17 Ağustos depreminin üzerinden 23 yıl geçti. Ve zaman çok şey gibi onu da unutturdu. Ama o günkü atmosfer çok, ama çok farklıydı.
17 Ağustos sürecinden söz ediliyor, “Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak” deniliyordu.
20 bini aşkın insanın can verdiği deprem ülkenin en gelişmiş bölgesini vurmuş; Gölcük, Yalova ve Adapazarı’nda büyük yıkıma yol açmış ve devlet politikalarının esaslı bir şekilde sorgulanmasına sebep olmuştu.
Deprem sonrası kurtarma ve yardım çalışmalarında devlet kurumlarının inanılmaz bir hantallık sergilemesi de çok tepki çekmişti.
Keza o zaman devlete musallat olan zihniyetin, çok daha seri ve dinamik hareket eden sivil toplumun yardım ulaştırma çalışmalarından rahatsız olması ve bunları da “irtica” ile irtibatlandırıp engellemeye çalışması da.
Ardından bu rahatsızlık deprem için yapılan “İlahî ikaz” yorumlarına taşındı ve Yeni Asya başta olmak üzere bu değerlendirmeyi yapanların üzerine gidildi. Bu sebeple yargılanmayan ve ceza almayan yazarımız kalmadı.
Rahmetli Kutlular Ağabey de sırf bu yüzden mahkûm edilerek 276 gün hapis yattı.
Buna mukabil fay hattı üzerine ve çürük zeminde çürük malzemeyle bina yapan müteahhitlerin çoğu cezasız kaldı. Sadece günah keçisi olarak seçildiği anlaşılan Veli Göçer ceza aldı ve bir süre cezaevinde kaldı.
Devleti depreme hazırlıksız yakalatan ve deprem sonrasında da hantal bırakan zihniyetin bu herkesi isyan ettiren haliydi ki, “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dedirtmişti.
Bu sözle kast ve arzu edilen, şeffaf, dinamik ve hizmet eksenli bir devlet yapılanmasıydı.
Bunun da yolu tabiî ki demokratik hukuk devleti ölçü ve kriterlerinden geçiyordu.
Aradan 23 yıl geçti. Ve ne yazık ki, Türkiye tek adam rejimiyle birlikte demokrasi ve hukuk kurallarından çok daha fazla uzaklaştı.
28 Şubatçıların o dönemde yapmak isteyip de yapamadıkları birçok şey, 15-20 Temmuz sürecinde çok daha fazlasıyla yapılıyor.
Sivil bir görüntüyle perdelenerek.
MGK, Millî Güvenlik Siyaset Belgesi (gizli anayasa, kırmızı kitap) referansları bu kez sivillere telaffuz ettirilerek ve Meclisi de, diğer demokratik denetim mekanizmalarını da bypass eden keyfî uygulamalarla hayata geçirilerek.
17 Ağustos’tan 23 yıl sonra durum bu...