"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nasıl okursan orada bir tefekkür bulursun

Halenur Kurun
28 Ekim 2018, Pazar
Tarih boyu ne şiirler, ne şarkılar yazıla gelmiş. Kimi dünyevî düşüncelerini, kimi uhrevî düşüncelerini yazıya dökmüş.

Ve bu yazılar onlardan çıkıp başka insanların düşlerine, kalplerine uçmuşlar. Belki bu düşlerde ilk ortaya çıktıkları hissiyattan sıyrılarak yepyeni biçimlere bürünmüşler…

Böyle bir başlangıç yapmamın sebebi dinlediğim Japon bir şarkıcı olan Masaki Suda’nın Sayounara Elegy isimli şarkısının sözlerine karşı kalbimin ve aklımın masmavi bir gökyüzündeki huzurlu bulutları izlerken verdiği karşılıklardan içimde doğan tatlı tefekkür hissini paylaşmak.

“Suskun gökyüzüne çıkarıp attığım yalnızlık denilen bulut”

Gökyüzü Rabbimin bin bir ismini ve rahmetini bana haykırırken tek yapabildiğim hayranlık ile bakakalmak ve bulutların arasından geçmenin tende nasıl bir his uyandıracağını hayal etmeye çalışırken, aynı anda yağmur yağması ile kimi zaman sellere yol açan böyle bir kütlenin havada asılı kalmasına inanamamak. Ve bu anda O’nun kudretini hissetmek.

“O bulut yağmuru yağdırır ve gökkuşağı çıkar. Ne de olsa yakalayamayacağım/tutamayacağım”

Bu esbapperestlik nedir aklım almıyor. Her tanenin bir melek eşliğinde zikir ile bulutların içinden süzülerek indirildiği yağmur rahmet ve san’at eseri değil de nedir? Ve bir de gökkuşağı… Kim demiş yakalayamayız? Cennette altından geçer, üstünden kayar; içinden geçeriz evelAllah!

“Ben aşka inansam da mutlaka yok olacaktır değil mi? O zaman ihtiyacım yok, çok acı verdiğinden.”

Nefsime seslenirken buldum kendimi; “Bu dünya sana eyvallah demeden gidecek. Ondan önce sen bu dünyayı bırak.” Bıraktığım an aslen sahip olacağım. O’ndan geleni O’nun için severek acısız bir muhabbet ile dünya fırtınalarının içinde emniyet ile ilerleyebileceğim.

“Sadece yanında bulunmakla gerçekten mutluydum. Sadece yanında bulunmak, yalnız bununla…”

“Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara kabul ettirir, onları da razı eder.” Ansızın aklıma bu ibare geldi ve Rabbimin devamlı yanımda bulunduğunun, O’nunla aramızdaki telefon hattının 7/24 açık bulunduğunun farkında olmanın ne kadar büyük bir nimet, nokta-i istinad ve istimdat olduğu düşüncesi ile içim ferahladı ve şükretme ihtiyacı doğdu; elhamdülillah.

Son olarak “Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır” diyerek Rabbim hayretimiz ve tefekkürümüzü bakış açımızı değiştirerek arttırsın. Allah’a emanet olalım.

Okunma Sayısı: 1731
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı