"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasiler kavga dilini terk edebilse...

Hüseyin GÜLTEKİN
03 Haziran 2019, Pazartesi
Geçmişte eski bir Millî Eğitim Bakanı’nın; “Şu okullar olmasa millî eğitimi düzeltirim” dediği gibi, ben de şu siyasiler olmasa, uzunca bir zamandır toplumda var olan gerginlikler önemli ölçüde azalır kanaatindeyim.

Bu kanaatime, bu düşünceme elbette katılan olur; katılmayan olur. Gerçi olması mümkün olmayan bir faraziyeden bahsettiğimin de farkındayım. Çünkü bir ülkenin sevk ve idaresi söz konusu ise siyasî partiler ve siyasilerin olması da kaçınılmazdır.

O zaman şöyle bir teklif veya temennide bulunalım: Başta bizi idare eden iktidar mensupları olmak üzere bütün siyasî parti mensupları bir süreliğine de olsa birbirilerine karşı kavga dilinin yerine; sevgi dilini istimal etseler... İnanıyorum ki böyle müsbet bir yaklaşım tabana yayılacak, gerginliklerin yerini samimî dostluklar alacak.  

Gerçi öteden beri taraftarlarını çoğaltmak için, onları “konsolide” edip kendilerine kopmaz zincirlerle bağlamak için her yolu mübah gören siyasiler vardı. Geçmişte milleti sağcı-solcu, Alevî-Sünnî, gerici-ilerici gibi ideolojik ifadelerin bolca istimal edildiği dönemleri hatırlıyorum. Mahallelerin, şehirlerin birbirilerine düşürüldüğünü de çok iyi biliyorum. Yıllar sonra bütün bu nifak tohumlarını ekenlerin 12 Eylül 1980 darbesine zemin hazırlamak için bazı karanlık odaklarca yapıldığını millet anlamış oldu. Ama ne yazık ki bu durum ülkemize pahalıya mal oldu.

Şimdi sağcı-solcu, ilerici-gerici veya Alevî-Sünnî şeklindeki bir ayrıştırma ortamı yok. Ama bu defa da dinî bir, peygamberi bir, kitabı bir olan insanların birbirine şüphe ile baktığı bir dönemi yaşıyoruz maalesef.

Uzunca bir süredir böyle birlik beraberliğimizi, kardeşliğimizi tar-ü mar eden bu tehlikeli tutum ve anlayışların aile ortamlarına kadar sirayet ettiğini üzülerek görüyoruz. 

Eskiden gerginlikleri, sürtüşmeleri, kavgaları muhalefet partileri sorumsuzca yapıyorlardı. Şimdi sanki roller değişmiş gibi görünüyor. Mevcut iktidar ilânihaye iktidarda kalmak için bir taraftan her fırsatta kardeşlikten, birlik beraberlikten dem vururken, diğer taraftan kendileri gibi düşünmeyen herkesi düşman olarak damgalamakta bir beis görmüyor. Yani eskiden muhalefet partilerinin yaptıklarının bir benzerini yapmaya devam ediyor.

Ayrıca eskiden zaman zaman siyasî partiler arasında meydana gelen kavgalarda, gerginliklerde Cumhurbaşkanları bir nevi arabuluculuk rolünü üstlenerek onları sağduyu ve sükûnete dâvet ederdi.

Şimdi yeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle partiler arasındaki sürtüşmelerde arabuluculuk yapacak bir merci de kalmadı. Çünkü artık partili Cumhurbaşkanının böyle bir rolü üstlenmesi mümkün değil.           

Siyasiler bu kavga dilini bir terk edebilseler, eminim ki toplumdaki bu gerginlikler, bu çekişmeler ve sürtüşmeler önemli ölçüde son bulacak ve bu güzel ülkemizin güzel insanları karşılıklı saygı ve sevgi anlayışı içinde özledikleri huzur ve barış içinde hayatlarını yaşayacaklardır. 

Okunma Sayısı: 1373
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı