Bylock meselesinin her geçen gün önem kazandığını ve Bylock ithamıyla insanların hayatının karartıldığını söyleyen ArtıGerçek yazarı Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Bylock aslında hukuki bir delil değildir, Zaman gazetesi abonesi olmak, Bank Asya’da hesap sahibi olmak, çocuğunu cemaat okuluna göndermenin hukuki delil olmaması gibi. Ama savcı iddianamelerinde bunların delil gibi gösterildiğine sık sık şahit oluyoruz” diye yazdı.
Gergerlioğlu ayrıca, önemli mağduriyetler olduğunun altını çizerek, yapılan Bylock listelerinde bir yanlışlık olduğunu söyledi. Gergerlioğlu’nun yazısının ilgili kısmı şöyle: Bylock kullanıcıların çoğunun programı indirdiği halde hiç kullanmadığının tespiti ve bu kişilerin kullanıcı gibi görülmesi de işin içinde önemli yanlışlıklar olduğunu göstermektedir. (…) Hatanın internet bağlantısını bir şahsın cep telefonu gibi gören GSM operatörlerinden kaynaklandığı iddiası var.
Hukuken delil oluşturması mümkün değil
Mağdurlar yaptıkları başvuruda konuyu şöyle izah ediyorlar. “AVEA aynı IP numarasını blok şekilde birden fazla kullanıcıya tahsis ettiği halde bunları birbirinden ayırt edecek LOG kayıtlarını bilerek veya bilmeyerek düzgün tutmamıştır. Bu LOG kayıtları olmadan hiçbir zaman çakışan IP’leri birbirinden ayırıp düzeltmek de mümkün olmayacağı için düzeltilmiş denilen listelerin ne şekilde düzeltildiği açıklanmaya muhtaçtır. Karışıklığın farkında olan MİT, verilen IP numaralarının eşleştiği telefon numaralarına salt bu kritere göre işlem yapılmayıp, saha araştırması yapılması gerektiğini belirtmesine rağmen, buna başvurulmadan binlerce masum, bir imza hareketi ile bir gecede işsiz bırakılmış, bununla da kalınmamış, gözaltı, tutuklama ve ağır ceza davaları ile karşı karşıya bırakılmışlardır.” İnsanların ağır ithamlar, ve cezalandırmalara maruz bırakıldığı Bylock olayı aslında gayriciddi bir tespit işleminin yanlışlığından kaynaklanmaktadır. Bu bilgi bir kullanım bilgisi değil, bir internet bağlantısı bilgisidir ve hukuken delil oluşturması yine mümkün değildir.