Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Başbakanı Yair Lapid ile telefonda görüştü. Cumhurbaşkanlığı, görüşmeye ilişkin; “Bugün açıklanan karşılıklı olarak büyükelçi atama kararına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni büyükelçinin atanması konusunda gerekli adımları en kısa sürede atacaklarını söyledi” dedi. Kamuoyu, Filistin davasını da satmak uğruna hangi tavizlerin verildiğini ise merak ediyor.

Türkiye ve İsrail, önceki gün yaptıkları açıklamalarla normalleşme sürecinin tamamlanması açısından en önemli adımı atma ve dört yıl aradan sonra karşılıklı büyükelçi atama kararı aldıklarını açıkladı. Karşılıklı büyükelçilerin atanacağının açıklanmasından saatler sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İsrail Başbakanı Lapid telefon görüşmesi yaptı. İsrail tarafından yapılan açıklamaya göre liderler bu olumlu gelişmeye katkı sağladığı için birbirlerine karşılıklı olarak teşekkür etti; bu gelişmenin “özellikle ticaret ve turizmde birçok başarının sağlanmasına yol açacak, ilişkilerin güçlendirilmesi için atılmış önemli bir adım olduğunun” altını çizdi.

Açıklamaya göre iki lider, ikili ilişkilerin gelişmesinin “bölgesel istikrarı güçlendireceği” değerlendirmesini yaptı. bbc Türkçe’nin haberine göre, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da görüşmenin ardından bir açıklama yaptı. Buna göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni büyükelçinin atanması konusunda gerekli adımları en kısa sürede atacaklarını söyledi. Erdoğan, Türkiye ile İsrail arasında iş birliği ve diyaloğun “sürdürülebilir bir zeminde ve karşılıklı hassasiyetlere saygı temelinde geliştirilmesini desteklediğini” dile getirdi.

Filistin davasından vazgeçme anlamına gelmezmiş!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsrail ile normalleşmenin Filistin davasından vazgeçme anlamına gelmediğini bir kez daha vurguladı. 2018’den bu yana maslahatgüzar düzeyinde yürütülen ilişkilerin büyükelçi seviyesine çıkartılmasıyla ilgili ilk açıklama, dönemin İsrail Dışişleri Bakanı, şimdiki Başbakan Yair Lapid’in 23 Haziran’da Ankara’ya ziyareti sırasında yapılmıştı. Çavuşoğlu ve Lapid, düzenledikleri basın toplantısında, karşılıklı büyükelçi atama konusunda çalışmalara başlama kararını duyurmuşlardı. İki yetkili dün de atama kararı alındığını ve sürecin kısa zamanda tamamlanacağı açıklamasını yaptı. İlk açıklama Başbakan Lapid’in ofisinden geldi. Türkiye ile tam normalleşme yününde adım atma kararının alındığını belirten açıklama, büyükelçilerin yanı sıra başkonsolosların da atanacağı bilgisini içerdi. Lapid, Türkiye ile diplomatik ilişkilerin yükseltilmesinin bölgesel istikrar ve ekonomi açısından İsrail vatandaşları için önemli bir gelişme olduğunu kaydetti. İsrail Başbakanı, büyükelçi atamasının son bir yılda taraflar arasında yapılan üst düzey temasların doğurduğu “pozitif atmosferin” sonucu olduğunu da vurguladı. Bu arada, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da, “Türkiye ile tam diplomatik ilişkilerin yenilenmesini takdirle karşılıyorum. Bu, geçtiğimiz yıl öncülük ettiğimiz, İsrail ve Türk halkları arasında daha kapamlı ekonomik ilişkileri, karşılıklı turizmi ve dostluğu teşvik edecek önemli bir gelişme.” açıklaması yaptı.

***

İsrail’e büyükelçi ataması kararı geri çekilmeli

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, İsrail’e büyükelçi atanmasıyla ilgili kararın bir an önce geri çekilmesi gerektiğini söyledi.

İsrail’in, sadece Filistinliler için değil, bütün insanlık için tehdit olduğunu söyleyen Karaduman, “Terörist İsrail’e büyükelçi atanması, İsrail ile ilişkilerin normalleşme düzeyine çıkarılması Filistin davasına ihanetten ve katliamların meşrulaştırılmasından başka hiçbir anlam taşımayacaktır” dedi. “Filistin topraklarını işgal etmeyi, Filistinli Müslümanları katletmeyi bir rutin haline getiren terörist devleti, resmi olarak tanımak ve İsrail’e büyükelçi atamak gaflet değil, bir ihanet vesikasıdır” diye konuşan Karaduman, ülke idarecilerinin konuyla ilgili tavır takınırken bu gerçekleri göz ardı etmemesi istedi.

Ankara - Ahmet Terzi

***

İsrail zulmünün belgeleri

Gazze Şeridi’nin plajı, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği son askeri operasyonda öldürdüğü Filistinli çocukların isimleri ve resimleriyle donatıldı.

Gazze sahili, İsrail’in son saldırıda öldürdüğü çocukların isimleri ve resimleriyle donatıldı. “İşgal Çocukları Öldürüyor” sloganıyla düzenlenen etkinliğe sivil toplum kuruluşları, insan hakları örgütleri, medya ve resmi kurumlardan toplam 22 kuruluş katıldı. 

Filistinli sanatçılar, Gazze sahilinde 100 metre uzunluğundaki saha üzerine kumları kullanarak İsrail’in öldürdüğü 17 çocuğun isimlerini yazdı. Etkinlikte ayrıca, İsrail tarafından öldürülen yaşıtlarının fotoğraflarını taşıyan onlarca Filistinli çocuk, İsrail’in onlara yönelik ihlallerini kınayan pankartlarla eylem yaptı. 

Filistinli insan hakları savunucusu Salah Abdulati, etkinlik sırasında yaptığı konuşmasına şu sözleriyle başladı: “İsrail’in suçlarını affetmeyeceğimizi söylemeye geldik. İsrail’in suçlarını ortaya çıkarmak için ulusal ve uluslararası tüm çabaları sürdürmeye ve işgalin önde gelenlerinin hesap vermesini sağlamaya kararlıyız.” 

Filistinli çocukların, dünyadaki diğer tüm insanlar gibi bir insan olduğunu ve tüm uluslararası normlar ve yasalar tarafından güvence altına alınan haklara sahip olduğunu vurgulayan Abdulati, uluslararası toplumun “sessizliği ve çifte standardının” İsrail’in cezasız kalmasına izin verdiğine işaret etti. Abdulati, uluslararası toplumu “rolünü oynamaya ve İsrail’in yöneticilerini Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde sorgulamaya” çağırdı. Gazze Şeridi’ndeki hükümete ait Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf ise İsrail’in çocukları kasıtlı olarak öldürdüğünü vurguladı. İsrail’in, 20 yıl boyunca 2 bin 200 Filistinli çocuğu öldürdüğünü belirten Maruf, işkence ve tıbbi ihmalden muzdarip 180 çocuğun ise İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunduğunu söyledi. 

Maruf, “İsrail çocukları kasıtlı olarak öldürüyor ve onları hiç önemsemiyor. İsrailli caninin çocuklara karşı yaptıklarının cezasını acil bir şekilde çekmesini umuyoruz.” diye konuştu.

İsrail’in Gazze’ye saldırısı 

İsrail askerleri 1 Ağustos’ta işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Cenin kentinde İslami Cihad yöneticisi Bessam es-Saadi’yi gözaltına almıştı. İsrail, bu adımın ardından İslami Cihad’ın “saldırı hazırlığında olduğu” iddiasıyla abluka altındaki Gazze Şeridi çevresinde bulunan sivil yerleşimleri ulaşıma kapatmıştı.  Güneydeki birliklerini takviye eden İsrail ordusu, 5 Ağustos Cuma günü Gazze Şeridi’nde İslami Cihad’a ait olduğunu iddia ettiği bazı noktalara saldırılar başlatmıştı. Üç gün süren saldırılar sonucunda aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı 49 Filistinli hayatını kaybetmişti. Gazze’den İsrail yönüne yüzlerce roket atılmış ancak İsrail’de can kaybı olmamıştı. Taraflar arasında Mısır’ın ara buluculuğunda 7 Ağustos Pazar akşamı ateşkes sağlanmıştı.