"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suriyeli misafirlerimiz

Kâzım GÜLEÇYÜZ
02 Ağustos 2019, Cuma
Resmî rakamlara Türkiye’de Temmuz-2019 itibarıyla kayıtlı Suriyeli sığınmacı sayısı 3 milyon 630 bin 575’e ulaşmış. Kayıt dışılarla birlikte 6 milyona yaklaştığı söyleniyor.

Bu insanlar niye Türkiye’de? Çünkü ülkelerinde iç savaş var. O yüzden evlerini barklarını, kurulu düzenlerini bırakıp buraya geldiler.

İçlerinde durumu iyi olup burada iş kuranlar var. Fatih başta olmak üzere İstanbul’un bazı semtleri bunun örnekleriyle dolu. Kimi yerler Arap caddesi ve sokağı haline geldi.

Ama perişan halde olan çok insan da var.

Çaresizlikten ülkemize sığınan bu insanlar misafirimiz. Onlara gönülden kucak açtık. Muhacirleri bağrına basan Ensar şefkatiyle.

Ama her toplum gibi Suriyelilerin içinde de her çeşit insan var. Misafirperverliğimizin kıymetini bilmeyen, iyiniyetimizi kötüye kullanan, değişik suçlara karışan kişiler mevcut.

Ama bu kötü örnekleri göstererek sığınmacıların tümünü suçlamak çok yanlış olur; hukuka da, vicdana da, ahlâka da sığmaz.

Hal böyle iken inançlarımıza da, geleneğimize de, töremize de uymayan bir tavırla ve ırkçı saiklerle sığınmacılara karşı insafsız bir kampanya başlatıp “Çekin gidin” diyenler var.

Bu vicdansızlık asla kabul edilemez.

Ama garip olan, iktidarın da bu yönde sinyaller vermeye başlaması. Kaçak diye geri gönderilenlerin sayısının giderek yükselmesi.

Suriye’deki savaş bitmeden ve insanların kendilerini güvende hissedecekleri ortam sağlanmadan kimi nereye gönderiyorsunuz?

Aslında işi buralara getiren yanlışlar baştan yapıldı. Şam yönetimini devirme hesabıyla silahlı muhaliflere verilen destek, ülkedeki iç savaşı kızıştırmaktan başka bir netice getirmedi. Ankara’nın ısrarla çağırdığı ABD başta olmak üzere diğer ülkelerin müdahalesi, işi iyice kontrolden ve çığırından çıkardı.

Suriye, kumandası kimin elinde olduğu bilinmeyen çetelerin cirit attığı bir ülke haline geldi. İlaveten kuzeydeki Kürtler üzerinde, PKK bağlantılı örgüt ekseninde özel projeler  hazırlanıp yürürlüğe konuldu. Şimdi bunların yol açtığı yeni problemlerle uğraşılıyor.

İç savaşı bitirme çabaları ise bilhassa İdlib tuzağına takılmış vaziyette. Fırat’ın doğusu ve Menbiç odaklı YPG gerilimi ayrı bir bahis.

Şimdi bunlara, içerideki sığınmacıları hedef almanın getireceği gerilim mi eklenecek!

Okunma Sayısı: 3284
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-3

    2.8.2019 16:46:47

    Bu yazıdan Suriyeli düşmanlığı çıkartılmamalıdır. Elbette "sebep olduğumuz bu yangını" söndürmek için gayret sarf etmeliyiz. Fakat ülke içinde yol açacağı "gerilimi" de dikkate almak mecburiyetindeyiz. Ankara, dahili toplumsal barış ve huzuru "misafirlik" ile beraber düşünmek zorundadır. Dün empati ve sempati bugün antipati varsa...sebebini çok ama çok iyi tahlil etmeli, sorunun çözümünü de ona göre yapmalıyız. Gerçekçi olalım. Hamasi nutuk, duygusal yaklaşımlarla ne dahili ne harici sorun çözülür. "Suriye, kumandası kimin elinde olduğu bilinmeyen çetelerin cirit attığı bir ülke haline geldi..." ise bunun müsebbipleri kimlerdir hiç düşündük mü? Emperyal güçlerin ve terör örgütlerinin ağına düşürülen Suriye'de, kimler tarihi vahim hataları yaptılar ki bugün hepimiz bunun sancılarını, maddi manevi sıkıntılarını yaşıyoruz. Şapkayı önümüze koyup hep birlikte düşünelim, vesselam....

  • Gündüz Alp-2

    2.8.2019 16:38:51

    "...Ama garip olan, iktidarın da bu yönde sinyaller vermeye başlaması..." Önce iç savaşı kızıştır sonra... "Şam'da cuma namazı" hayali üzerine inşa olunan dış politika ile girdiğimiz Suriye bataklığı bugün ülkede nelere mal oluyor hepimiz görüyoruz. Bu anlamda iktidarda bir nedamet ve pişmanlık belirtisi de görülmemektedir. Yanlışa berdevam. Üstelik Suriyeli sığınmacılara iktidar cenahı hâlâ "siyasal rant" gözüyle bakmaktadır. Halkın negatif tavır takınmasında bunun da etkisinin olduğu inkar edilemez. Bu mesele, ülkenin bugününü ilgilendirdiği gibi yanlışa devam edilirse yarınını da ilgilendiren ciddi bir meseledir. Basitçe dini duygu ve düşüncelerle izahı yapılabilecek bir "misafirlik" olayı değildir. "Ev sahibinin" de durumunu dikkate almak zorundayız.

  • Gündüz Alp

    2.8.2019 16:23:53

    Sayın Güleçyüz, ülkemizdeki Suriyeler meselesine, basitçe, "misafirlik" argümanı temelinde bakılması yanlış değilse de eksiktir. Eğer halk, dün empati ve sempati ile baktıkları bu meselede bugün antipatik bir tavır takınmışsa bunun sebeplerini iyi analiz etmek gerekir, diye düşünüyorum. Zira meselenin siyasal, sosyal/sosyolojik, ekonomik, psikolojik... boyutları vardır. Bugün "tahminen" 6 milyona yakın Suriyeliden bahsediliyor. Takdir edersiniz ki bu 1 milyonluk 6 şehir demektir. Yaşadığımız ciddi, ağır ve büyük ekonomik ve sosyal sorunların yanında "tahmini" 6 milyonluk sığınmacı kitlesi elbette ve elbette bir takım sorunları beraberinde getirecektir. Eleştirileri ve antipatik davranışları da görmemezlikten gelemeyiz. "Aslında işi buralara getiren yanlışlar baştan yapıldı. Şam yönetimini devirme hesabıyla silahlı muhaliflere verilen destek, ülkedeki iç savaşı kızıştırmaktan başka bir netice getirmedi.." (Mİ?)

  • HÜSEYİN İLHAN

    2.8.2019 10:52:23

    1970'li Yıllarda 'SURİYE BU HALE NASIL DÜŞTÜ,diye yayınlarımızda neşrettiğimiz bir eser vardı.Şimid bunun yerine 'SURİYE İÇ SAVAŞA NASIL,KİM-LER TARAFINDAN SÜRÜKLENDİ,SOKULDU,diye bir çalışma yapılması gerekiyor kanaatindeyim. SURİYE İÇ SAVAŞININ ÜLKEMİZE YANSIMALARI şimdi,gelecekte olmak üzere çok iyi değerlendirilip tedbirler alınması gerekiyor. 1-SURİYE iç savaşı mevcut iktidarın basiret,feraset ve maharet ile meziyetsizliğinin yanında İSTİSMARCI oluşu nedeniyle ülkemiz insanının haklı tepkilerinede sebep olmaktadır.ÖNYARGI sahibi olanlar zaten işin iktidar gibi istismarcılarıdır. 2-SURİYE İÇ SAVAŞI,SAVAŞI DOĞURAN SEBEP-LERİN gelecekte ülkemiz içinde emsal vakıa olarak gösterilmesi,benzer senaryonun tatbikine sebep olması tehlikesi titizlikle,hassasiyetle ele alınıp tedbirlerin şimdiden alınması gerekmektedir. AKILSIZ BAŞIN CEZASINI AYAKLAR ÇEKER.,Atasözünü yaşamamak için bu elzemdir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı