Siyasîler, seçimi adeta bir ölüm kalım havasına sokarak toplumu yeteri kadar gerdiler. İnsanlar “Bu seçim yapılsa da kurtulsak” demek durumunda kaldı. Nihayet 31 Mart seçimleri geride kaldı.

Önemli bir husus; seçim sonuçları, toplumda mühim bir değişim yaşandığına işaret etmesidir. Bu işaretlerden şunlar çıkarılabilir:

1– İktidarların, sadece devlet gücü, kuvvetli medya desteği ve etkili propaganda ile devam edemeyecekleridir. Yönetimler ancak Demokrasi, Adalet, Hürriyet, istişare ve kanun hâkimiyetiyle rahat bir şekilde iktidarlarını sürdürebilirler.

2– Dünyanın bir köy haline geldiği iletişim ve bilgi çağında insanlığın yönü Demokrasi, Adalet ve Hürriyete doğru yönelmiştir. İstibdat ve baskı dönemi geride kalmıştır. Çağı doğru okuyup ona göre strateji belirlemeyen iktidarlar çöküşten kurtulamazlar.

3- Toplumda önemli bir kesimin, özellikle genç neslin gözü açılmıştır. Baskı ve korkutmalara rağmen akıl ve muhakemelerini kullanarak hata ve yanlışları sorgulamaya başlamışlardır.

4– Bu kesim, hamaset ve heyecanlı nutuklardan, devlet gücü ile etkili seçim kampanyalarından, her tarafa asılan büyük poster ve afişlerle yapılan beyin yıkamalarından etkilenmemektedir.

5– Demokrasi, Adalet ve Hürriyet olmadan, zenginleşmeyi ve istihdamı sağlayacak tarım ve sanayi üretimini ihmal edilerek sadece metro, köprü, gökdelen, dev alış veriş merkezleri inşa etmek, insanları ikna edip iktidarı sürdürmek için yeterli olmadığı görülmüştür.

6– Otoriterlik, kibir, azamet ve meydan okuma tavırları -yandaş kitlesi hariç- yöneticilere kaybettirdiği anlaşılmıştır.

Sözün Özü: İnşallah iktidar ve muhalefet olarak bütün siyasîler, seçmenin mesajlarını doğru olarak okurlar ve önümüzdeki dönemde gereğini yaparlar. Seçmenlerin daha iyi bir demokratik şuura sahip olup hak ve hürriyetlerine cesaretle sahip çıkıp daha güçlü mesajlar vermeye devam etmeleri bu işte çok önemli rol oynar.