve yüzde 28. Özellikle depresyon vak’alarında, dünyanın oldukça önündeyiz. Maalesef dünyada akıl sağlığı bozulurken, Türkiye bir adım daha önde. Pandemi, toplumların hem biyolojik hem ruhî durumlarını etkileyen çok ciddî bir sağlık krizine yol açtı. ABD’de yapılan uzun süreli bir takip çalışması var. Pandemi döneminde kişilerin depresyon süreçleri ne oldu diye bakmışlar. Nisan 2020’de depresyon oranı yüzde 28 iken, Nisan 2021’de yüzde 32 çıkmış. Üstelik bu arada aşı bulundu, hastalıkla ilgili bilinenler arttı, kısıtlamalar azaldı. Her şeyin daha bir durulması beklenirken, depresyon oranının yüzde 32 çıkması çok şaşırtıcı ve dramatik. Ama pandemi azalmayıp, tam tersine arttığı görüldü, yani karşı karşıya olduğumuz felâket daha önce yaşadığımız felâketlerden çok daha ciddî, yaygın ve kalıcı.

Depresyondaki artışın en önemli sebeplerinden birisi, bu direkt pandemi etkisi. İkinci önemli sebebi de şu; nerede eşitsizlik, yoksulluk fazlaysa, orada tıpkı diğer sağlık sorunlarında olduğu gibi, ruh sağlığı da hızla bozuluyor. “Eşitsiz toplumlarda ve ortamlarda ayrımcılık arttıkça, depresyon da artıyor. Ekonomik krizler de eşitsizliği çok arttırıyor. Dünyadaki bütün büyük krizlerde, zenginlerin daha zengin, fakirlerin daha fakir olduğunu görüyoruz. Böyle olunca da, ruh sağlığı daha da bozuk bir toplumla karşı karşıya kalıyoruz. Ruhî sorunlarda, Türkiye’de büyük artış olduğuna bizzat şahit oluyoruz. Önceki yıllarda yapılan çalışmalarda kabaca yüzde 10’lar oranında depresyon olduğunu biliyoruz. Pandemiyle bu oranın yüzde 30’lara çıktığını tahmin ediyoruz. (...) Ruhî bir pandemiden söz edebilirmiyiz sorusuna, pandemi ruh sağlığı pandemisine çoktan dönüşmüş durumda. Türkiye’deki rakamları çok net bilmesek de, yoksulluğun, ekonomik sorunların ciddî bir risk faktörü olduğunu düşünürsek, bizde çok ciddî bir ruh sağlığı pandemisi var diyebiliriz.” 1

Kovid-19 pandemisi başta olmak üzere, ekonomik ve sosyolojik dengesizlikler sonucu yaşanan savaş halleri, insanlık âlemini maddî ve manevî yönleriyle hırpaladığından, hayat standartlarının çöküntüye uğramasıyla, depresyon pandemisi gittikçe yayılmaktadır. Bu sıkıntılı süreçte, bunalan insanlık TRANKİLİZAN (sıkıntıyı giderip, ferahlatan) ve ANTİDEPRESAN ilâçların dairesinde huzur arama istikametine yönlendirilmiştir. Bunalımlı depresyon sıkıntılarından, huzurlu bir hayat tarzına ulaşmanın yolu, sağlıklı ve dengeli beslenme sonucunda, sağlanan güçlü bir bağışıklık sistemi ile, ekonomik ve sosyal refah seviyesinin yükseltilmesiyle gerçekleştirilebilecektir. Sıkıntı ve depresyon problemlerinin aşılmasında, manevî hayat tarzının desteklenerek, güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Zamanımızda yaşanan değişik yoğunluktaki depresyonlarda, manevî destek olarak, bir İKSİR-İ RUHANÎ ve KUR’ÂNÎ olan RİSALE-İ NUR hazinesindeki iman ve huzur hakikatlerinde bulunabilir. Harika bir ANTİDEPRESAN olarak Risale-i Nur, Hekim-i Lokman gibi ruhlara, gönüllere ve evlere bî-iznillah huzur ve saadet esintileri yayacaktır. İnsanlık âlemine koronasız, depresyonsuz, sağlıklı, huzurlu ve iman hakikatleriyle dolu iki cihan saadetiyle taçlanacak bir hayat için halis duâlarımızla. SAĞLICAKLA KALIN. Kaynak: 1) 22-28 Ekim 2021 Tarihli Oksijen Gazetesi.

Okunma Sayısı: 1104
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı