Fani dünyamızın direği kendi hayatımız olduğundan o direğin her an başımıza yıkılması muhtemel.
Baki âlemlere yolculuk yapan her bir ferd bizimde o âlemlere gideceğimizi hatırlatıyor. Bu sebeple bulunduğumuz günlerin, yaşadığımız saatlerin, geçirdiğimiz dakikaların iman hizmetine sarf edilmesi her şeyden daha önemli. Hizmetle geçen gün aslında bize kalan gündür.
Diğer günler uçup giderken iman hizmetinde geçen günler bize kalıcı kârlar bırakır. Bu sebeple bugün yapmadığımız hizmetler için yarın çok pişmanlıklar hissedebiliriz.
Fırsatı kaçırdığımızda bir daha fırsat da verilmeyebilir. Hizmet yolunda yeni adımlar atmak, yeni kapılar çalmak, yeni söylemler geliştirmek, yeni zeminler oluşturmak ancak kendimizi yenilemekle mümkündür.
Kendimizi yenilemek için Nurlar’ı kendimize dönük okumak, eksik gördüğümüz yönlerimiz için bir daha okumak, hatalarımızın telâfisi için tekraren okumak, öğrendiklerimizi uygulayabilmemiz için devamlı okumak gerekmektedir. Fırsatı ganimet bilmek, geç kalmadan yola koyulmak, sabahı beklemeden geceyi, geceyi beklemeden sabahı hizmet için yaşamak en kıymetli meselemizdir.
Fırsat kaçtığında ne büyük kazançları da beraberinde götürdüğünü hüzünle seyretmemek için eli çabuk tutmak gerekir. Uyuyorsak uyanmak, oturuyorsak ayağa kalmak, yürüyorsak koşmak için iyi bir fırsat vaktidir.