"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zehirsiz sofralar hareketi

Feyzullah ERGÜN
10 Haziran 2019, Pazartesi
Dünyanın öyle bir zamanında yaşıyoruz ki, bütün olumsuzluklar, her türlü savaş ve zehirleyen zulümlerin yaşandığı, insan neslinin kasıtlı olarak hastalıklarla yok edilmesi projelerinin uygulandığı yollarda, hiç farkına varamadan EKOLOJİK KIYAMETE doğru ilerliyoruz.

Kimyasal tarım ilâçları olan, böcek öldürücü zehirli PESTİSİT’lerin kontrolsüz ve artan miktarlarda kullanılması, bu konuya duyulması gereken hassasiyetin ve tepkinin yok edilmesini de sağlamıştır. Aşağı yukarı bir asırdan beri, bit pire ilâcı olarak, masum ve iyi niyetli görüntülerle, tüketime verilen (DDT ile başlayan) pestisitlerin tahribatı, yapılan sayısız tıbbî araştırmalar sonucunda kesinlik kazanmıştır. Buna rağmen kontrolsüz ve bilinçsiz şekilde kullanılmaları devam etmektedir. Milyonlarca ton pestisit insan vücudunda, toprak, su ve havada depolanmakta olup, hiçbir şekilde yok edilememektedir. İnsanlığın başına örülen bu pestisit çorabına, ne acıdır ki, milyon dolarlar ödeyerek ithal edilmektedir. 

Bazı ilâç ve antibiyotikler, eczahanelerde reçetesiz verilmediği halde, en zehirli maddeler olan pestisitler, tarım alanlarına sınırlamadan, büyük miktarlarda, kontrolsüz ve gayet rahat ulaştırılabilmektedir.

Yaşanan bu yıkıcı olayların yanında, bizlere ümit ve ışık kaynağı olabilecek sevinçli haberler de, alınabilmektedir. Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin yaptığı çalışmalar, güzel örnek olarak verilebilir. 

Bu çalışmalar ışığında, yapılan açıklamada “Bir yıl sürecek proje kapsamında, pestisitlerin olumsuz etkileri ile tarımda kullanılan bu zehirlere alternatif, tabiat dostu yöntemler hakkında, üretici ve tüketicilerde farkındalık oluşturmak ve pestisit kullanımını sınırlamak için, Türkiye’deki STK’ların kampanyacılık ve lobicilik çalışmalarını güçlendirmeyi hedefliyoruz. 

Bu hedeflere ulaşmak üzere, ortak amaçları ‘ZEHİRSİZ SOFRALAR’ projemizin amaçları ile kesişen STK ve sivil girişimlerin, bir arada hareket etmelerini sağlayacak bir ağın kurulması için, harekete geçtik. Konu ile ilgili bütün tarafların katılacağı, pestisitlerin zararları ve alternatifleri üzerine bir konferans düzenleyeceğiz. 

‘ZEHİRSİZ SOFRALAR AĞI’nda yer alacak kuruluşları bir araya getirecek toplantılardan ilki, yarın İzmir’de gerçekleşecek.” 15 Mayıs 2019 Yeni Asya bilgileri verilmektedir. Karanlığa mum yakan, bu uyarıcı ve uyandırıcı kuruluşların desteklenmesi, kendimize ve insanlığa verilecek bir destektir.

Kimyevî kaynaklı toksinler olan tarım ilâçları PESTİSİT (böcekler için), HERBİSİT (zararlı otlar için) ve FUNGUSİT (mantarlar için) adlarıyla, sınıflandırılmıştır. 

Bunların insan organizması ve çevreye yaptıkları tahribatın bir kısmını açıklamaya çalışacağız. “Tarımsal ilâçlar için 900 çeşit kimyasal madde ve bunların 60.000 tür değişik formülasyonu geliştirilmiştir. Ziraî ilâçlar, suni gübrelerin bir kısmı hem ürünler üzerinde, hem de toprakta birikerek tabiat, canlılar ve insan sağlığı üzerinde, olumsuz etkilere yol açarlar. Toprağın alt katmanlarındaki yeraltı sularına karıştıkları gibi, bir kısmı da buharlaşarak atmosfere karışırlar. Atmosferden yağmurlara, oradan da tekrar toprağa ve suya karışırlar, balıklardan kuşlara her türlü canlıyı olumsuz etkilerler. İnsanlar üzerinde bilinen olumsuz etkileri, ilk etapta zehirlenme, KANSER, alerjik reaksiyonlar, sinir sistemi tahribatı, öğrenme güçlüğü, HAFIZA KAYBI, vücuttaki enzim dengeleri ve DNA moleküllerinin bozulması olarak sayabiliriz. Yapılan son araştırmalar da bu görüşleri doğrulamaktadır. Amerika’da Prof. Bate RİTZ (UCLA) yönetiminde yapılan ve 15 Nisan 2009 tarihli American Journal of Epidemiology adlı medikal dergide yayınlanan bir araştırmaya göre; ziraî ilâç kullanan çiftçilerde hatta bu bölgenin 500 metre yakınında yaşayanlarda PARKİNSON HASTALIĞI riskini normalden % 75 daha fazla arttırmaktadır.” 1 Bu durumun büyük zararlarını bilen çiftçilerin çoğu, ürettikleri bu ürünleri satmakta, fakat kendileri tüketmemektedir. Yakın çevreleri için ayırdıkları alanda, bu pestisitleri kullanmamaya ve organik yolla ürünlerini güvenli (!) bir şekilde üretip, ihtiyaçlarını farklı yolla gidermektedir. Oysa maddî- manevî büyük bir hata ve günahlar zincirinin halkasını teşkil etmektedirler. Zira, o tarlada değil, çok uzağındaki alanlarda dahi, pestisitlerin kalıntıları ve zararları, yapılan toprak analizlerinde tesbit edilmiştir. Pestisit uygulamalarını yapan tarım işçileri de zehirlenip, hastalanmakta, alınan tedbirler ise, devekuşu misali avcıya karşı alınan pozisyondur. Halk ise, sofralarına gelen gıdaların, hangi işlemlerden geçtiğini bilmeden, sağlıklarını tahrip eden bu gıdaları tüketmektedir.

Pestisitler başta olmak üzere, bütün kimyevî tarım maddeleri ve insanların günlük bakım ürünlerinden meydana gelen zehirli atıklar, gerçek anlamda temizlemediği gibi, beklenmeyen problemlerle de karşılaşmakta, dünyadaki canlı hayat çevrelerini, sonuçlarını düşünmeden, yok etmeye âlet edilmektedir. Bu konuda en güçlü kurumlar bile güçsüz ve çaresiz olarak, problemin çözümünün dışında kalmaktadırlar. Bütün bu yıkımların temelinde, dekar başına 5 ton sağlıklı ürün alınacağı yerde, 35 ton tarım ilâçlarıyla coşturulmuş sağlıksız ürün alınması için, kamçılanan doyumsuzluk HIRSIDIR. 

Bu hırsların sonucunda alınan kalitesiz üründen, sağlanan yüksek kârlarda bereket olmadığından, başka beklenmeyen harcamalara aktığı için, ayrıca bir üzüntü kaynağı ve harcanan emeklerin savrulmasına neden olmaktadır.

Pestisitlerin zararlı etkileri, en başta çocuklar olmak üzere, diğer canlılara ve çevre şartlarına yaptığı yıkımları görebilmek için, biraz daha mercek altında tutmamız gerekmektedir.

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnot:

1) İsmail TOKALAK, Dünyada İlâç ve Kimya Terörü, s. 232, Ataç Yayınları 2016.

Okunma Sayısı: 1675
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı