Demokrat Parti’nin 14. Kongresi’ndeydim.
Giderken tedirgindim, ama salona yaklaşınca tedirginliğim gitti, yerini coşku ve heyecan aldı. Salon hınca hınç doluydu, kalabalık dışarılara taşmıştı ve heyecan vardı. Her zaman olduğu gibi siyasetten herhangi bir menfaat beklemeyen Yeni Asya’cı Nur Talebeleri kongreye gelenlere Yeni Asya gazetesini dağıtıyorlardı. Sonradan öğrendiğimde 5000 gazete dağıtılmıştı. Bu sayı da kongrenin ne kadar kalabalık olduğunu gösteriyordu. Demokrat Parti bu kongre ile artık geçmişteki gibi büyük salonlarda kongre yapıyordu. Yıllar önce katıldığım Adalet ve Doğru Yol Parti kongrelerindeki havanın aynısını bu kongrede görmek mümkündü.
Ekim 1979 ara seçimlerinde Adalet Partisi’nin zaferi ve aldığı oy bazı güçleri rahatsız etmişti. 12 Eylül 1980 askerî darbesi ile iktidarda olan Adalet Partisi iktidardan uzaklaştırılarak Başbakan Süleyman Demirel ve bazı siyasîler ile birlikte Çanakkale Gelibolu Hamzakoy’a gönderilmişti. O zaman saçları siyah ve çiçeği burnunda genç bir öğretmendim. Bu ülkenin meşru başbakanı ihtilalle alaşağı edildiği için korku dağa taşa sinmişti. Ben babamın adı ile rahmetli Süleyman Demirel’e mektuplar yazarak “bu günlerin geçeceğini, tekrar demokratların iktidar olacağını” belirtiyordum. Kendi el yazısı ile mektuplara cevap vererek “ağacın yeşil tutulmasını” işaret ediyordu. Gerekli mücadele ile ağaç yeşil tutulunca Doğru Yol Partisi iktidar oldu, bünyeden başbakan ve cumhurbaşkanı çıkardı.
Süleyman Demirel sonrası demokrat misyondan korkup ürken güç merkezlerince DYP’nin önü kesildi ve Meclis dışında bırakıldı. Demokrat düşmanı derin mahfillerin arzuladıkları olmuştu; demokratlar gittikçe güç kaybediyor, oyları iyice düşüyordu. Merkez sağın oylarını yeniden canlandırmak için DYP ve ANAP, DP ismi altında birleşti.
12 Mayıs 2012 tarihinde kıratın genç süvarisi Gültekin Uysal Demokrat Parti Genel Başkanı oldu, ancak işi çok zordu. Demokratların nüvesini oluşturan Osmanlı Ahrar Fırkası, Hürriyet ve İhtilaf Fıkrasına kan kusturanlar ile Demokrat Parti’nin üç yiğidini idam eden ve Süleyman Demirel’i defalarca gayr-ı meşru yöntemlerle iktidardan uzaklaştıran güçler Demokrat Misyonu toprağa gömmek istiyorlardı. Bazı zamanlar vardır ki sarsılmadan, kararlı bir şekilde yerinde durmak en büyük hizmettir. Gültekin Uysal bunu yaptı, sağ duyulu bir politika takip ederek demokratları ayakta tutarak meclise taşıdı, 76 yıllık hareketin bitmesine müsaade etmedi. Bu duruşla DP kitlelere umut oldu. Demokratlar bu muhteşem kongre ile iktidara yürüdüğünü gösteriyor…
Şu an Demokrat Partisi Genel İdare Kurulunda yer alan Adalet Partisi Hükümetlerinin Devlet Bakanı Muhammed Kelleci, Yozgatlı eski demokrat Nuri Efe, İki dönem Tekirdağ milletvekilliği yapan Demokrat Fethi Mahramlı’nın oğlu Muhtar Mahramlı ve yılların bürokratı, eski milletvekili Ahmet Uyanık’ın DP’nin gelişmesine büyük katkı sunacağı kanaatindeyim. Bu kişiler Genel İdare Kurulu’na alınmakla isabet edilmiş. Ahmet Uyanık DYP’nin baraj altında kaldığı 2002 milletvekili seçimlerinde Çankırı’dan aday olduğunda yakın çalıştık, öngörülü ve isabetli görüşleri olan çok tecrübeli bir siyasetçi. Siyasî hayatında hiç savrulmadı. Misyondan yetişen bir dava adamı.
Demokrat Parti 14. Kongresi ile merkez sağın adresi olduğunu tescil etti. Evet, siyasete cemre düştü. Kongrede kırata eyer vuruldu, sırtında süvarisiyle iktidara yürüyor…