10. Risale-i Nur Gençlik Kongresi için bir araya gelen gençler milliyetçilik kavramını konuştu. Kongre kapsamında gerçekleşen ‘Gençlik Şöleni’ne ise yoğun bir katılım oldu.
FATİH KARAGÖZ -BİLAL SAİD PARLAKOĞLU - FURKAN ENES DURAK
Fotoğraflar: ERHAN AKKAYA - Yeni Asya
Yeni Asya Gazetesi ve Risale-i Nur Enstitüsü tarafından düzenlenen, “milliyetçilik” konulu 10. Risale-i Nur Gençlik Kongresi, Ankara’dan ve Türkiye’nin çeşitli illerinden yoğun ve coşkulu bir katılım gerçekleştirildi. 6 Nisan Cumartesi günü yapılan masa çalışmalarının ardından dün Ankara Nazım Hikmet Kongre Salonu’nda Gençlik Kongresi yapıldı. Sunuculuğunu Mehmet Akça’nın yaptığı program Mustafa Başkarcı’nın Kur’ân tilâvetiyle başladı.
YAVUZYİĞİTOĞLU, “İSLÂM DÜNYASI NEDEN ORTAK PAYDADA BULUŞAMIYOR?
Yeni Asya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu, açış konuşmasında, tek bir dinden söz edilmesine rağmen farklı ülkelerde İslâm dünyasını geri bırakan farklı zihin ve uygulamalarla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Ahlâk, fazilet, hoşgörü, hukuk, adalet, hürriyet gibi İslâm’ın öz değerlerini ifade eden temel kavramların neresindeyiz? Barışı, kardeşliği emreden bir dinin mensupları olmamıza rağmen koskoca bir ümmet neden ortak paydalar etrafında buluşamıyor, neden “BİR” olamıyor?” diye sordu. Gençlerimiz bu ve benzeri soruların cevaplarını aramak için Risale-i Nur Enstitüsü’nün “Milliyetçilik” konusu etrafında bir araya geldiklerini ve masa çalışmalarıyla cevabını merak edilen bu sorulara cevap aradıklarını söyleyen Yavuzyiğitoğlu, “Şüphesiz bu soruların cevaplarından biri Üstadımızın da bizi geri bırakan hastalıklardan biri olarak tesbit ettiği “ehl-i imanı birbirine bağlayan nuranî rabıtaları bilmemek” ve bu hastalığı tetikleyen menfi milliyet anlayışıdır” şeklinde konuştu.
İNSANLIK, BEDİÜZZAMAN’IN KUR’ÂNÎ BİR BAKIŞ AÇISIYLA ELE ALDIĞI MİLLİYET ANLAYIŞINA MUHTAÇTIR
Yavuzyiğitoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Milliyet kavramı ırkçılık, ulus devlet, insan hakları, hürriyet, eşitlik, hukuk devleti, adalet, küreselleşme, terör vb. hususlar etrafında tartışılan bir konudur. Konu, kısa bir süre önce Yeni Zelanda’da gerçekleşen menfur olay sonrasında farklı boyutlarıyla tekrar gündemimize girdi. Şunu bir kez daha müşahede ettik. Tüm insanlık Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî’nin “insaniyet, kardeşlik, dayanışma, birlik, barış, müsbet hareket ve ilerleme” kavramları çerçevesinde Kur’ânî bir bakış açısıyla ele aldığı milliyet anlayışına muhtaçtır. Gençlerimizin yaptığı çalışma temel amaçlarından biri bu anlayışın ortaya konulmasıdır. Bu çabanın, insanlık değer ve vasıflarını yozlaştıran, dünya barışını tehdit eden ve hürriyetleri kısıtlayan, çeşitli ideolojilerin şekillenmesinde etkili olan milliyetçilik anlayışına karşı bir set olabilmesi için duâ ediyoruz.”
BEDİÜZZAMAN’IN MÜSBET VE MENFÎ MİLLİYET KAVRANMALARI İNCELENMELİ
Millet kavramının İslâm toplumlarının zihin dünyasında daha çok dinî inanç birlikteliğine işaret ettiğine dikkat çeken Ömer Yavuzyiğitoğlu, “Millet kavramı, İslâmî literatürde ‘din millet birdir’ anlayışına bağlı olarak din kavramı ile özdeştir. Bu anlayışın etnik temelli ‘kavim, ırk’ anlamlarında kullanılması ve bu anlamda bir milliyetçiliğin İslâm kültürüne hâkim olmaya başlaması önemli bir problemdir. Bu bağlamda, 19. Asırda İslâm toplumları arasında yaygınlaşan unsuriyet fikriyle birlikte ortaya çıkan çözülmelerin milliyetçilik ideolojisiyle yakından ilgisi vardır. Bu noktada, Bediüzzaman’ın milliyet fikrini sosyal ve siyasî bir realite olarak kabul eden yaklaşımları yol göstericidir. Bediüzzaman Hazretleri’nin ‘menfi milliyet’ ve ‘müsbet milliyet’ kavramlaştırması bu noktada son derece önemlidir ve incelenmeye değer niteliktedir” şeklinde konuştu.
BEDİÜZZAMAN, EBEDÎ KARDEŞLİĞE DİKKAT ÇEKİYOR
“Milliyetimiz bir vücuttur, ruhu İslâmiyet, aklı Kur’ân ve İmandır” diyen Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin “Fikr-i milliyet, İslâmiyete hâdim olmalı, kal'a olmalı, zırhı olmalı; yerine geçmemeli, Çünkü, İslâmiyetin verdiği uhuvvet içinde, bin uhuvvet var; âlem-i bekâda ve âlem-i berzahta o uhuvvet bâkî kalıyor” diyerek ebedi kardeşliğimize dikkat çektiğini söyleyen Yavuzyiğitoğlu şöyle konuştu; “Hâlıkınız bir, Mâlikiniz bir, Mâbudunuz bir, Râzıkınız bir-bir, bir, bine kadar bir, bir. Hem Peygamberiniz bir, dininiz bir, kıbleniz bir-bir, bir, yüze kadar bir, bir.Sonra köyünüz bir, devletiniz bir, memleketiniz bir-ona kadar bir, bir.” diyerek birlik ve beraberlik potansiyelimize dikkat çeken Bediüzzaman Hazretleri’nin "İslâmiyet milliyeti"ni vurgulayarak etnik tartışmaların önünü tıkaması, dinin birleştirici rolünü vurgulayarak farklı eğilimlerin ve yapıların bir arada kardeşçe yaşayabileceğine işaret etmesi son derece önemlidir. Bu noktada Üstadımızın İslâm kardeşliğinin ve medeniyetinin temeli olarak gördüğü Medresetüzzehra projesi meselenin özünü ifade etmesi bakımından ayrı bir öneme sahiptir.”
BEDİÜZZAMAN’IN YAKLAŞIMLARI KALICI ÇÖZÜM İÇİN ÖNEMLİDİR
Yavuzyiğitoğlu, “Bugün etnisite üzerinden tanımlanan Kürt sorunu-terör gibi yapısal problemlerin temelini anlayabilmek için cumhuriyetin kimlik politikalarına ve hâkim milliyetçilik anlayışına bakmak gerekir. Diğerini yutmakla beslenen, ötekine hayat hakkı tanımayan, kutuplaştırıcı, ırkçılığı çağrıştıran bir miliyetçilik anlayışı bugün sosyo-kültürel ve ekonomik alanlarda yaşadığımız problemlerin omurgasını teşkil etmektedir. Hukukun üstünlüğüne sahip çıkmak, adalet, kardeşlik duygusuna vurgu yapmak, hoşgörüyü her alanda yaygınlaştırmak ve hürriyetleri hâkim kılmak bu problemlerin çözümünün anahtarıdır. Bu noktada da yaşanan problemlerle ilgili çeşitli teklifler sunan, milliyet meselesine iman ve ubudiyet çerçevesinden yaklaşan Bediüzzaman Said Nursî’nin yaklaşımları kalıcı çözümler için önem kazanmaktadır” dedi.