"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hep dâvâm dedin!

Hüseyin Kıymık
13 Nisan 2021, Salı
(Kutlular Ağabeye)

Ulvî bir dâvâya “dâvâm” dedin...

İman ve Kur’ân hakikatların neşrini dâvâ edindin...

Vatan sathını mektep yapmayı gaye edindin..

Bütün peygamberlerin yolunu yol edindin..

Asrın Bedisini ise kendine pişdar eyledin...

Nurlar’ın neşrini hayatının gayesi bildin...

Üstadına söylenen “Korkma! Söyle!”yi yaşantınla gösterdin...

İmanın nuruyla hem aydınlandın ve hem de çevreni aydınlattın..

Küfür, hücumunu şahs-ı manevî şeklinde yaptığını anladın..

Karşı koymanın da ancak cemaatın şahs-ı manevîsiyle olacağını gördün..

Ehl-i imana saplanan hançerlerin acısını ta yüreğinin derinliklerinde hissettin..

Nur’un şahs-ı manevîsine büyük ehemmiyet verdin...

Bunun için hep meşveret-i şeriyye dedin... 

İmanın şehametiyle kâinata meydan okudun..

Zalim kâfirlerin, şahsına yaptıkları zulümlere aldırmadın...

Ciğerinin bir parçası olan Vildan’ını şehit ettiler yine sarsılmadın...

Hürriyetini gasbederek hapishanelere attılar oraları Nur mektebi haline getirdin...

Her türlü zulümlere ve cefalara Nurlar’la karşı koydun..

Zalimlerin zulmünü yüzlerine çarptın...

Zulmünüzle kâinatı öfkelendiriyorsunuz diyerek İlâhî ikazlarda bulundun...

Devrin firavunlarını korkuttun.. 

Sözünü esirgemeden kahramanca söyledin..

Sen gerektiğinde Nemrut’lara İbrahim, Firavunlara ise Musa oldun...

İman ve küfür mücadelesinde hep önde oldun..

Düşmanların nifak ve fitne ateşi ile saldırdı, dostlarını aldatarak düşman haline getirdi, sen oyunlarını bozdun... Küstürdükleri kardeşlerinin aleyhinde bulunmanı istediler; fırsat vermedin, sen onları hep kucaklamaya çalıştın..

Bütün imkânlarımızla seninleyiz, yeter ki fitnemize alet ol dediler, dünyayı da verseniz bana bu alçaklığı yaptıramazsınız diyerek oyunlarını bozdun..

Binanı elinden aldılar yenisini yaptın, gazeteni gaspettiler, yılmadın yeniden çıkardın...

Kardeşlerini etrafından dağıtmak istediler muhabbetle kucaklayarak vahdeti sağladın..

Cesaretinle, ferasetinle sıddıkıyetinle ve istikametinle hep hüsn-ü misal oldun..

Ne mutlu sana ki, hizmetini ve vazifeni bitirdin, zahmetin bitti; rahata ve rahmete gittin, hizmet, meşakkat bitti; ücret almaya gittin...

“Yaptığın hizmet, ettiğin ubudiyet boşu boşuna gitmez. Bir dar-ı mükâfat, bir mahall-i Saadet senin için ihzar edilmiştir. Senin şu fani dünyana bedel, baki bir Cennet seni bekler.”

Başta Habibullah olan Peygamberimiz (asm) olmak üzere bütün sevdiklerine, Üstadına, hizmet arkadaşlarına ve Vildan’ına kavuştun..

Kabrin Nur, mekânın Cennet ve makamın ulvî olsun... Amin...

Okunma Sayısı: 1062
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı