"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bazen hareketsizlik hareket olur

Hasan KOÇ
30 Nisan 2019, Salı
Eski Said Dönemi Eseri olan Tuluât risalesinde, 1918 Yılında kurularak dört yıl gibi kısa bir süre hizmet verdikten sonra 1922 yılında ilmi faaliyetlerine son veren Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiye ile ilgili ilginç bir soru bulunmaktadır.

Bu soruya Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin verdiği cevabı aktardıktan sonra verilen cevap üzerinden bazı çıkarımlarda ve değerlendirmelerde bulunmak istiyoruz.

“Sual: Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiye neden hizmet edemedi? 

Cevap: En büyük hizmeti, adem-i hizmetidir. En büyük hareketi, hareketsizliğidir. Çünkü buradaki hâkim olan kuvvet-i ecnebiye, lehinde olmayan her bir hareketi boğuyor. Hareket edenleri gördük: Mukaddes camilerde gâvurlara dua ettirildi ve mücahidlerin cevaz-ı katline fetvâ verdirildi... İşte Dârü’l-Hikmet, bu fırtına içinde âlet ettirilmedi. En büyük mâni olan ecnebî kuvvet, bütün kuvvetiyle ahlâksızlığı himaye ve teşci ediyordu. İkinci derecede sebep: Dârü’l-Hikmet eczaları, kabil-i imtizac, belki de ihtilât değil. Şahsî meziyetleri vardır. Cemaat ruhu tevellüd etmedi. Ene’ler kavîdir, delinmedi ki, bir “nahnü” olsun. Ben, biz olmadı. Mesailerinde teşarük düsturuyla işe girişildi, teavün düsturu ihmal edildi.” Hakikatinde ifade edilen Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiye’yi şahs-ı manevi içerisinde yer alan bir şahıs olarak düşünelim.

Bazı şartlar ve özel durumlar vardır ki o şartlar altında ve o durum içerisinde hiçbir hizmette bulunmayarak tamamen hareketsiz kalmak şahs-ı manevimiz adına daha faydalı olabilir. Böyle süreçlerde, sadece yerinde durarak olağanüstü şartların normale döneceği zamanı beklemek ve sağlam bir irade ortaya koyarak sarsılmamak ehemmiyetli hale gelir. Menfi hususlara âlet edilmenin ve kötü amaçlı odakların ağına takılmanın büyük bir tehlike olarak ortaya çıktığı zamanlarda “ben” demeyi terk ederek “biz” olmayı sıkça dillendirmek şahs-ı manevimize yapılacak en büyük hizmettir. Her ne olursa olsun ben geri duramamam ve şahs-ı manevimiz adına sükûnetle hareket edemem demek büyük bir yanlıştır. Zamana bırakıldığında kendiliğinden çözülecek problemler vardır ki, şimdi çözülmeye çalışılması sorunu daha da büyütebilir.

 Unutmamak lazımdır ki, bazen en büyük hizmet adem-i hizmet ve en büyük hareket, hareketsizlik olur. 

Okunma Sayısı: 1449
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    30.4.2019 20:29:31

    Rahmetli Tahiri abeden şu gelen cüm lle naklediliyor: "öyle bir zaman gelecek,en büyük hizmet, durumunu muhafaza etmek olacaktır." Bu hatıra, Üstada sorulan,darül hikmeti islamiye neden hizmet edemediğiye verdiği cevapta; en büyük hizmeti,ademi hiz metidir.En büyük hareketi,haraketsiz liğidir hükmüyle örtüşüyor.İçinde bu lunduğumuz zaman,o zamana benzi yor.Hakikaten çizgisini,misyonunu,isti kametini muhafaza etmek,sarsılma mak,savrulmamak büyük bir mazhari yettir.Üstün bir seciyedir.ulvi bir ahlak ve fazilettir.Hakta sebat etmek, ateş ten bir gömlek olmuş Değişik saikler le savrulan savrulana...Bunun o kadar çok örneklerini gördük ki hayret,hay ret içinde kalmamak elde değil.Belki ülke tarihinde hiç bir zaman insanlar bu kadar aldanmamış ve aldatılma mışlardır.Bu hal insanı dehşete düşü rüyor...Allah sonumuzu hayreulesin...

  • Oğuz Yiğiter

    30.4.2019 10:57:58

    Muktezası hale mutabık enfes bir makale olmuş. İnfakı bilbao kabilinden.Tebrikler, dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı