Vesvese musîbete benzer. Ona ehemmiyet verilirse büyür, ehemmiyet verilmezse küçülür.
Sebebi ve nereden kaynaklandığı bilinirse kaybolur. Kaynağı bilinmezse insanın zihnini meşgul etmeye ve rahatsızlık vermeye devam eder.
Vesvesenin kaynağı cehalettir. Mahiyetinin bilinmemesi, onu dallandırıp budaklandırır ve insanın başına belâ eder. İlim onu yok eder ya da problem olmaktan çıkarıp zararsız haline getirir.
Vesveseye maruz kalınması halinde telâşa kapılmamak gerekir. Vesvese yolu ile akla gelen kötü düşünceler bir tahayyüldür, yani hayale gelmiş tasavvurlardır.
Küfrü ifade eden şeyleri hayal etmek küfür değildir. Mantık ilminde hayal etmek hüküm değildir. Hüküm ise bir şey hakkında verilen karar ve o kararın kalben tasdik edilmesidir.
Ama hayale gelmiş küfürlü düşünceleri kabul edip tasdik etmek, onları ikrar etmek hükümdür. Böyle durumda sorumluluk söz konusudur.
(Sözler, s. 248)