"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKP niye inişte?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
14 Haziran 2019, Cuma
AKP 31 Mart’ta kendisine hiç beklemediği bir şok yaşatan İstanbul seçimini iptal ettirdi, ama bundan da pişman olabilir. Hele 23 Haziran seçimini daha büyük farkla kaybederse. Erdoğan’ın son iki haftaya girilirken geri plana çekilmesi boşuna olmasa gerek.

İktidar partisinin, kayıplarını telâfi için sarıldığı MHP desteğine rağmen gerilemeye devam etmesinin çok sayıda sebebi var.

Bunların başında, 17 yıllık tek başına iktidarın getirdiği ve Erdoğan’ın “metal yorgunluğu” olarak ifade ettiği yıpranmışlık, yozlaşma, menfaat odaklı iç çekişmeler ve tek adam rejimine geçilirken parti kadrolarında yapılan çok geniş çaplı tasfiyeler geliyor.

Partiye kuruluşundan itibaren emek vermiş idealist kadroların önemli bir kısmı dışlanırken, Sarayı kuşatan ve bazıları Ergenekon gibi yapılarla bağlantılı ekiplerin öne çıkması, bu bağlamda son derece önemli.

Bu durumun iktidar medyasındaki yansımaları da, ekran ve sayfaların neredeyse tamamen istihbarat bültenlerine dönüştüğü ve eleştirel yaklaşım sergileyenlerin devredışı bırakıldığı mevcut tabloyu ortaya çıkardı.

“Trenden inenler bir daha binemez”  ve “AK Parti içindeki AKP’liler” gibi söylemlerle açığa vurulan iç çekişmenin 23 Haziran sürecinde bile, üstelik daha da kızışarak devam ettiğini iktidar medyasında izliyoruz.

Yerel yönetimlerdeki israf, yolsuzluk ve kayırmacılıklar da bir diğer önemli etken.

Özellikle içeriden gelecek ifşalarla, bunlara bilmediğimiz daha birçok şey eklenebilir.

Böylesine yoğun bir negatif birikim söz konusu. Onun için AKP yetkilileri 31 Mart’ta aldıkları İstanbul yenilgisinin önemli bir sebebini “En çok küskün bizde” diye izah ediyor ve 23 Haziran’da küskünleri tekrar ikna edip kazanma çabasına öncelik veriyorlar.

Dışlananlardan köprüleri atmayanların bol maaşlı koltuklara tayini bu çabalardan biri.

Ne ölçüde başarılı olacaklar, göreceğiz.

Ama sorun belki bir bölümünü yeniden kazanabilecekleri kendi küskünleriyle sınırlı değil. Daha önce başlayıp 20 Temmuz sürecinde zirve yapan hukuksuz uygulamaların yol açtığı geniş çaplı mağduriyetler gönüllerde öyle derin yaralar açtı ki, AKP açısından telâfisi artık kesinlikle mümkün değil.

Halk, bilhassa gençler “Artık yeter” diyor.

Okunma Sayısı: 6183
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin Yılmaz

    16.6.2019 08:25:14

    Tebrikker

  • Zafer

    14.6.2019 19:58:09

    Yazılarında mazlumun yanında yer almasından dolayı dua ve teprik ediyorum. Gücün makamın paranın cazibesine tenezzül etmeyerek ... İnandığı Gerçekleri Yazan Kâzım abiye Allah C.C. dünya ve ahirette her işinde muvaffak kılsın.

  • Gündüz Alp-3

    14.6.2019 19:36:34

    "Dışlananlardan köprüleri atmayanların bol maaşlı koltuklara tayini bu çabalardan biri" de ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik hayatına katkı sunmayan, faydası olmayan, sorunlarını çözmeyen bilakis halk tarafından "nepotizm" olarak değerlendirilen şeylerdir. Böylesi hamleler inişi durdurmaz, aksine hızlandırır. Basına yansıdığı kadarıyla Sayıştay Raporlarında gördüğümüz "Yerel yönetimlerdeki israf, yolsuzluk ve kayırmacılıklar da bir diğer önemli etken." Bilmediğimiz ve duymadığımız daha başka şeyler de vardır. “...gibi söylemlerle açığa vurulan iç çekişmenin 23 Haziran sürecinde bile, üstelik daha da kızışarak devam ettiğini iktidar medyasında izliyoruz." Dahildeki bu çatışma da gösteriyor ki, 31 Mart seçimlerinden sonra iktidar, "mail-i inhidam" bir duvar manzarası arz etmektedir. 23 Haziran'da "Ne ölçüde başarılı olacaklar, göreceğiz."

  • Gündüz Alp-2

    14.6.2019 19:22:19

    Eğer mesele "küskünler" sorunu ise Haziran 2015 seçim sonucunu iktidar açısından izah etmek zor olacaktır. Türkiye'nin getirildiği siyasal, sosyal ve ekonomik durum dikkate alındığında, "Daha önce başlayıp 20 Temmuz sürecinde zirve yapan hukuksuz uygulamaların yol açtığı geniş çaplı mağduriyetler gönüllerde öyle derin yaralar açtı ki...telâfisi artık kesinlikle mümkün değil" cümleleri inişin başka boyutlarını da nazara veriyor. Demokratik hukuk devletini tek adamlık rejimine çeviren bir iktidarın inişe geçmeyecek olması hür, medeni ve demokrat dünya gerçekleriyle de örtüşmeyen bir hakikattir. Yani gerçeklere zıt bir durumdur. "Halk, bilhassa gençler “Artık yeter” diyor" ise bir iktidar tabii ömrünü doldurmuş demektir. 27 yıllık tek parti iktidarına da benzeri sözle son verilmişti. Demek benzer iktidarlar benzer akıbeti yaşıyormuş.

  • Gündüz Alp

    14.6.2019 19:09:10

    Sayın Güleçyüz, "Bunların başında, 17 yıllık tek başına iktidarın getirdiği ve Erdoğan’ın “metal yorgunluğu” olarak ifade ettiği yıpranmışlık, yozlaşma, menfaat odaklı iç çekişmeler ve tek adam rejimine geçilirken parti kadrolarında yapılan çok geniş çaplı tasfiyeler geliyor" ifadesi inişi özetliyor. Kanaatimce inişin asıl sebeplerinden birisi de uzun süreli iktidarla güç zehirlenmesi ve akıl tutulması yaşaması sonucunda ortak akıl, istişare, meşveret... gibi mekanizmaların terk edilerek tekçi sisteme ve yönetim anlayışına yönelmesidir. O kadar ki, ülkenin geleceği bile bir şahsın varlığına bina edilmektedir. O şahıs giderse her şeyin gideceğine inandırılmış kitleler.."Böylesine yoğun bir negatif birikim söz konusu. Onun için AKP yetkilileri 31 Mart’ta aldıkları İstanbul yenilgisinin önemli bir sebebini “En çok küskün bizde” diye izah ediyor ve 23 Haziran’da küskünleri tekrar ikna edip kazanma çabasına öncelik veriyorlar.." Meseleyi "küskünlere" bağlamak gerçekçi bir argüman değil.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı