Ehl-i dalâlet, Nur Talebelerini iman hizmetinden soğutmak için ırkçılık desisesini kullanırlar. Onlar, bir kısım talebelere “Said Nursî Kürttür. Siz Türksünüz. Maşallah, Türkler içinde çok âlim ve hocalar vardır. Sizin milliyetinizden olmayan birinin peşine niçin gidiyorsunuz?” diyerek aralarına fitne sokarlar.
Halbuki ırkçılık, frengi (Avrupaî) bir hastalıktır. Müslümanları bölmek, parçalamak, birlik ve beraberliklerini bozup yutmak için Avrupalılar tarafından onlara bulaştırılmak istenen bir hastalıktır. 1
Peygamber Efendimiz (asm): “İslâm, cahiliyetten kalma ırkçılığı kesip atmıştır” buyurmuştur. 2
Üstad Bedüzzaman, başkasını yutmakla beslenen menfi ırkçılığın, nüfusun bir kısmını oluşturan gençlere geçici, menhus, nefsanî bir zevk ve lezzet vereceğini, Allaha ve ahirete iman olmazsa, hevesatları galeyanda olan gençlerin, ahlâksızlık ve tahrip ile toplumun huzur ve güvenini bozacaklarını hatırlatır. 3
Risale-i Nur terbiyesini alan hiçbir Nur Talebesi, hangi milletten olursa olsun asla ırkçı olamaz.
Dipnotlar:
1- Mektubat, s. 540.
2- Keşfü’l- Hafa, 1:127.
3- Mektubat, s. 712 vd.