Bir çekirdek neşvüneması için bütün unsurları kendi etrafında toplar ve hizmetinde çalıştırır. Toprak, hava, su, nur gibi gerekli olan her şey çekirdeğin inkişafı için bir araya gelerek hizmetini görürler.
Çekirdek o kadar önemlidir ki kimse onun hizmetinden geri kalmak istemez. Tam bir ihlâs, hadsiz bir şevk, ciddî bir gayretle çekirdeğe fayda vermek üzere hareket ederler.
Çekirdek farklı olanları bir araya getiren ve bir arada çalıştıran manevî bir güce sahiptir. Hizmeti boyunca kimse geri çekilmez ve vazifesinde en ufak bir ihmale sebep olmaz. Kendisine düşen vazifeyi en iyi şekilde yapmak herkesin hesabına aynı derecede kayıt olunan ortak bir kazançtır. Çekirdeğe hizmet ana gaye, değişmez bir hedef ve en değerli görevdir. “Bir zaman gelecek ki, cüz’î ve şahsî iktidarlar, kuvvetler mukabele edemeyecek dehşetli ve mânevî düşmanların hücumu zamanında güzel yazı sahiplerini ruh u canıyla aramak ve hizmetine şerik etmek ve o çekirdeğin etrafında su, hava, nur gibi o mânevî ağaca hizmet etmek için o şahsî ve cüz’î hizmeti, küllî ve umumî ve kuvvetli ve bir kaleme mukabil binler kalemi bulmak hikmetiyle ve buz parçası gibi benliğini o mübarek havuz içinde eritmesiyle hakikî ihlâsı elde etmek ve bu suretle imana hizmet etmek hikmetiyle olmuş.” (Emirdağ Lâhikası)
Bahsettiğimiz çekirdek ancak şahs-ı manevidir. Bütün istidatlar o çekirdekten ortaya çıkacak olan manevî ağacın hizmetkârı ve amelesi olmuştur. Şahsî iktidarların manevî düşmanlara mukabil gelemediği bu zamanda ancak şahs-ı manevî kuvvetiyle karşılık verilebilmektedir. Şahıslar kısa sürede yıkılırken şahs-ı manevî çekirdeğinden oluşan manevî nur ağacı hep ayakta kalmaktadır. Şahs-ı manevî sayesinde küllî, umumî ve kuvvetli bir hizmet ortaya çıkmaktadır. Nice benliklerin şahs-ı manevî havuzunda erimesiyle dağılmaz ve bozulmaz bir hizmet tarzı kıyamete kadar ayakta kalacaktır.